Bu bir afet sayılmalı
Malatya Ticaret Borsası(MTB) Başkanı Ramazan Özcan, kayısıda yaşanan ürün kayıplarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Son 4 yılda bazı bölgedeki çiftçilerin hiç ürün hasadı yapamadığının altını çizen Özcan, 'Üreticiyi mağdur eden bir doğal afet ile karşı karşıyayız. Bu da monilya hastalığıdır. Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM), monilya hastalığını bir afet olarak değerlendirmeli ve sigorta kapsamına dahil etmelidir' dedi.
6 Şubat depremlerinde büyük yıkımların yaşandığı Malatya'da şehir merkezinin yıkılmasıyla ekonomi yara alırken bir yara da mart ayında kayısıdan gelmişti. Kayısının çiçeklenme döneminde yaşanan yoğun yağışlar nedeniyle ağaçlarda meydana gelen monilya hastalığı büyük kayıpların yaşanmasına sebep oldu. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan MTB Başkanı Ramazan Özcan, Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM)'nun monilya hastalığını afet olarak değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
Kayısıda asıl tehlike iklim değişikliği
Asıl konuşulması gereken konunun deprem olduğunu ifade eden Başkan Özcan, "Deprem ile ilgili sıkıntıları problemleri çözmek için periyodik bir çalışma devam ediyor. Bir taraftan da hayat devam ediyor. Özellikle kayısıda son 4 yılın en büyük krizi ilkbahar geç donlarından ziyade artık ilkbahar erken yağmurları, mevsimler arası geçişlerdeki yaşanan problemler, gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkları ve dolayısıyla küresel ısınma ile beraber bir iklim değişikliği oluşuyor" şeklinde konuştu.
Doğal afet ile karşı karşıyayız
Kayısıda problemleri güncel olarak takip ettiklerinin vurgulayan Özcan, "Bu güncellemelerle beraber çözüm üretiyoruz. Özellikle çiçeğin don kapsamına alınma dönemini hatırlarsanız en çok ilkbahar geç donları ile karşılaştığımız, çiçeğin de TARSİM'in sigorta kapsamına alınma konusunda bir karar çıkmıştı ortaya. Yeniden bu değişikliklere baktığımız zaman kaysıda son yıllarda yaşadığımız en büyük problemi mutlaka bu monilya hastalığını yaratan sebepler var. Bu sebeplere de bizim karşı durmamız mümkün değil. Dolayısıyla burada yapılacak en büyük şey ilkbahar erken yağmurları ile ürün kaybına sebep olan ağaçta hastalık yaratan üreticiyi mağdur eden bir doğal afet ile karşı karşıyayız. Bu da monilya hastalığıdır. Dolayısıyla burada yeniden TARSİM’in sigorta kapsamını güncelleyip, eğer yasalara göre uygunsa, sigorta şirketleri bu yasanın problemi bir doğal afet gibi görüp, kayısıda görülen monilya hastalığını da ürün kaybı ile beraber ağacın yaşadığı hastalık ile beraber bunu sigorta kapsamına almamız gerekiyor. Çünkü son 4 yılda öyle bölgelerimiz var ki 4 yıldır hiç mahsul alamayan yerlerimiz var" dedi.
4 yıldır Malatya üçte bir rekolte ile geliyor
3 yıldır üst üste mahsulü almayan köylerin olduğuna değinen Özcan, "Dolayısıyla bu adam mutlaka yetkililer ve siyasi irade özellikle Tarım İl Müdürlüğü ve bizim tarım paydaşlarımızın hepsi en önemli üstünde durması gereken problemlerin başında bu geliyor. Aksi takdirde Biz her yıl yeni bir tahmini rekolte çalışmasında ürün kaybını ne kadar artarak devam ettiğini göreceğiz. Son 4 yıldır Malatya üçte bir rekolte ile geliyor. Asıl sorun kayısıda taban fiyat değil. Asıl sorun kayısıda istikrarlı fiyat konusu olmaktan çıktı. Kayısı gerçekten son yıllarda kuru meyve grubuna baktığınız zaman istikrarlı bir ihracat serüveni devam ediyor. Üretim maliyetlerimizin de üretim üzerinde üreticinin de mutlu olduğu fiyatlarla artık ürün kendisine bir alıcı bulabiliyor. Burada en önemli problem artık rekolte kaybıdır. Rekolte kaybının sebeplerine bakmamız lazım. Bu yıl üründe ciddi anlamda bir kalite kaybetmesi söz konusu oldu. Dolasıyla bizim 10 yıl sonra bu şehirde tahmine rekoltelerin artık 50 bin tonların altına düştüğü bir dönem görebiliriz" dedi.
Ürün kaybı da kalite kaybı da TARSİM'de olmalı
TARSİM konusuna dikkat çekmeye çalıştıklarını belirten Özcan, "Asıl Tehlikenin kayısıda kalite kaybına sebep olan doğal afetlerin oluşması, bununla mücadele edilmeli, bununla verilecek mücadelenin altyapısı oluşturulmalı. Artık organize sanayi bölgelerinde bütün gördüğümüz fabrikaların bacalarını filtreleyip doğanın ve tabiatının normal akışına zarar veren İklim değişikliklerinin nasıl sebebi olan bu küresel ısınmayı tetikleyen problemleri ortadan kaldırmak lazım. Bu uzun vadeli bir iş ama bu arada da üreticinin mağduriyet yaşadığı en önemli problemlerin başında gelen Manolya hastalığının da alt yapısının içerisinde olan ürün kaybının da kalite kaybının da mutlaka TARSİM sigorta kapsamına dair alınması lazım. Yöneticiden yetiştirici de üretici de yetiştirici de özellikle sigorta yaparken mutlaka bu alandaki prim ödemelerini de sigorta kapsamında olması gerekiyor. Nasıl ki biz çiçeği don kapsamına aldık. Doluyu don kapsamına almışız. Sürekli bir şey zaten. Her yıl olacak. Bunun için de yasal bir düzenleme gerekiyor. Her yıl güncellemesi lazım. Bu sigorta bir trafik sigortası gibidir. Bu yıl gerçekleşmişse bağlayıcı olan bu yıldır" açıklamasını yaptı.