Cumhurbaşkanı 'Aile Yılı' Demişti: Öğretmenler Ailelerine Kavuşamıyor!
2025 yılına ait mazeretli yer değişikliği sürecinde il emri uygulamasının kaldırılmasının, öğretmenleri ve ailelerini mağdur ettiğini ifade eden Eğitim Gücü Sen Malatya İl Başkanı Yusuf Yılmazoğlu, eş durumu nedeniyle atama bekleyen binlerce öğretmenin ailelerinden ayrı kalmaya mahkûm edildiğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, geçtiğimiz yıl bir öğretmenin eşinin çalıştığı il veya ilçede boş norm kadro olmamasından kaynaklı, aile birliğinin bozulmaması için başlatılan il/ilçe emri uygulamasını bu yıl düşünmediklerini söylemişti. İl/ilçe emri uygulamasının kaldırılmasının, öğretmenleri mağdur ettiğini açıklayan Eğitim Gücü Sen Malatya İl Başkanı Yusuf Yılmazoğlu ise 2025’in “Aile Yılı” olarak ilan edildiğini vurgulayarak öğretmenlerin aile bütünlüğünün sağlanması gerektiğini ifade etti.
Öğretmenler Psikolojik Destek Arayışında
TÜİK verilerine göre, öğretmenlerin yüzde 22’sinin eşleriyle aynı ilde görev yaptığını söyleyen Yılmazoğlu, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 yılı verilerine göre, öğretmenlerin yalnızca %22’si eşleriyle aynı ilde görev yapabilmektedir. Araştırmalar ise, ailelerinden ayrı kalan öğretmenlerin %74’ünün psikolojik destek arayışında olduğunu ortaya koymaktadır. Bu oran, aile bütünlüğünün sağlanamamasının öğretmenlerin ruhsal ve fiziksel sağlıkları üzerinde yaratacağı olumsuz etkilerin göstergesidir. Bu çelişki, 2025 Aile Yılı'nın vaatleriyle gerçeğin ne denli birbirinden uzak olduğunu gösteriyor. Devletin, aileyi koruma sorumluluğunu yerine getirebilmesi için öğretmenlerin aile bütünlüğünü koruyacak somut adımlar atması gerekmektedir.” dedi.
Mesleki Verim Düşüyor
Bazı mesleklerde aile bütünlüğünün görev yeri belirlemede temel kriter olarak kabul edildiğini dile getiren Yılmazoğlu, öğretmenlerin bu haktan mahrum bırakıldığını, eşlerinden ve çocuklarından ayrı yaşamak zorunda kaldıklarını belirtti. Ailelerinden uzakta yaşayan öğretmenlerde mesleki verimin ciddi anlamda etkilendiğini kaydeden Yılmazoğlu, şunları söyledi:
“Ailelerinden uzakta çalışmak zorunda kalan öğretmenlerin mesleki verimlilikleri ciddi biçimde düşerken, bu durum eğitim kalitesine de doğrudan yansımaktadır. Psikolojik ve fiziksel olarak yıpranan öğretmenlerin, eğitim sürecine katkıları da azalmakta, toplumun geleceği olabilecek nesillerin yetişmesi tehlikeye girmektedir. Devletin temel görevi, yalnızca ekonomik değil, çalışanlarının sosyal haklarını da korumak ve güvence altına almaktır.”
Öğretmeler olarak taleplerini açıklayan Yılmazoğlu, şu şekilde konuştu:
- Tüm kamu çalışanlarına tanınan aile birliği hakkı, öğretmenler için de derhal uygulanmalıdır.
- Rotasyon politikaları, ailevi durumlar göz önünde bulundurularak şeffaf şekilde yeniden düzenlenmelidir.
- Nakil süreçlerinde insani gerekçeler öncelik kazanmalı ve bürokratik engeller kaldırılmalıdır.
- İl emri uygulaması, geçmişte olduğu gibi yeniden başlatılmalıdır.
- Aynı ilde görev yapmanın yeterli olmadığı, uzak ilçelere atanmış öğretmenlerin mağduriyetlerini giderici düzenlemeler yapılmalıdır.