Büyükşehir çalışma başlattı
Malatya Büyükşehir Belediyesi, zengin bulgur kullanımı ve 70'i aşkın köftesi ile veganların beslenebileceği çok önemli bir kaynak sunan kent mutfağını da gastronomi alanında UNESCO'nun Yaratıcı Şehirler Ağı'na dahil etmek üzere çalışma başlattı.
Tahıl tarımının yaygın olduğu ve buna bağlı bulgur tüketimi ile bulgurdan her çeşit köfte yapımının yer aldığı Malatya mutfağı, sadece 70'i aşkın köftesi ile et tüketmeyenler için çok zengin bir yelpazeye sahip. Analı kızlı, içli köfte, sıkmalı köfte, yumurtalı sıkma köfte, etli çiğ köfte, mercimekli çiğ köfte gibi lezzetlere sahip olan kentte dut, asma, kiraz, fasulye ve pancar yaprağı sarmaları, soğan ile kabak çiçeği dolmaları ise sarma ve dolmalar arasında yer alıyor. Üzüm, kızılcık, vişne, erik ve gülden şuruplar hazırlanan kentte tatlı olarak dut helvası, üzüm ve köpük pestili, üzüm sucuğu, pekmez, çir kavurması, peynir tatlısı, deli kız baklavası, kaymaklı kayısı tatlısı, Arapgir'in peynir helvası, halbur tatlısı, dolma tatlısı, sütlaç ve çiğdemli sütlaç da damakları tatlandırıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, AA muhabirine, Malatya mutfak kültürünü anlamak için kentin tarihine bakmak gerektiğini, ilin 9 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğunu anlattı.
UNESCO'ya tescil edilmek üzere müracaat ettik
Uzun mazisi ile Malatya'nın farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığını, bunun kentin ticaretine ve mimarisine olduğu kadar mutfağına da zenginlik kattığını vurgulayan Gürkan, şunları belirtti: "Malatya'nın Arslantepe ile Dünya Mirası Listesi'nde yer alması, diğer alanlarla ilgili de UNESCO tarafından tescil edilmesi gerekliliğini ortaya çıkardı. Özellikle mutfağımızın önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Bunun için biz 2023'te görüşülmek üzere niyet mektubumuzu UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'na ilettik. Buradaki yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve kamu kuruluşları olarak süreç içerisinde neler yapmamız gerektiği noktasında bir toplantı yaptık ve herkesin görev, sorumluluk alanları belirlendi. Herkes de kendi görev, sorumluluk alanları içerisinde bir çalışma yaptı. Biz burada Malatya olarak özellikle vegan mutfağı noktasında, yani bitkisel ürünlerin tüketimin çeşitliliği noktasında UNESCO'ya tescil edilmek üzere müracaat ettik."
Hedef 2023'de ağa dahil olmak
Vegan mutfağını tercih etme gerekçelerine değinen Gürkan, şunları dile getirdi: "Buğdayla ile ilgili sürecin Malatya'da başladığını ve Arslantepe'de buğday ile mübadele işlemlerinin ve buğday çeşitlerinden oluşan değişik yemek türlerinin olduğunu görünce ister istemez bizim de alanımız ve tercih noktamız vegan mutfağı oldu. Vegan mutfağı noktasında şu anda arkadaşlarımız Malatya'nın hem kırsalında, hem ilçe merkezlerinde, hem şehir merkezinde büyük bir çalışma içerisindeler. Özellikle köfte çeşitleri ve bulgurdan yapılan yemeklerle ilgili ve buna benzer çeşitlerle ve türevleri ile ilgili çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar neticelendiğinde dokümanlarıyla vegan mutfağında tescil edilmek üzere UNESCO komisyonuna sunulacak. Bizim amacımız vegan mutfağı ile ilgili müracaatımızın altyapısını 2023 yılına kadar tamamlayıp 2023'te en kısa zamanda değerlendirilmesi ve Malatya'nın vegan mutfağında tescil edilmesi." dedi. Malatya'nın mutfak zenginliğine işaret eden Gürkan, "Akçadağ'ın kömbesi, Doğanşehir'in Polat köftesi ve Arapgir'in kuyu kebabı... Dolayısıyla Malatya'nın her yöresinde geçmiş kültürlerin getirdiği bir yansıma vardır, o kültürlerin bütünleştirdiği bir mutfak çeşitliliğini yakalayıp, bunları doküman altına alıp ilgili yerlere doğru sunarsak bu konuda her hangi bir sıkıntı olmayacağı kanaatindeyim." dedi.