Cezaevinin 'hafızlar koğuşu'
Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki 13 mahkum, aynı cezaevinde 15 ayda Kur'an-ı Kerim'i ezberleyen mahkum Abdülkadir Geylani Tekgöz'den etkilenerek hafızlığa başladı.
Hafızlık eğitimini tamamlayarak icazet töreniyle cübbesini giyen Abdülkadir Geylani Tekgöz, cezaevindeki diğer arkadaşlarına örnek oldu.
Tekgöz'ün Kur'an-ı Kerim'i ezberlemesinden etkilenen 13 hükümlü, hafızlık yapmak için Diyanet İşleri Başkanlığı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün yürüttüğü proje kapsamında açılan kursa başvurdu.
Aralarında Kur'an-ı Kerim'i okumasını bilmeyenlerin de yer aldığı mahkumlar, cezaevi vaizlerinin desteğiyle kendilerine tahsis edilen eğitim sınıfında programa başladı.
Abdülkadir'in hafızlık meşalesi tüm cezaevlerini aydınlattı
Cezaevi vaizi Mehmet Uslu, yaptığı açıklamada, çeşitli suçlardan tutuklu bulunan mahkumlara yönelik din eğitimi hizmeti verdiklerini söyledi.
Kur'an-ı Kerim öğrenmek isteyenlere cezaevinde açtıkları eğitim sınıfında ders verdiklerini anlatan Uslu, 15 ayda Kur'an-ı Kerim'i ezberleyen Abdülkadir Geylani Tekgöz'ün ilk mezun olduğunu dile getirdi.
Uslu, Tekgöz'ün cezaevinde nisan ayında düzenledikleri icazet töreni ile cübbesini giydiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Abdülkadir'in hafızlık meşalesi sadece burada değil Türkiye'deki tüm cezaevlerini aydınlattı. Bu icazet töreninden sonra 13 arkadaşımızla hafızlık eğitimine başladık. Cumhuriyet başsavcımızın ve cezaevi yönetiminin desteğiyle Türkiye'de ve belki de İslam aleminde ilk olacak uygulamayı başlattık. Burada hafızlık kursu açtık. Sabah 09.00'dan eğitim birimine gelen kardeşlerimiz saat 16.00'ya kadar gözetimimizde ezber yapıyor. Daha sonra kendilerine tahsis edilen 'hafızlık koğuşunda' bir sonraki gün verecekleri derse çalışıyor. Sadece hafızlık eğitimi değil hadis ve ilmihalden ders yapıyoruz. Kardeşlerimizi sadece hafızlığa değil diğer alanlarda da yetiştirmeye çalışıyoruz."
Hafızlığa başlayan mahkumların davranışlarında olumlu değişiklikler gözlemlediklerini anlatan Uslu, şunları kaydetti:
"Hafızlığa başlayanlara Kur'an'ın suretine ve siretine yansıdığını müşahede ediyoruz. Abdülkadir'de gördüğümüz gibi cezaevinde değişimi bizleri sevindiriyor, geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor. Koğuşta sorun çıkaran mahkumun, hafızlığa başladıktan sonra mülayim insan haline büründüğünü görüyoruz. Bu hafızlık eğitiminin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kadınlardan da 3'ü hafızlığa sıkı şekilde devam ediyor. İcazet merasimi büyük hayırlara vesile oldu. Şu anda 13 mahkum hafızlık eğitimini sürdürüyor."
Önceki yaşantımız boşmuş, eksikliğim Kur'an'mış
Mahkumlardan 32 yaşındaki Mustafa Koçal, 16 aydır tutuklu bulunduğunu, cezaevinde hafızlığa başlayarak adeta hayatının değiştiğini ifade etti.
Kur'an-ı Kerim'i açılan kursta öğrendiğini vurgulayan Koçal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi de günde 4 sayfa ezber yapıyorum. Abdülkadir'in çok büyük etkisi oldu, önümüzü açtı. Onun icazet töreninde ilahi söyledim. Savcı ve hocalarımızın desteği ile hafızlığa başlamaya niyetlendik. Kur'an-ı Kerim ile bütünleşince ona olan ilgi ve alakam daha da arttı. Çok da memnunum. Her şeyin daha fazla anlam kazandığını gördüm. Önceki yaşantımız boşmuş, eksikliğim Kur'an'mış. Hayatıma Kur'an-ı Kerim girince büyük eksiği tamamlamış olduk. Hedefim buradaki icazet töreni ile hafız olmak. Diğer İslami ilimleri de öğrenmek istiyorum."
Sanki cezaevi değil de Kur'an kursu gibi oldu
Mustafa Özdemir de 18 ay önce geldiği cezaevinde Kur'an-ı Kerim'i öğrendiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Günde 3 sayfa ezber yapıyorum. Başsavcımız sayesinde bize özel bir koğuş oluşturuldu. Sanki cezaevi değil de Kur'an kursu gibi oldu. Sabah namazıyla güne başlıyoruz. Daha sonrasında vereceğimiz dersleri çalışıyoruz. Eğitim sınıfına çıktığımızda ise orada ezberimizi hocamıza veriyoruz. Saat 16.00'dan sonra da tekrar 'hafızlar koğuşu'na geliyoruz. İslami ilimlere de çalışıyoruz. Güzel bir ortam oluşturuldu. İnşallah ramazan ayında icazet töreni yapılacak."