Baskı görüyoruz

Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Engin, defin ve mezarlık işleri belediyelerin sorumluluğunda ve belediyelerin görevlendirdiği gassallar tarafından cenazelerin yıkanması gerektiğini belirterek, 'Buna rağmen pandemi döneminde Kovid-19'a bağlı ölümlerde gassal işlevinin din görevlileri, cami görevlileri ve Kur'an Kursu öğreticileri tarafından üstlenilmesi yönünde zorlama ve baskı üretildi' dedi.

Baskı görüyoruz

Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Engin, 'Camiler ve Din Görevlileri Haftası' dolaysıyla sendika binasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Engin, bu haftanın din görevlilerinin ve camilerin toplumdaki yeri ve önemine dikkat çekmek, sıkıntılarını dile getirmek ve çözüm önerileri sunmak, camilerin daha işlevsel hale gelmesini sağlamak için kutlandığını belirtti. Engin, din görevlilerine karşı son zamanlarda bazı medya kuruluşlarında ve sosyal medya mecralarında yapılan saldırıları kınadı. Diyanet İşleri Başkanlığının toplumun din hizmeti ve irşat görevini karşılamakta olduğunu söyleyen Engin, "Bir yandan, başta Kur'an Kursları vasıtasıyla yaygın din eğitimi faaliyetleri yürütülmeye çalışılırken, diğer yandan, cami içi ve dışı din hizmetleri gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Bunun yanı sıra, ailede din eğitimi faaliyetlerini desteklemek amacıyla, yetişkin bayanlara yönelik olarak devam ettirilen Kur'an kursları ile il ve ilçe müftülükleri bünyesinde ailelerin dini konulardaki ihtiyaçlarına cevap vermek üzere aile ve irşat ve rehberlik büroları faaliyet göstermektedir. Söz konusu faaliyetler müftü, vaiz, Kur’an kursu öğreticisi, imam-hatip ve müezzin-kayyımlarımız tarafından yerine getirilmektedir. Bunun yanında din görevlileri doğum, sünnet, nişan, nikâh, düğün, yeni doğan çocuklara isim koyma, asker uğurlama vb. hem de kötü günde hastalık, ölüm ve cenaze işlemleri vb. insanların yanında olmaktadırlar. Yani din görevlilerinin hizmet alanı yalnızca camiler değil hastaneler, cezaevleri, çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları, huzurevlerini de vb. kapsamaktadır" diye konuştu.

Giysi ve aparatların tedariki konularında hassas davranılsın

Bu yıl ülkemizi ve dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsüne karşı alınan tedbirlerin uygulanmasında da din görevlilerimiz etkin bir şekilde görev aldığını belirten Engin, "Bu görevleri icra eden din görevlilerinden, tedbirlere uyulmaksızın gerçekleştirilen düğün ve diğer toplu merasimleri fotoğraflamaları ve bunları zabıta ve kolluk birimleriyle paylaşmaları beklenmekte ve istenmektedir. Vefa destek gruplarında aktif faaliyet icra eden din görevlilerimize yardımlaşma, dayanışma, mağdurlara yönelik hizmetlere katkı sunma dışında bir sorumluluk yüklenmemelidir. Din görevlilerimiz ayrıca, Filyasyon ekiplerince gerçekleştirilen karantina altında olması gerekenlerin denetimi, gözlemlenmesi, bu amaçla kimlik denetimi ve sorgusu yapılması gibi faaliyetlerde de etkin görev almaktadır. Görevliler bu esnada hem şiddet hem de bulaşma riskleri ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Çoğu zaman yanlarında polis olmadan ev ev gezerek bu görevi icra etmektedirler. Çeşitli şiddet olayları ile de karşılaşan din görevlilerinin güvenlikleri sağlanmalı ve sağlıklarını korumaya dair tedbirler de alınmalıdır. Filyasyon ekiplerinin görevlerini icra etmesinde kolluk-güvenlik birimlerinin din görevlilerimize refakat etmesini koruyucu giysi ve aparatların tedariki konularında hassas davranılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.

Belediyelerin sorumluluğunda

Engin, 5393 Sayılı Belediyeler Kanunu’nun 14. Maddesi kapsamında defin ve mezarlık işleri belediyelerin sorumluluğundadır ve belediyelerin görevlendirdiği gassallar tarafından cenazeler yıkanması gerektiğini ifade ederek, "Buna rağmen pandemi döneminde Kovid-19’a bağlı ölümlerde gassal işlevinin din görevlileri - cami görevlileri ve kuran kursu öğreticileri-tarafından üstlenilmesi yönünde zorlama ve baskı üretildi. Hukuken görevlerinin arasında olmamasına ve fiilen de kendi istekleri bulunmamasına rağmen bu yönde işlem icra etmeleri istenen din görevlilerine, gassal işlemlerinin icrasını sağlamaya yönelik herhangi bir koruyucu malzeme temini de çoğu zaman gerçekleştirilmiyor. Kendi istek ve iradeleriyle görevi icra etme hali hariç olmak üzere Cami görevlileri ve Kuran Kursu Öğreticilerinin cenazenin yıkanması noktasında sorumlu ve zorunlu tutulması uygulamasından vazgeçilmelidir" dedi. Diyanet İşleri Başkanlığında, halen iki tip 4/B sözleşmeli personel çalıştırıldığını kaydeden Engin, bu durumun kurum personelini sıkıntıya soktuğunu dile getirdi. Taleplerini dile getiren Engin, "Sendika olarak din görevlilerinin eğitimini son derece önemsiyoruz. Cami ve İlim temasıyla kutlanan bu yıl ki Camiler ve Din Görevliler Haftası’nın ruhuna uygun olarak ilimlerini artırmak eğitimlerine devam etmek isteyen İlahiyat ön lisans mezunu arkadaşlarımızın lisanslarını tamamlamalarına imkan sağlanmalıdır. Bu nedenle İlitam kontenjanlarının bir an önce talebi karşılayacak şekilde yükseltilmesini ve kurum personeline özel kontenjan ayrılmasını istiyoruz. Pandemi sürecinde camilerimiz korona tedbirlerine en çok riayet edilen mekanlar din görevlilerimizde fedakarlıkları ve yaptıkları hizmetlerle örnek insan olmuştur" açıklamasında bulundu.