Boykot devam etmeli
İşgalci siyonist rejimin güçten anladığını ve ona anladığı dilden cevap verilmediği sürece zulmü sonlandırmayacağına dikkat çeken vatandaşlar, HAMAS'ın davasının her yerde anlatılması, çocukların bilgilendirilmesi ve yapılanların sürekli gündemde tutulması gerektiğine dikkat çektiler.
Siyonist işgal rejiminin 35 gündür Gazze'de gerçekleştirdiği soykırım devam ederken, şimdiye kadar 4 bin 412'si çocuk, 2 bin 918'i kadın olmak üzere 10 bin 812 kişi şehit olurken, on binlerce yaralının yanı sıra enkazların altında ise binlerce kişinin olduğu belirtiliyor.
Elektrik, su ve yakıtın kesildiği kentte, işgalci siyonist çetelerin, halkın yaşadığı binaların yanı sıra onlarca cami, okul ve hastaneleri de direk hedef alarak bombalaması sonucu yerle bir olurken, kalan hastanelerin çoğunda hizmet tamamen durmuş halde.
Her 10 dakikada bir çocuğun katledildiği Gazze'de yaşanan soykırım ve katliamlara dünyanın birçok yerinden gün geçtikçe tepkiler artarak gelmeye devam ederken, İslam ülkelerinin liderleri ise adeta başlarını kuma gömmüş 3 maymunu oymakta…
İLKHA'ya konuşan Malatyalılar, işgalci siyonist rejimin güçten anladığını ve ona anladığı dilden cevap verilmediği sürece zulmünü sonlandırmayacağına vurgu yaparak, HAMAS'ın davasının her yerde anlatılması, gelecek nesillere aktarılması ve yapılanların sürekli gündemde tutulması gerektiğine dikkat çektiler.
Siyonizmin en büyük silahlarından birinin ekonomi olduğunu ve boykotun işgal rejimine ciddi zarar verdiğine dikkat çeken vatandaşlar, boykota savaş sona erene kadar değil, siyonist işgalciler yeryüzünden temizlenene kadar devam edilmesi gerektiğini belirttiler.
"Siyonizmin tek anladığı şey zorbalıktır, anladığı dilden muamele etmek lazım"
Siyonistlerin iyi tanınması gerektiğini kaydeden Abdullah Çeker, "Siyonistleri iyi tanımak lazım. Onlar, Peygamberlerini öldürenlerdir. Tarihleri boyunca katliam yapan katiller ve zalimlerdir. Yani siyonizm'in temelinde insan kanı var. Tarihleri böyledir hep kanlı geçmiştir. Onlardan çocukların öldürülmemesi beklenemez. Hatta böyle bir şey onlardan beklemek acizliktir. Siyonizmin tek anladığı şey zorbalıktır. Ona, anladığı dilden muamele etmek lazım. Onlardan merhamet, insanlık beklenemez." dedi.
"Peygamber Efendimiz Medine'ye hicret ettikten sonra yaptığı ilk iş, Yahudi pazarına karşı hemen Müslümanlara bir Pazar açmasıdır"
Boykota devam edilmesi gerektiğini ve Müslüman iş adamlarının onların ürünlerinden daha iyisini üretip piyasaya sürmesi gerektiğini belirten Çeker, "Türkiye'ye baktığımızda her yönden içimize sızmışlar. Temizlik ürünlerinden giyime, yiyeceklerden kredi kartlarına hepsi onların ürünü ve yıllardır bizi sömürüyorlar. Buna karşı çok uyanık olmamız gerekiyor. Öncelikle onların ürettiklerinin daha iyisini üretmeye gayret etmek lazım. Onların ürünü bizimkinden daha da ucuz olsa, indirimde de olsa, kesinlikle almamamız gerekir. Çünkü, Filistinli kardeşlerimizin başına bomba ve mermi olarak düşüyor. Onun için israil mallarının derhal boykot edilmesi gerekir. Değil evimize, ortadan kaldırılması için mücadele etmemiz gerekiyor. Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vessellem) onlara karşı yaptığı taktiği çok iyi bilmek lazım. Peygamber Efendimiz Medine'ye hicret ettikten sonra yaptığı ilk iş, yahudi pazarına karşı hemen Müslümanlara bir pazar yeri açmasıdır. Yani Peygamberi anlayan Peygamberin misyonunu yürüten herkesin de yahudilere karşı mutlaka bir İslam pazarı kurup, İslam ürünlerini üreterek piyasaya sürmesi lazım" diye çağrıda bulundu.
"HAMAS'ın davasını her yerde anlatalım. Çocuklarımızı bilgilendirelim ve bu davayı ve yapılanları sürekli gündemde tutalım!"
Gazze'de yaşananların savaş değil, soykırım olduğuna dikkat çeken Meryem Akargil, "Bunu soykırım olarak değil de savaş olarak nitelendiren insanlar var. Bu insanlara önce şunu söylemek istiyorum. Bu bir savaş değildir. Bu, Filistin'e gidip cebren topraklarını ve evlerini işgal eden siyonist çetenin yapmış olduğu vahşettir, soykırımdır. Maalesef İslam ülkelerinin idarecileri şu an 3 maymunu oynamakta. Kör, sağır ve dilsizi oynamaktalar. Halkların ve yöneticilerin bir tutulmaması gerekir. Çünkü halklar Gazze konusunda çok duyarlılar. İşgalci siyonist ürünlere ve onlara destek veren firmalara karşı çok ciddi boykotlar var. Takip ettiğimiz kadarıyla boykotlar işgalci siyonist rejime ciddi zarar vermekte… Herkesi usanmadan bir ömür sürecek bir boykota davet ediyorum. Herkes boykota katılmalı ve herkes boykotu ciddi anlamda sürdürmeli. Halk olarak belki yaptığımız kısıtlı olarak görülebilir ama çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Duaya ve boykota devam edelim. Tepkimizi her fırsatta dile getirelim. Filistin'in ve HAMAS'ın davasını her yerde anlatalım. Çocuklarımızı bilgilendirelim ve bu davayı ve yapılanları sürekli diri tutalım." ifadelerini kullandı.
"Siyonizmin elinde en büyük silahlardan biri ekonomidir. Onun için boykotu küçük görmemek lazım!"
Yaşanan soykırıma artık birilerinin "dur" demesi gerektiğini belirten Serhat Güner, "Maalesef Gazze'de çok vahim olaylara şahit oluyoruz. İşgalci siyonistlerin yaptığı soykırımın durdurulması, herkesin elinden geleni yapması lazım. Şu an işgalci siyonistlerin ürünlerini ve onlara destek veren firmaların ürünlerini boykot etmek geliyor. Tabi boykotu küçük görmemek lazım. Boykotu sadece savaşın sona ermesi için değil, siyonistlerin kökten ortadan kaldırılması açısından çok önemli görüyorum. Şu anda siyonizmin elinde en büyük silahlardan biri ekonomidir. 'Ben tek boykot yapsam hiçbir etkisi olmayacak' diye düşünmemek lazım. İnşallah bu şekilde devam edersek hem siyonizm'in hem de savaşın kökünü kuruturuz diye düşünüyorum" dedi.
"Şu anda elimizden duadan ve boykottan başka hiçbir şey gelmiyor"
Gazze'de yaşanan katliamı gördüğünde içinin parçaladığını söyleyen Zeynep Karahan, "Gerçekten bir şey yapamamak bizi kahrediyor. Şu anda elimizden duadan ve boykottan başka hiçbir şey gelmiyor. Markete gittiğimizde israil'e ait hiçbir şey almıyoruz. Başka da yapabilecek bir şey yok. O bebekleri çocukları gördüğümde kahroluyoruz, içimiz yanıyor. Allah israil'i kahru perişan etsin. Ben hep namazda bu duayı yapardım. 'Rabbim; attıkları bombalar onlara geri dönsün.' Bunu gerçekten gördük. Bir mucize gibi idi. Bu bir savaş değil, savaş dediğin çift taraflı olur, kuralı olur. Burada ne kural var ne sınır. Gazze'de; bebekler, kadınlar, yaşlılar, hastalar hep bombalanıyor ve katlediliyor. Bu resmen bir soykırım ve bir şey yapamamak da çok kötü bir şey kahroluyoruz. Sadece onlara dua edebiliyoruz. Rabbim yardımcıları olsun" dileğinde bulundu.
"Boykota, savaş bitene kadar değil işgal rejimi yeryüzünden bitene kadar devam edilmeli"
İşgalci siyonist ürünlerine ve onlara destek firmalara boykotun dalga dalga büyüdüğüne dikkat çeken Zeynep Severge, "Halk boykota başlamış, üniversiteler birer birer boykota katılıyorlar. Hemen hemen Türkiye geneli tüm şehirlerde boykot yaygınlaşıyor. Kesinlikle kararlı bir biçimde bu boykota devam edilmesi lazım. Diğer Müslüman ülkelerde boykot konusunda duyarlı olmaları gerekir. Boykota, savaş bitene kadar değil, işgal rejimi yeryüzünden kalkana kadar devam etmemiz gerekir." diye konuştu.
"İslam ülkelerinin liderleri artık kınamayı bırakıp harekete geçmeleri gerekir"
İslam ülkeleri liderlerinin artık kınamayı bırakıp harekete geçmeleri gerektiğine vurgu yapan Bekir Ademoğlu, "Soykırımı önlemeleri ve siyonizme karşı gereken tedbirleri almaları gerekiyor. Tabi boykot'un devam etmesi ve israil'in yeryüzünden silinmesi lazım. Orta Doğu halklarının baş düşmanı olan Amerikan emperyalizminin gücünün kesilmesi lazım. Kıyılarımıza vatanlarımıza girmemesi lazım. Ve Ortadoğu halklarının baş düşmanı olan Amerika'ya uşaklık edenlerinde bunu bırakıp özlerine dönmeleri lazım. Elimizden geleni yapacağız. Boykotlara ve dua etmeye devam edeceğiz. İnşallah siyonist israil yaptığı zulümden dolayı yeryüzünden kazınıp gider." temennisinde bulundu.