Büyük bir devlet adamıydı

Semercioğlu (73), yaptığı açıklamada, 17 Nisan 1993 tarihinde vefat eden 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı ve ailesini yakından tanıdığını belirtti. Özal'ın annesi Hafize Özal'ın öğretmeni olduğunu aktaran Semercioğlu, Özal ile aynı mahallede oturduklarını ve aynı okulda eğitim gördüklerini ifade etti. Turgut Özal'ın önemli devlet hizmetlerinde bulunduğunu, 1983'te de Anavatan Partisi'ni kurduğunu, partinin kurulmasının ardından yapılan seçimlerde Özal'ın yüzde 50'nin üzerinde oy olarak iktidara geldiğini hatırlatan Semercioğlu, "Rahmetli Özal büyük bir devlet adamıydı. Çok önemli hizmetlerde bulundu. Türkiye'ye olduğu gibi Malatya'ya da hizmetleri büyük çapta olmuştur. 1983'te genel seçimler yapıldıktan sonra 1984'te yerel seçimler gündeme geldi ve hazırlıkları başladı. O tarihte partimizin kurucusu ve hemşehrimiz olan eski bakanlardan Sayın Metin Emiroğlu Malatya'ya geldi ve burada seçim çalışmalarında bulundu. Bu seçimlerde ben de belediye başkanlığına aday gösterildim. 25 Mart 1984'te yapılan yerel seçimlerde Malatya Belediye Başkanlığına seçildim. O tarihte aldığım mazbatam halen duruyor. Hala muhafaza ediyorum." diye konuştu.

'Özal seni göremiyoruz'

Semercioğlu, Özal ile yaşadığı bir anıyı da şöyle aktardı: "Özal bir festival zamanı kent meydanında konuşma yapıyordu. Anavatan Partisi'nin otobüsü ve platform var. Özal platformda konuşuyor, bizler de Bakan Metin Emiroğlu, milletvekilleri, ben ve Vali Bey de yanındayız. Halk da aşağıda. Özal'ın boyu kısa, diğerleri uzun boyluydu. Halk bağırdı, 'Özal seni göremiyoruz' diye. Özal da döndü ve platformda bulunanlara 'arkadaşlar hepiniz çökün' dedi. Biz hepimiz çöktük. O da konuşmasına devam etti."

Yenilikler üzerine gayret etmiş bir liderimiz

Turgut Özal'ın Türkiye'de hem genel seçimlerde hem de yerel seçimlerde muvaffak olmuş bir lider olduğunu vurgulayan Semercioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye genelinde 55 il belediyesi Anavatan Partisi'nin olmuştu. Özal, hem genel siyasette hem de yerel siyasette büyük çapta faaliyetleri olan bir devlet adamıydı. Her şeyden evvel ufku genişti, yurt dışında olan birtakım faaliyetlerin Türkiye'ye gelmesini, olmasını arzulayan bir liderdi. Çok sayıda yenilik üzerine gayret etmiş bir liderdi. O tarihlerde yabancı devlet parasıyla iş yapmak mümkün değildi. 'Türk parasının kıymetini koruma kanunu' vardı. Bu kanuna aykırı muhalefetten dolayı çok kişi tutuklanmıştı. Sonradan rahmetli Özal bunda bir değişiklik yapmak üzere dövizin serbest piyasada işlem görmesinin yolunu açmıştır. Bu Türkiye açısından büyük bir yeniliktir. Ondan sonra yurt dışından gelen ticari malların gümrük vergileri çok yüksekti. Bunlara da düzenleme yapmak suretiyle Türkiye'ye girişlerde çıkışlarda hakikaten büyük yenilikler getirmiştir. İcraat yönünden de Türkiye genelinde de büyük faaliyetlere imza atmıştır. İstanbul'da büyük yatırımları olmuştur." Malatya'daki Turgut Özal Tıp Merkezi'nin Özal döneminde yapıldığını hatırlatan Semercioğlu, hastanenin bir örneğinin Amerika'da Houston'da bulunduğunu aktardı.

Her kesime hitap edebilecek karakterdeydi

Semercioğlu, belediye başkanlığı döneminde Özal'ın kendisiyle sürekli diyalog içerisinde olduğuna değinerek, "Gerek Ankara'da yapılan toplantılarda gerekse Malatya ziyaretlerinde yaptığımız konuşmalarda, belediye personeli üzerinde herhangi bir şekilde menfi bir tutum içerisine girmememizi, onlarla diyaloğumuzun iyi olmasını, haklarının zamanında verilmesini ve hiç kimsenin fikri, düşüncesi, partisi, ırkı ve mezhebinden dolayı menfi bir tutum içerisinde olmamamızı, herkesle iyi geçinmemizi, daha doğrusu işin verimli bir şekilde yapılması hususunda hassasiyetlerini bize iletmiştir. Biz de o duygu ve düşüncelerle görevimizi yapmanın gayreti içerisinde olmaya çalıştık. Özal, büyük ve ileri görüşlü bir devlet adamıydı. Her kesime hitap edebilecek karakterdeydi. Dış dünya ile bağlantıları çok iyiydi. Allah rahmet eylesin, büyük hizmetleri oldu. Yaşasaydı Türkiye için daha çok icraatları olurdu." değerlendirmesinde bulundu.

Ailesine çok düşkündü

Turgut Özal'ın ailesine çok düşkün olduğunu belirten Semercioğlu, şunları anlattı:  "İstanbul'daydım. Özal'ın annesi Küçükyalı tarafında oturuyordu. Özal, annesini ziyarete tek başına geldi. Yanında koruma da yoktu. Şoför ve sadece kendisi vardı. Ben de öğretmenim olan annesini ziyarete gitmiştim. Özal'ı kapıda karşıladık. Beraber yukarı çıktık, odada oturduk ve Malatya'nın sorunlarını görüştük. Özal, 'annesine bir arzun bir isteğin var mı? Bak, başkan da burada. İsteğin olursa başkanım hemen yerine getirir. Ben gidiyorum dedi'. Bir süre annesinin yanında kalan Özal, daha sonra ayrıldı."