Bakanlığa çağrı: Resen atamalar mağdur ediyor!
Öğretmenlerin iradesini yok sayan resen atamaların durdurulması gerektiğini belirten Malatya Eğitim Gücü Sen İl Başkanı Yusuf Yılmazoğlu , 'Resen atamalar tümüyle durdurulmalı, özellikle Malatya'da depremin yaraları sarılana kadar norm fazlası atamalara son verilmeli.' dedi.
Norm kadro fazlası öğretmen atamaları bugün başladı. Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü tarafından yapılan duyuruda, eğitim kurumlarında görev yapan ve kadrosunun bulunduğu eğitim kurumunda veya il/ilçe milli eğitim müdürlüklerinde ihtiyaç veya norm kadro fazlası durumda bulunan kadrolu/sözleşmeli öğretmenlerin norm kadrolara bağlı olarak görev yapmak üzere yer değiştirme işlemlerinin valiliklerce gerçekleştirileceği belirtildi.
Bu kapsamda açıklama yapan Malatya Eğitim Gücü Sen İl Başkanı Yusuf Yılmazoğlu ise öğretmenlerin iradesini yok sayan uygulamanın aileleri dağıttığını dile getirerek, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın norm kadro fazlası öğretmenlere uyguladığı resen yer değiştirme politikası, bir görev değişikliğinden çok daha fazlasını ifade ediyor: Bu, öğretmenlerimizin ailelerinden koparılması, yuvalarının dağılması, güvenliklerinin riske atılması ve mesleklerine olan inançlarının sarsılması demek. Onlar, yıllarca öğrencilerinin hayallerine dokunmak için emek vermiş eğitim neferleri. Şimdi ise kendi iradeleri yok sayılarak, evlerinden yüzlerce kilometre uzağa, ulaşımı güç, yabancı bölgelere gönderiliyorlar. Her dönem bu resen atama tehdidiyle karşı karşıya kalan öğretmenlerimiz, belirsizliğin gölgesinde yaşıyor. Bu sürekli endişe, onların psikolojisini derinden etkiliyor, ruhsal sağlıklarını zedeliyor ve en önemlisi, sınıflarında verdikleri eğitimi gölgeliyor. Öğretmenlerimizin huzursuzluğu, öğrencilerimizin öğrenme sürecine yansıyor; çünkü bir öğretmenin içindeki fırtına, bir sınıfın umudunu da sarsar. Bu uygulama, öğretmenlerimizin hayatını karartıyor, eğitim sistemimizi yaralıyor ve toplumun geleceğini gölgeliyor.” ifadelerini kullandı.
Öğretmenlerin alın terleri hiçe sayılıyor
Bakanlığın yıllardır yanlış personel politikalarının eğitimi çıkmaza sürüklediğini vurgulayan Yılmazoğlu, “Düzensiz müfredat değişiklikleri, hesapsız norm belirlemeleri ve adaletsiz atamalar, öğretmenlerimizin alın terini hiçe sayıyor. Onlar, her sabah sınıflarında bir çocuğun gözlerindeki umudu yeşertmek için çalışan kahramanlarken, şimdi kendi yaşamlarının kontrolünü ellerinden alan kararlarla mücadele ediyor. Bu kaos, sadece öğretmenlerimizi değil, öğrencilerimizi, ailelerimizi, hepimizi etkiliyor. Çünkü bir öğretmenin gözyaşı, bir milletin kaybıdır.” dedi.
Aile Yılı’nda aileler paramparça
2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesine rağmen resen atamalarla ailelerin parçalandığını kaydeden Yılmazoğlu, şunları söyledi:
“2025, devletimiz tarafından “Aile Yılı” ilan edildi. Aile, sevgiyle, güvenle, bir aradalıkla anlam bulur. Ancak resen atamalar, bu bağı paramparça ediyor. Aynı ilde bile dağlarla, nehirlerle, kapanan yollarla ayrılan ilçelere gönderilen öğretmenlerimiz, çocuklarının kokusunu özleyerek, eşlerinin gözlerine bakamadan günler, haftalar geçiriyor. Evlerinden, mahallelerinden, anılarından koparılıp saatlerce yolculuk gerektiren yerlere atanıyorlar. Bir anne, çocuğunun ilk kelimesini duyamıyor; bir baba, evladının elinden tutup okula götüremiyor. Bu ayrılık, sadece öğretmenlerimizi değil, toplumun ruhunu yaralıyor. Aileler dağılırsa, bir toplum nasıl ayakta kalabilir?
Malatya’da bu yara daha da derin. 6 Şubat 2023’te yaşanan deprem felaketi, okulları yıktı, evleri harabeye çevirdi, hayatları altüst etti. Yıkımın izleri hâlâ taze; öğrenci sayıları azaldı, okulların norm kadroları daraldı. Depremin acılarıyla baş etmeye çalışan Malatya’da, öğretmenlerimizin bir de resen atamalarla ailelerinden, öğrencilerinden koparılması vicdanları sızlatıyor. Bu nedenle, Malatya’da hayat normale dönene kadar norm fazlası resen atamaların tamamen durdurulmasını talep ediyoruz. Öğretmenlerimiz, bu yaralı şehre umut taşımalı, gözyaşı değil. Onların huzuru, Malatya’nın yeniden ayağa kalkmasının anahtarıdır."
2013 yılı hepimize uyarıydı
Atamalarla öğretmenlerin can güvenliğinin hiçe sayıldığını vurgulayan Yılmazoğlu, “2013 yılında Malatya Doğanşehir’de yaşanan o yürek yakan kaza, hepimize bir uyarıydı. Görev yerlerine ulaşmaya çalışan dört öğretmenimiz, zorlu yollar ve elverişsiz koşullar yüzünden aramızdan ayrıldı. Onlar, öğrencilerine bir harf öğretmek için yola çıkmışlardı, ama bir daha dönemedi. O gün, sadece dört can değil, bir milletin umudu da kayboldu. Peki, ne öğrendik? Yollar mı güvenli oldu, ulaşım mı düzeldi? Hayır. Bugün bile öğretmenlerimiz, her sabah evden çıkarken sevdiklerine veda eder gibi yola koyuluyor. Bu risk, bu korku, bir öğretmenin omuzlarına yüklenecek bir yük müdür?” diye konuştu.
Yılmazoğlu son olarak şunları ekledi:
“Eğitim Gücü Sen olarak, öğretmenlerimizin çığlığına kulak veriyoruz. Taleplerimiz açık ve nettir: Resen atamalar tümüyle durdurulmalı, özellikle Malatya’da depremin yaraları sarılana kadar norm fazlası atamalara son verilmeli, ilçe grupları coğrafi gerçekler ve ulaşım imkanları gözetilerek yeniden düzenlenmeli, öğretmenlerimiz evlerine, ailelerine makul mesafelerde görev yapmalı, aile birliğini koruyacak düzenlemeler hayata geçirilmeli ve güvenli ulaşım için servis ile lojman desteği sağlanmalı. Bunlar, bir lütuf değil, öğretmenlerimizin hakkı, toplumumuzun gereğidir.”