Depremzedelerin mağdur olmaması için Yeni düzenleme şart

6 Şubat'ta yaşanan depremlerden en fazla etkilenen illerin başında gelen Malatya'da, hasar tespit işlemleri itiraz süreci tamamlanmasıyla birlikte yargı süreci başladı. Yargı sürecini değerlendiren Avukat Zeki Taşkıran, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından hasarlı yapılara verilen belgelerde hasar dereceleri tam belirtilmediğinden vatandaşların idari mahkemeye dava açamayacağını söyledi.

Depremzedelerin mağdur olmaması için Yeni düzenleme şart

Av. Taşkıran, depremzedelerin mağdur olmaması için yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu, belge sonucuna; oturabilirsiniz, yıkılacaktır ya da tahliye edin ibaresi eklenmesi gerektiğini belirtti.
6 Şubat’ta yaşanan depremlerde büyük yıkıma uğrayan ve ağır hasar alan yapılara ilişkin sona verileri açıklayan Malatya Valiliği, yaşanan depremler sonrası kentte, 171 bin 153 bina 421 bin 416 bağımsız bölümün incelendi, 101 bin 482 konut ya yıkıldı, ya da ağır hasar aldı. 26 bin bina için itiraz talebinde bulunuldu. Hasar tespit değerlendirme sürecinin tamamlanmasıyla birlikte evlerinin hasar derecelerine itiraz eden vatandaşlar yargı yolu tutacak. Malatya Barosu Avukatlarından Av. Zeki Taşkıran, gazetemize yargı sürecini değerlendirdi.

İdari mahkemesine dava açılamayacak

Hasar tespitlerinde son itiraz sürecinin sona erdiğini ve yargı sürecinin başladığını dile getiren Taşkıran, hasar tespiti itirazlar sonunda depremzedelere verilen belgelerde tam bilgi verilmediğinden, idari mahkemeye dava açılamayacağını bu durumun deprem sürecinde mağduriyet vatandaşın yeni bir mağduriyet yaşatacağını ifade etti. Taşkıran, depremzedelere verilen belgelerde eksikliklerin olduğunu ve bu eksikliklerden kaynaklı vatandaşların idari mahkemeye dava açamayacağını, vatandaşların mağdur olmaması için Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün yeni bir düzenleme yapması gerektiğini söyledi. 

Hasar tespit sonuçları kesin gerekçeli olmalı

Taşkıran, idari yargılama usul kanununa göre hasar tespit kodlarının kesin bir işlem göre tabi olması gerektiğini, aksi takdirde hasar kodunun tespitine karşı dava açılamayacağını ifade ederek, “İtirazdan sonraki süreçte yeniden inceleme ve tekrar son kararlar verildi. Çevre Şehircilik tarafından son tespitler yapıldı. Son tespitlerde sisteme işlendi. İtiraz durumuna tekrar itiraz etmek isteyenler yargıya başvuracak. İdari yargılama usul kanununa göre, hasar kodlarına karşı dava açılabilmesi için idari yargılama usul kanununda icra edilebilirlik kesin bir işlem olması gerekiyor. Yani bir tespit değil de daha çok insanların halini durumunu, mevcut durumunu etkileyen yıkım kararı gibi ya da ağır hasardan orta hasara çevirip oturabilirsiniz gibi ya da tahliye edin gibi bir işlem olması gerekiyor. Eğer böyle hiçbir işlem yoksa tek başına ağır hasar kodu verilmiştir ya da orta hasara çevrilmiştir tarzında bir işleme karşı mahkemelerde dava açamıyorsunuz” dedi. 

Detaylar incelenmeden açıklama yapıldı

Çevre Şehircili İl Müdürlüğünün hasar tespit sonuçları ve Malatya Valisinin açıklamalarına göre idari mahkemede dava açılamayacağını aktaran Taşkıran, “Vali, kendi hukuk müşavirleriyle görüşmeden idari yargılama usul kanununda süreç nasıl olur millet şuanda dava açabilir mi? Hangi şartlarda dava açabilir bunun çok daha bilmeden bunun detayına girmeden bir açıklama yaptı. 60 günlük idare mahkemelerinde dava açma süresi var doğru ama şuanda şu haliyle hasar kodlarına karşı dava açılamaz. Çünkü dava açılabilme şartlarından bir tanesi kesin ve icra edilebilir işleme karşı dava açılacak. Burada da tespit var ama tespitin sonucuna göre yıkım mı olacak ağır hasar mı olacak? Oturulacak mı? Buna ilişkin idarenin vermiş olduğu herhangi bir karar, bir işlem olmadığı için dava açılamıyor. Vatandaş buna karşı, normalde çevre şehircilikle milletin işi bitti denildi artık mahkemeye gidebilirsiniz bu şekilde gidemeyecek. Avukata giderse ya vekil ya da asaleten Çevre Şehircilik Müdürlüğüne idari yargılama usul kanununa göre idari müracaat dilekçesi verilecek ve idari müracaat dilekçesinde denilecek ki, siz hasar kodunu verdiğiniz bu hasar koduna göre bizim yapmamız gereken nedir? Biz ne yapacağız? Oturacak mıyız? Yıkılacak mı? Ne yapılacak? Buna ilişkin bir dilekçe verilecek” diye konuştu.

Cevap vermek zorundalar

Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nün olağanüstü hal süresince matbu formlar dışında dilekçe almadığını anımsatan Av. Taşkıran, “Ama şuanda almak zorundalar bu dilekçeleri verecekler almadıkları zaman noter suretiyle gönderilecek. Ya da almadıklarına ilişkin noter tespitleri yapılacak. Almak zorundalar. Aldılar sonra idare 30 gün içerisinde buna bir cevap vermek zorunda. Çevre şehircilik 30 gün içerisinde cevap verecek. Denilecek ki ‘dilekçenize göre az hasarlı yerinize itiraz ediyorsunuz burası ağır hasarlıdır oturamayız. Hayır sizin yeriniz ağır hasarlı değil az hasarlı güçlendirme yapıp oturabilirsiniz’ tarzında bir cevap vermesi gerekiyor” diye konuştu. 

Hasar kodu ibaresi yanlış 

Taşkıran, “İdarenin, çevre şehirciliğin, bakanlığın ya da valiliğin çevre şehircilik üzerinde sadece binanız hasar tespiti yapılmıştır. Hasar kodu şudur demesi yanlış. Buna sonuç olarak bir ekleme yapılması lazım. Oturabilirsiniz, yıkılacaktır ya da tahliye edin tarzında bir şey yapılması lazım. Yoksa bu şartlarda bir şey yapılmaz. İdare mahkemesine gidemezsiniz dava şartı. Çünkü senin  durumunda diyor ki ben tespit yaptım bu orta hasarlı, ne olacak, yıkılacak mı?, tahliye mi edilecek? Oturacak mıyım? İdarenin ve çevre şehirciliğin, buna ilişkin en son onun arkasına bir cümle eklemesi lazım. Eğer eklemezse vatandaş avukat aracılığıyla ya da kendi çevre şehirciliğe müracaat edip, siz buna hasar kaydı vermişsiniz ama oturacak mıyım? Yıkılacak mı? tahliye mi etmem lazım? Güçlendirmem mi lazım? Buna ilişkin bana bir yazı verin diyecek. Çevre şehircilik 30gün içerisinde ya bu yazıyı verecek ya da 30 gün içerisinde Çevre Şehircilik susarsa İdari Yargılama Usul Kanununa göre, bu tamamıyla ret etmiş sayılıyor senin dilekçen ondan sonra dava açabiliyorsun” dedi. 

Depremzede mağdur olacak

Yargı yoluna başvurmak isteyen vatandaşların bu şartlarda mağdur olacağını vurgulayan Taşkıran, “Bu şekilde giderse davası ret olacak ve çevre şehirciliğin avukatına vekalet ücreti ödeyecek, dava masrafı ödeyecek, mağduriyeti gittikçe katlanacak. Zaten depremlerde mağdur olmuş bir de bundan mağdur olacak. O yüzden Çevre Şehirciliğin Hukuk birimiyle irtibata geçilip bir şablon oluşturulması lazım. Hasar kodunuz budur gidin oturun, hasar kodunuz orta hasardır güçlendirin sonra oturun ya da ağır hasarlı binanız var yıkın ve tahliye edin gibi bu şekilde etkileyen bir şey olması lazım. Sadece orta hasar verildi hasar kodunuz bu mahkeme ben bunu ne yapayım diyor, hasar kodu bu ama bir şey yazmamışlar” açıklamasında bulundu. 

Valilik açıklama yapmalı

Av. Taşkıran vatandaşların mağdur olmaması için yeni bir düzenleme yapılması ve ibarelerin düzeltilmesini gerektiğinin altını çizerek, “Millet mağdur olmasın o yüzden valilikten yeni bir açıklama bekliyoruz. Biz iki idare mahkemesinin başkanıyla da konuştuk. Bölge idare mahkemesinde daire başkanıyla görüştük. Burada dosyalar açılacak vatandaş mağdur olacak buna karşı bu madde ile ilgili ne yapabiliriz. Deniliyor ki kesin ve icra edilebilir işlem olması gerekiyor. Şuanda çevre şehirciliğin yaptığı işlem kesin ve icra edilebilir bir işlem olması gerekiyor. Çevre şehirciliğin yaptığı işlem kesin ve icra edilebilir işlem değil. Bir tespit niteliğinde olduğu için millet dava açsa da davaları ret olacak. İşin esasına girmeden ret olacak o yüzden valiliğin, çevre şehirciliğin açıklama yaparak millete kesin ve net bilgiyle beraber yapılması gerekeni de söylemesi lazım. Kesin hasar kodunuz ağır hasardır binanız yıkılacak ya da orta hasarlı güçlendirip oturun denilmesi lazım. Hasar kodunda bu ibare yok. Bunların konulması lazım. E devletten aldığımız dilekçeye koyacağımız örnekte bu yok. Bu olmadığı için de millet davada sıkıntı yaşayacak” ifadelerine yer verdi. Haber-Foto: Hanif