Deneme tahtası gibi

Fırat, yaptığı yazılı açıklamada, “Milli Eğitim Bakanlığı olarak o kadar çok değişik kararlar alıp vazgeçtiniz ki, artık sizi takip edemiyoruz.  Ortaöğretime yerleştirme de o kadar uğraştınız ki döndünüz dolaştınız başladığınız yere geri geldiniz. Liselere girişte OKS vardı, SBS yaptınız. SBS kendi içinde iki sefer değiştikten sonra TEOG sistemi getirdiniz. Ama fazla dayanamayıp ondan da vazgeçip LGS’yi getirdiniz. Getirdiğiniz LGS’yle ilk başladığınız değişiklik olan OKS’ye dönmüş oldunuz. Öğretmene rotasyon getirdiniz bir türlü uygulamadınız, uygulayamadınız.  Öğretmen performans değerlendirmesini getirdiniz uygulayamadınız. Kanun değişikliği yaparak öğretmen kariyer basamaklarını öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen diye kadrolar çıkardınız ama bir sefer sınav yapıp üstüne yattınız. Kanunen yapmak zorunda olduğunuz Kariyer Basamakları Sınavı’nı yapmadınız. ‘’Öğretmen öğretmenin gölgesinde yetişir.’’ sloganıyla aday öğretmenleri danışman öğretmenlerin yanına verdiniz, bir kez uygulayıp vazgeçtiniz. Okul idareci atamalarıyla o kadar uğraştınız ki okul müdürlüğünü cumhurbaşkanlığı makamı zannettik. 16 yılda 11 yönetmelik çıkardınız, hala ne yapmak istediğinizin ne yaptığınızın farkında değilsiniz. Geçen hafta süresi dolan idarecilerin yer değişikliği atama takvimi yayınladınız iki gün sonra da bu takvimden vazgeçtiğinizi açıkladınız. Dershaneleri kapattık dediniz kurs adı altında devamına izin verdiniz. Ders kitapları bastınız hatalı olanların sayfalarını koparttırıp hata düzelttiniz, olmadı kitapları toplattınız” dedi.

Ne inanıyor ne de heyecan yaşıyoruz

Fırat, “Müfredat değiştirdiniz, değiştirdiğiniz müfredatı tekrar değiştirdiniz. El yazısıyla eğitimi başlattınız sonra tekrar düz yazıya geçtiniz. Bir gün uyandık ki ders saatleri artırılmış. Şimdi de tekrar düşüreceğiz diyorsunuz ama siz ne yapacağınızı bilmiyorsunuz. Bu bakanlık karalama tahtasına değil de neye benziyor. O kadar çok değişiyorsunuz ki sizin değişimlerinizi takip etmekten öğretmenliğimizi yapamaz olduk. Bu kadar kararsız bir bakanlıkla eğitim öğretim faaliyetlerini sorunsuz bir şekilde sürdüren öğretmenlerimize teşekkür ediyorum. Bakanlığın gölgesine rağmen eğitim öğretmenlerin omuzlarında yükseliyor. Yeni bakanımız güzel cümleler kurarak umut verip yeni değişikliği müjdeliyor ama ne inanıyor ne de heyecan yaşıyoruz. Çünkü yine değişeceğini ya da vazgeçileceğini biliyoruz. Devletin eğitim politikası oturmuş, kararlı ve milli karaktere sahip olmalı. Milli Eğitim evcilik oynar gibi yönetilmemelidir. Alınan kararlar kişilerin doğrularıyla değil de evrensel ve bilimsel veriler ışığında alınmalı,  bugünden yarına değişen kararlar olamamalıdır.   Milli Eğitim Bakanlığı, her önüne gelenin düşüncelerinin denendiği yer değildir” ifadelerini kullandı.