Ekonomi kötüye gidiyor

Malatya'da yapılan İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, Türkiye ekonomisinin kötüye gittiğini ve dış borçlanmada ciddi sıkıntıların yaşandığını belirterek, 'Ekonomik göstergelerimiz gerçekten hiç iç açıcı değil. Her yıl 37 milyar dolarlık cari açığımız var. Acı gerçeklerin acı tablosu. Türkiye'de deniz bitti. İktidar sıkıştı. Bir sene içinde iktidar 220 milyar dolar bulmak zorunda' dedi.

Ekonomi kötüye gidiyor

Yeniden Refah Partisi İl Başkanları Toplantısı, kentteki bir otelde, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantı öncesi gündeme dair açıklamalarda bulunan Erbakan, hükümetin ekonomik sıkıntılardan dolayı seçime gitmesinin kaçınılmaz gördüğünü, bir sene içinde erken seçime gidileceğini söyledi. 

Halk çözümü Milli Görüş’ten bekliyor

Bugün itibariyle erken seçim startını verdiklerini de ifade eden Erbakan, Mardin, Elazığ ve Malatya'da gerçekleştirdikleri kongrelerde yoğun ilgi gördüklerini belirtti. Malatya’da gerçekleştirdikleri kongrelerde gördükleri ilgi ve coşkunun, halkın Milli Görüş’e olan özlemine ve güvenine en büyük işaret olduğunu vurgulayan Erbakan, "Halkımızın tıpkı Milli Görüş’ün ilk 40 yılında olduğu gibi sorunlarının çözümünü yine Milli Görüşten bekliyor. Bizim bu ziyaretlerimizde gördüğümüz en büyük sorun işsizlik. 17- 30 yaş arası gençleri bu bölgelerde göremiyoruz. Bu ülkede gençliğin yüzde 60’ı umudunu kesmiş, imkânım olsa yurt dışına giderim diyor. En büyük beka meselesi bu.  İş bulanın da açlık sınırının altındaki asgari ücret ile geçinmek zorunda kalıyor. Esnafımızın çiftçimizin hali zaten ortada. Bizler Yeniden Refah Partisi olarak bu aziz milletin bu şartları hak etmediğini düşünüyoruz. İşte bu yüzden Milli Görüş’ün kırk yılında yaşanabilir Türkiye için yeniden adil bir Türkiye için yola çıktık" diye konuştu.

İktidar 220 milyar dolar bulmak zorunda

Türkiye'nin ekonomik olarak kötü durumda olduğunu savunan Erbakan, "Ekonomik göstergelerimiz gerçekten hiç iç açıcı değil. 12 aydan kısa sürede dış borç için 190.3 milyar dolar ödenmesi gerekiyor. Avrupa’ya ihracatın pandemiden dolayı durduğu bir dönemde dolar nereden bulunacak. Zaten her yıl 37 milyar dolarlık cari açığımız var. Acı gerçeklerin acı tablosu. Türkiye’de deniz bitti. İktidar sıkıştı. Bir sene içinde iktidar 220 milyar dolar bulmak zorunda. Biz borçtan bahsedince diyorlar ki ‘Amerika’nın da İngiltere’nin de borcu var. Borç zaten ekonominin bir parçası’ tamam ama senin borcunla onların borcu arasında bir fark var. Onun borcu eksi faizle alınmış, yüzde 0-1 faizle alınmış ve 3-5 sene vadeyle alınmış senin borcun 3-6 ay vadeyle alınmış ve aldığınız borcun faizi yüzde 20’nin üzerinde zaten seni yüksek faizli kısa vadeli borçlar perişan ediyor. Borç değil avans almış.  Diğer taraftan Merkez Bankası’nda bir sent döviz kalmadı. Bu yoklukta nereden bulup da 220 milyar dolar bulacakta dış borcu ödeyeceksin" şeklinde konuştu.

Yolun sonu göründü

Adana Büyük Belediyesi’nin 200 kişilik iş ilanı için 52 bin başvuru yapıldığını belirten Erbakan, "200 kişilik iş ilanı için başvuran 52 bin kişinin 45 bini üniversiteli işsiz gençlerden oluşuyor. Yine ÇAYKUR’un 210 kişilik istihdamı için 23 bin kişi başvuru yapmış. Bu ülkemizdeki sıkıntıların işsizliğin en açık göstergesidir. Belediyeler hayır kurumu haline gelmiş. İstanbul’da valilik 300 bin aileye yardımda bulunmuş. Dünyanın hiçbir ülkesinde pandemide vatandaşına IBAN numarasını atan başka bir ülke olmamıştır. Yolun sonu göründü, bıçak kemiğe dayandı" dedi.

Esnaf entübe olmuş

Yeniden Refah Partisi olarak seçim çalışmalarına şimdiden başlayacaklarını açıklayan Erbakan, 2022’de erken seçim olmasının yüksek ihtimal olduğunu ifade etti. Asgari ücretin açlık sınırının altında, memur maaşının yoksulluk sınırının altında emekli maaşı 2 kişilik bir aile için bile açlık sınırının altında olduğunu anlatan Erbakan, "Peki, esnaf olayına ne demeli, esnaf entübe olmuş. 2020 yılında 100 bin esnaf kepenk kapatmış. Alım gücünün sıfır olduğu piyasada bu işlerin kirayla bu elektrik bedelleriyle bir senede yüzde 50 artan bir haftada yüzde 13 artan döviz kuruyla esnaf olarak ayakta kalamıyorsunuz. Çiftçilik yapayım, tarım ve hayvancılıkla uğraşayım, bununla uğraşsan da zaten hepten bittin. Bırakın para kazanmayı, babadan deden kalan arazileri satıp da kredi borcunu ödemekle uğraşıyorsun. Karnını bile doyurman mümkün olmuyor. Geçen hafta Niğde’den çiftçiler yanıma geldi. Diyorlar ki  ‘başkanım gübre ithal, tarım ilacı ithal ve bunlar da dövizle alınıyor. Dövizde bir yılda yüzde 50 artıyor ve bir hafta da 13 artıyor. Bizim maliyetlerimiz fırlayıp gidiyor. Bir de üstüne elektrik zamları eklenince sulama yapınca biz elektrik dağıtım şirketine çalışıyoruz. Bütün gelirimiz elektrik parasına gidiyor’ Türkiye’de elektrik son 3 yıl da yüzde 93 zamlanmış. Erbakan Hocamızın ifade ettiği gibi bu aziz milletin bu şartlarda yaşaması çok büyük bir mucize. Bu aziz millet matematik kurallarını ekonomi kurallarını mağlup ediyor ve yeniyor" diye konuştu.

İşsizliğin ilacı üretim

Refah seviyesinin artması için üretimin ve ihracatın artmasının gerektiğini vurgulayan Genel Başkan Fatih Erbakan, “İkide bir Merkez Bankası değiştirmek, bürokrat değiştirmek, bakan değiştirmek AK Parti MKYK’sını değiştirmek döviz bozdurmak faiz artırmak, manavı, bakkalı, kasabı azarlamak değil mutlaka ama mutlaka üretmek ve ihraç etmek gerekir. Siz AK Parti MKYK’sına dünyanın en yüksek IQ’suna sahip, Nobel ödülleri almış, dünyanın en önde giden insanlarını da getirseniz. Bu anlayış, bu istikamet, bu zihniyet değişmediği sürece bu ekonomik ve matematik gerçeklere karşı mümkün olmayacaktır. Bu gerçeği Erbakan hocamız Milli Görüş ta 45 sene önce görmüş, geceleri araba farları altında temeller atmışlardır. Çünkü üretmemiz ve ihraç etmemiz gerektiğini Erbakan hocamız Milli Görüş çok iyi biliyordu. İşsizliğin ilacı üretmektir. Refah ve gelir seviyesinin yükselmesinin yolu da yine üretmekten ve ihraç etmekten geçer. Türk Lirasının değerini korumasının yolu üretmekten ve ihracattan geçer. Özellikle de katma değer ihracat yapmadan sıcak parayla, krediyle, borçla, faizle bu girdabın içinden çıkılabilmesi mümkün değildir. Özetle tarım ve sanayi alanında üreten Türkiye’yi hayata geçirmek lazım. Bunun için en çok fedakârlık da önce devlete düşüyor. Zamlarla, vergilerle, iş yapılmasın diye mevzuatlarla daha siftah etmeden boynuna yapışıp alınan vergi anlayışıyla üretim ve ihracatı nasıl geliştireceksiniz” dedi. 

Vatandaşa yok iktidara yakın müteahhitlere çok

Erbakan, son olarak şu ifadelere yer verdi; "Emekliye gelince esnafa gelince işçiye gelince memura gelince çiftçiye gelince pandemi de vatandaşa gelince yok yok yok ama iktidara yakın müteahhitlere gelince çok çok çok, aslında yeni dönemdeki sloganlarının bu olması lazım. Eğer iktidara yakın değilsen bir dayın yoksa isterse 3 diploman olsun istersen 3 dil bil iş bulamazsınız. Ama iktidara yakınsan üniversite diplomasına bile gerek yok. Hatta 3 tane maaş birden var. Bu uygulamanın sonunda Türkiye’de yaşayan gençlerin yüzde 60’ı ‘fırsatım olsa başka bir ülkeye gider orada yaşarım’ diyor. Bundan daha büyük bir beka sorunu olamaz."