Depremle yüzleşmeliyiz
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Türkiye'nin yüzde 92'sinin deprem tehlikesi altında olduğunu hatırlatarak, 'Deprem gerçeği ile yüzleşmedikçe canımız yanmaya devam edecek' dedi. Ağbaba uzmanların Malatya depremleri konusunda uyarılarını da gündeme getirdi.
Ağbaba, Malatya’da son haftalarda arka arkaya meydana gelen depremlerin kaygı yarattığını belirterek, “24. Dönem İstanbul Milletvekilimiz ve İstanbul Teknik Üniversitesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan’ın hazırladığı rapora göre Malatya-Ovacık Fayı’nın gelecekte hasar yapıcı kuvvetli depremler yaratabileceği ortaya konulmuştur” dedi. Ağbaba, Prof. Dr. Eyidoğan’ın raporunda ‘Malatya-Ovacık Fayı’nın Arguvan İlçesi’nin yakınında 21 Mart 2019 tarihinde oldukça sığ derinliklerde bir deprem etkinliği başladığını, ardından yüzlerce küçük deprem olduğunu dile getirdiğini belirterek; “Raporda Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı gibi iki ana diri fay kuşağına ek olarak çok sayıda ve çeşitli boyutlarda diri fay vardır. Yeni Türkiye Deprem Tehlike Haritasında, tehlike hesabına katılan diri fay sayısı komşu ülkelerdeki faylarla birlikte 553’dür. Malatya, Arguvan’da oluşan depremler Malatya-Ovacık Fayı’nın sismolojik incelemelerinin yoğunlaştırılmasını gerektirmektedir. Çok genç ve diri fay olduğu kanıtlanan Malatya-Ovacık Fayı’nın büyük deprem yaratma olasılığına yönelik çok yönlü yerbilim yöntemleriyle araştırmalar yapılması önerilir” ifadelerine yer verildiğini kaydetti.
Afet riskinin yüksek olduğu yerler tespit edilmeli
Veli Ağbaba, yakın tarihimizde yaşadığımız Gölcük, Düzce ve Van depremlerinde çok sayıda can kaybı yaşandığını kaydederek, “Türkiye yüzölçümünün yüzde 92’sinin, nüfusunun ise yüzde 95’inin deprem tehlikesi altında olduğu gerçeğine karşın, gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle en küçük sarsıntılarda bile can kayıpları yaşanmakta, oluşan hasarlarla maddi ve manevi mağduriyetler yaşanmaktadır. Birinci derece deprem kuşağında bulunan Malatya fay hatlarındaki hareketliliğin ölçülmesi, afet riskinin yüksek olduğu alanların tespit edilmesi ve bu tespitlere göre gerekli uygulamaların yapılması gerekmektedir. Ülkemizde deprem tehdidine karşı zarar azaltıcı en önemli unsurlardan biri olan yapı üretim ve denetim sistemi, her yönüyle bütünlüklü ve güvenli denetim süreçlerini de kapsayacak şekilde uygulanmalıdır. “Türkiye deprem gerçeği ile yüzleşmedikçe canımız yanmaya devam edecek” diyen Ağbaba, Depremler değil, alınmayan önlemler can ve mal kaybına yol açmaktadır. Her büyük depremin arkasından alınması gereken önlemler masaya yatırılmakta, yetkililer tarafından deprem konusunda ciddi önlemler alınacağı ifade edilmektedir. Sonuçta ise önlemlerin yetersiz olduğu ortaya çıkmaktadır. Bizim gibi deprem kuşağında yer alan ülkeler deprem büyük ilerleme kaydetmiş ve önlemler konusunda uzmanlaşmışlardır. Bu ülkeler, çok yüksek büyüklüklere sahip depremlerde bile can ve mal kaybı yaşamadan üstesinden gelmektedirler. Bu konu bize alınacak önlemlerin sonucunda ülkemizde de can ve mal kaybını en aza indirmenin mümkün olacağını göstermektedir” dedi.