Bilgi kirliliği şüphe uyandırır
Malatya Eczacılar Odası Başkanı Ebru Sönmez, aşılarla ilgili ciddi bilgi kirliliğinin olması ve aşı reddi tartışmalarının gündeme gelmesinin toplumda aşı hakkında şüphe oluşturacağını belirterek, bu durumun aşılama programına katılımı azaltacağını söyledi. Aşıyı savunduklarını aktaran Sönmez, 'Neden aşıyı savunuyoruz? Hastalığı ve hastalığın yayılımını ve hastalığa bağlı ölümü önlemek için' dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, Aralık, Ocak, Şubat ayında Çin menşeli 50 milyon Sinovac aşısının geleceğini, 11 Aralık’tan sonra aşı uygulamalarının başlayacağını açıklamıştı. Malatya Eczacılar Odası Başkanı Ebru Sönmez,, aşı çalışmaları, ithal edilecek olan aşı ve “aşı zorunlu olmalı mı olmamalı mı? basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Aşıyı savunuyoruz
Sönmez, aşılarla ilgili ciddi bilgi kirliliği olması ve aşı reddi tartışmalarının gündeme gelmesinden eczacıların rahatsız olduğunu belirtti. Sönmez, geçmişinde aşılarla ilgili ciddi çalışmaları olan ve birçok salgını önlemede ön ayak olan bir milletin 21.yy da bilimsellikten uzak kulaktan duyma sözlerle aşı karşıtlığı yapmasını, hayretlerle karşıladığını ifade etti. SİNOVAC(Çin menşeili) aşı ile ilgili değerlendirmelerde bulunana Sönmez, "Virüsler; üremeleri için daha kompleks hücrelere ihtiyaç duyan, genetik materyalleri DNA ya da RNA’dan ibaret olan küçük infeksiyon etkenleridir. Koronavirüsler genomu tek iplikçikti RNA’dan oluşan ve en büyük RNA genomuna sahip virüslerdir. Virüs, insan hücresine girdiğinde kendinde var olmayan ama kendine gerekli olan enzim ve proteinleri kendi adına ürettirebilmektedir. Bu nedenle bakterileri öldürmek için kullanılan antibiyotiklerin virüslere bir etkisi yoktur. Çünkü virüslerde ilacın etki edeceği herhangi bir hedef proteini yoktur. İlaçlarla tedavi çok mümkün olamadığından Bağışıklama şarttır. İşte tam da burada aşıya ihtiyaç duyulmaktadır. Peki aşı nedir? Nasıl etki eder? Aşılar bağışıklık sistemini uyararak hastalığa karşı koruma sağlayan biyolojik ürünlerdir. Aşının etkisi, zayıflatılmış ya da öldürülmüş mikroorganizmanın ya da bunun bazı parçalarının, vücuda enjekte edildikten sonra bağışıklık sisteminin yanıt vermesiyle ortaya çıkar. Böylece kişi hastalık etkeni ile karşılaştığında bağışıklık sistemi etkeni hatırlayarak hızlıca yanıt geliştirecek ve hastalık ortaya çıkmadan ya da hafif bir tablo ile geçirilecektir. Burada amacımız; Bağışıklık sistemimize balık tutmayı öğretmektir. Peki bizler neden aşıyı savunuyoruz? Hastalığı önlemek, Hastalığın ciddi seyretmesini önlemek, Hastalığa bağlı ölümü önlemek, Hastalığın yayılımını önlemek için" diye konuştu.
Bağışıklık kazanması önemli
'Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, aşılamanın insan sağlığına en çok katkısı olan uygulamaların başında geldiğini vurgulayan Sönmez, "Hala en etkili koruyucu sağlık hizmetidir. Bir örnek verecek olursak; 2013 yılında aşılama programlarıyla yaklaşık 2 milyon çocuk ölümü ile birlikte HBV’ye bağlı erişkin çağda ortaya çıkabilecek 600 bin ölüm önlenmiştir. Bunlar çok ciddi rakamlardır. Halkımızın Aşı karşıtlığı yapmadan önce iyice araştırma yapmalarını, yarar/zarar oranlarını bir daha gözden geçirmelerini istiyorum. Sağlık Bakanımızın açıklamalarına göre 50 milyon adet sipariş verilen Sinovac aşısı bu ayın sonlarına doğru uygulanmaya başlanacak. Peki bu aşı ne kadar güvenilir? Sinovac aşısı; Geleneksel dediğimiz aşı üretim teknolojisi ile üretilmiştir. Geleneksel aşılarda enfeksiyona sebep olan virüsler, zayıflatılarak ya da etkisizleştirilerek vücuda enjekte ediliyor, böylelikle vücut kendisine zarar veremeyecek hale gelen virüse karşı bağışıklık kazanmayı öğreniyor. Etkenin vücutta çoğalması mümkün değildir. Birden fazla uygulama ile bağışıklık elde edilir. Zamanla antikor düzeyleri düşebildiği için rapel(pekiştirme) dozları gerekebilmektedir. 14 gün ara ile iki doz şeklinde yapılacak olan Sinovac aşısının bağışıklama oranı ise %90’dır. Diğer aşılarda saklama koşullarının ülkemiz şartlarına uymamasından dolayı yaşanabilecek sıkıntılar, Sinovac aşıda mümkün değildir. 2-8 derece arasında olması standardizasyonu sağlamak için yeterlidir. Bu da Sinovac aşıyı tercih etmemizdeki büyük sebeplerden biridir. Şunu da söylemek gerekirse, aşı yurtdışından gelir gelmez uygulanmayacak. 2 hafta boyunca Halk Sağlığı ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu laboratuarlarında güvenlik testlerine tabi tutulacak, bu testlerden olumlu sonuç çıkması halinde aşının uygulanmasına başlanacak" şeklinde konuştu.
Gücümüz kalmadı
Aşının ücretsiz yapılacağını anımsatan Sönmez, "Sağlık Bakanımızın yapmış olduğu açıklamaya göre öncelikle en riskli gruba yani Sağlık çalışanlarına yapılacaktır. Sonrasında 65 yaş üstü kronik hastalarla devam edecek ve herkese aşı yapılabilmesi sağlanacaktır. Aşıların ücretli mi olacağı? Eczanelerde temin edilip edilemeyeceğiyle ilgili de birçok soru almaktayız. Buna da bir açıklık getirmek gerekirse; Aşılar Bakanlık talimatıyla öncelikli gruplardan başlanarak herkese ücretsiz yapılacaktır. Şu an için eczanelerden temini söz konusu değildir. İlerleyen süreçlerde neler olacağını Bakanlığımızdan gelecek açıklamalar belirleyecektir. Son olarak ‘Aşı reddi artar, toplumda aşı hakkında şüphe oluşursa aşılama programına katılım azalacaktır. Bu da daha fazla can kaybı ve Pandeminin daha uzun sürmesi demektir.’ İnanın sağlıkçılar olarak artık tükendik. Gücümüz kalmadı. Her geçen gün meslektaşlarımızdan birini kaybediyoruz. Bu da inanın çok acı veriyor. Yaşatmak İçin Yaşamak İstiyoruz. Bunun içinde halkımıza büyük bir görev düşüyor. Bilinçli olmak, kulaktan duyma sözlere değil Bilime kulak vermek, Sağlık Bakanımızın uyarılarına harfiyen uymak ve en önemlisi aşıya ulaşabildiğimiz noktada hemen aşılanmak. Malatya Eczacı Odası olarak aşıyı desteklediğimizi belirterek daha SAĞLIKLI günlerde buluşmayı ümit ediyoruz" ifadesini kullandı.