Belediye isterse yıktırır
Küçük Mustafa Paşa Mahallesindeki metruk bina için değerlendirmelerde bulunan Avukat Mehmet Yaşar Eren, metruk binanın yıkılmaması için hiç bir neden olmadığını belirterek, 'Yaptığımız keşif sırasında bilirkişi rapor verdi, 'buranın yıkılması gerekir' raporları var. Belediye isterse burada her türlü kararı alır ve yıktırır. İnşaat yıkılmasın diye bir tedbir kararı da yok' dedi.
Battalgazi İlçesi Küçük Mustafa Paşa mahallesinde 15 yıldan fazla metruk halde bulunan binanın tinercilerin ve kötü niyetli kişilerin kullanım alanı olduğu gerekçesiyle mahalle sakinlerinin taleplerini gündeme getirmiş ve 'Yıkın bu binayı' başlığı altında kamuoyuna seslerini duyurmaya çalışmıştık. Yaptığımız haber sonrası, binanın mahkemesine bakan eski Malatya Barosu Başkanı Avukat Mehmet Yaşar Eren, mahkeme süreci ve bina hakkında bilgiler aktardı. Eren, gerek arsa sahibinin, gerek kendilerinin de bu binanın yıkılmasından taraf olduklarını dile getirdi.
Bilirkişiler aldatıldı
Dava süreci hakkında bilgiler veren Eren, "Buranın mahkemeye taşınmasının nedeni, öncelikle binayı müteahhit yarım bıraktı, bu binayı terk etti. Buradan da 3 kişiye daire satmıştı. Onların tapularını da bizlere rica ettiler biz vermiştik. Fakat sonradan binaya devam etmeyince biz akdin feshini istedik. Akdin feshi ile karar verildi. O dönem içerisinde bu binanın çürük mü, sağlam mı olduğuna dair bilir kişi incelemesi yapıldı. Biz her defasında bu binanın çürük olduğu, kullanılmaya elverişli olmadığına dair beyan etmemize rağmen, bilirkişilere rapor veren denetleme firması vardı. Bu firma orada beton örneğini tahlillerini yaparak, 2010 yılında bu binaya sağlam raporu verdi. Fakat bilirkişilerde aldatıldı. Buraya sağlam raporunun verilmesi ile birlikte, bizim davamız kabul edildi ve akdin feshine karar verildi. Akdin feshine karar verildiği zaman mahkeme bize ve müteahhit'e alacakları ile ilgili talepleri varsa bu taleplerde bulunmak üzere mehil verdi. Mehil verince biz süresinde davayı açtık. Sonra buradaki mahkeme 'dava süresinde değil' diyerek ret etti. Yargıtay'a gitti ve davanın süresinde olduğu anlaşıldı ve alacak taleplerimiz ile ilgili davamız devam etmektedir" diye konuştu.
Tek kusur sağlam raporu veren firmada
Eren, binanın bu sürece gelmesinde tek kusurun sağlam raporu veren firmada olduğunu ifade ederek, "Bütün kusur, buraya sağlam raporu veren denetleme firmasına aittir. Çünkü mahkeme burada 3 defa keşif yaptı. Keşfin en sonunda itirazımız üzerine tekrar burayı ele aldı. Sağlam mı, değil mi, kullanılabilir mi, kullanılamaz mı diye rapor tanzim edince, betonun sağlamlığına dair rapor verildi. 2010 yılında verildi. Bu sırada deprem yasası da yürürlükteydi. Yani 2000'yılından sonra yapılan bu binaların sağlam olmasına imkân, ihtimal yoktur. Deprem yasasından önce yapılan tüm binalara, müracaat edildiği zaman yıkıma elverişlidir diye rapor alınabilir. Bu İstanbul'da da böyle, Türkiye'nin her tarafında bu böyle. Fakat vatandaş bu kadar rahatsız olmasına rağmen, anlayamadığımız nedenlerle raporlar veriliyor" şeklinde konuştu.
Gücümüz yetmedi
Binanın keşfini yaptıklarını dile getiren Eren, "Biz buranın keşfine hâkim bey ile birlikte gittik. İlk keşifte gittiğimiz de içeri giremedik. Aşağı girişte bir kurt köpeği bağlıydı. O sırada içeri girmeye çekindik. Polise haber verdik, Malatya Lisesi karşısında bulunan karakoldan polis ekipleri geldi. Polis eşliğinde keşif yapabildik. O sırada 3-4 araba da geldi geçti ve bizim neden orada bulunduğumuzu da anlamaya çalıştı. Bu olay hâkim beyin ve diğer bilirkişilerin huzurunda oldu. Sonra mahalle sakinleri bura için defalarca müracaat etti. Bize de müracaat etti. Bizim gücümüz yetmedi. Buraya geceleri kötü niyetli insanların geldiği, esrar, uyuşturucu kullandığına dair şikâyetler vardı. Bu delillerde orada mevcut idi. Mahalle sakinlerinin rahatsız olmasına rağmen bir sonuç alınamadı. Kimsenin binaya girmemesi için etrafına duvar çekildi. Fakat duvarı da atlayarak, mahalle sakinlerinin belirttikleri olaylar halen devam etmektedir. Yapılan şikâyetlerden emniyette bıkmıştır. Bütün bunların kaynaklanmasının nedeni zamanında buraya, 'Çürük değildir' raporu veren insanlara aittir" dedi.
Mahkeme süreci devam ediyor
Binanın yıkılması için hiç bir engelin olmadığını kaydeden Eren, "Bundan sonra ki mahkeme süreci alacak davası olarak devam etmektedir. Buranın yıkılmaması için hiç bir neden yok. Yeniden yaptığımız keşif sırasında bilirkişi rapor verdi, 'buranın yıkılması gerekir' raporları var. Belediye isterse burada her türlü kararı alır ve yıktırır. İnşaat yıkılmasın diye bir tedbir kararı da yok. Fakat her nasılsa burası yıkılmıyor ve mahalle sakinleri rahatsız oluyor" ifadelerine yer verdi.