Astarcı MTÜ'ye konuk oldu
Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) tarafından organize edilen, Dışişleri Bakanlığı Türkiye Ulusal Ajans Başkanı İlker Astarcı'nın konuk olduğu Avrupa Birliğine Genel Bakış ve AB Projeleri' konulu webinar programı gerçekleşti.
MTÜ Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Rektör Yardımcıları, MTÜ Erasmus Ofisi ve öğrencilerin katılımları ile düzenlenen webinar programı ilgi gördü. MTÜ’nün gelişimi ve hedeflerinden bahseden Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “Anadolu’nun kadim kültürünü, medeniyet kodlarını ilim ve irfanla harmanlayarak geleceğe taşıma hedefinde olan üniversitemiz kuruluş ve kurumsallaşma çalışmalarını hız kesmeden devam ettiriyor. Sadece akademik çalışmayla kalmıyoruz, öğrencilerimizin istihdamlarına yönelik çalışmalarda yürütüyoruz. Uluslararası çalışmalarımız alanında yapmış olduğumuz programlar, kongre ve çalıştaylar ile öğrencilerimize daha vizyoner bir bakış açısı sağlıyor, aynı zamanda iş imkanları ve gelecek planlarına yönelik hedefler geliştirmelerini sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Uluslar arası olma sürecinin hızla sürdüğünü belirten Rektör Prof. Dr. Karabulut, “AB Projeler Ofisi, Erasmus Koordinatörlüğü, Mevlana Koordinatörlüğü ve Uluslararası Öğrenci Ofislerimiz ile uluslararasılaşma sürecimizi hızla sürdürüyor, Avrupa Birliği ilişkilerinin gelişmesi konusunda da katkılar sunuyoruz. Çünkü üniversiteler, Türkiye - Avrupa Birliği ilişkilerin gelişmesi açısından büyük öneme sahip. Özellikle üniversitelerde verilen eğitimlerin ve öğrenci değişim programlarının Avrupa Birliğine bakış açısının geliştirilmesi açısından son derece kilit rol oynuyor. 2021-2027 yeni Erasmus dönemi için Erasmus Charter for Higher Education (ECHE) sahibi üniversitemiz yeni Erasmus+ dönemi için hazırlıklarını sürdürmektedir. Erasmus Koordinatörlüğümüzce şu anda KA103 projeieri yürütülmektedir. Bunun yanısıra önemizdeki akademik yıl içerisinde KA107 projeierine de katılcağız. Hali hazırda Horizon 2020 proje başvurumuzda mevcuttur. KA2 Stratejik Ortaklıklar kapsamında Eğitim-Öğretim alanında iş birliği Ortaklıkları için de çalışmalarımıza başladık, paydaşlarla iletişim halindeyiz” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Karabulut, “Avrupa Birliği üyelik sürecinde Türkiye’deki üniversitelerin batıya dönük çalışmalar yapması ve Avrupa ülkeleri hakkında olumlu izlenimler kazanması uzun zamandır süregelen ilişkilerin geleceği açısından son derece büyük bir önem arz ediyor. Erasmus öğrenci değişim programları yardımıyla Avrupa’da ülkeler arası öğrenci hareketliliği amaçlanarak bu sürecin geliştirilmesi sağlanıyor. Bilindiği gibi Covid -19 pandemi sürecinde Erasmus programları uygulanamadı, pandemi öncesi ve sonrasında Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerinde baktığımız zaman bu ilişkilerde üniversitelerin büyük bir etken olduğu daha iyi bir şekilde anlaşılmaktadır” dedi.
“Sürdürülebilir kalkınmada üniversitelere büyük sorumluluk düşüyor”
Sosyal, çevresel ve kültürel büyümenin temel anahtarı olan sürdürülebilirlik kavramı ile hayatın her alanında karşılaşıldığına değinen Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Ortak Geleceğimiz sloganı ile ortaya çıkan Sürdürülebilir Kalkınma aynı zamanda üniversiteler için de büyük öneme sahip. Üniversiteler sürdürülebilir kalkınmanın zorluklarına karşı üretilecek yeni çözümler için gerekli olan yeni bilgi ve becerileri kazandırma ve toplumun bilinçlendirilmesinden de sorumlular. Geleceğin liderlerini yetiştiren üniversiteler, amaçlara ulaşmak için gerekli stratejilerin geliştirilmesinde görev üstlenmektedir. Malatya Turgut Özal Üniversitesi olarak öğrencilerimizin gelişimi konusunda çalışmalarımızı bu yönde yapıyor, akademik projelerimizde kalite ve sürdürülebilirlik kavramını ön planda bulunduruyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Üretebilirsen küresel salgınla baş edebilirsin”
Pandemi sürecinin etkileri ve alınan tedbirler ve akademik çalışmalara etkilerine değinen Rektör Karabulut, “Bilgi üretmenin tek başına yeterli olmadığına inanıyoruz, üretilen bilgiyi tüm insanlığın kullanımına sunuyor, bilgiyi üretime dönüştürüyoruz. Çünkü; Covid-19 süreci bize gösterdi ki, üretebilirsen ayakta kalırsın, üretebilirsen küresel salgınla baş edebilirsin, üretebilirsen güvenliği sağlayabilirsin. Bu anlamda Malatya Turgut Özal Üniversitesi bilinçli ve üreten gelecek nesilleri bilimin ışığında yetiştiriyor. Gelecek hedeflerimiz doğrultusunda Uluslararasılaşma yol haritamızı ve hedeflerimizi ölçülebilir parametreler ışığında belirledik. Erasmus ve ikili değişim programı kapsamında üniversitelerle anlaşmalar gerçekleştirilmesi adına programlar düzenleyerek, geleceğe dair yurt dışında ki üniversitelere ziyaretler ve ikili ilişkiler hakkında projelerimizi belirledik” şeklinde konuştu.
“AB eğitim ve gençlik programları, ab programları arasındaki en başarılı programlardan biridir”
Programda konuşma yapan Türkiye Ulusal Ajansı Başkanı İlker Astarcı AB eğitim ve gençlik programlarının öğrenci değişimlerini teşvik etmek üzere başlatıldığını belirterek, “Avrupa’da sayısız başarıya imza atan AB eğitim ve gençlik programları zaman içerisinde gelişerek bugünkü adıyla Erasmus+ ve Avrupa Dayanışma Programları adlarıyla sayısız faaliyeti içerisinde barındıran bir yapı haline geldi. Erasmus+ ve Avrupa Dayanışma Programlarında verilen hibe destekleri ile her yaştan vatandaşımıza yurt dışında eğitim, öğretim, staj, kurs, gönüllülük imkânları sunuluyor. Ayrıca kurum ve kuruluşlara, yurt dışındaki ortaklarıyla stratejik ortaklıklar geliştirmeleri için fırsatlar tanınıyor” ifadelerini kullandı.
Başkan Astarcı Avrupa Birliği’nin eğitim, gençlik ve spor programlarının ülkemizde 17 yıldır yürütüldüğünü belirterek, Türkiye Ulusal Ajansı’nın yürütmüş olduğu programların ülkemize sağladığı katkıların yanında, Türkiye’nin de programlar kapsamında Avrupa’ya finansal, sosyal ve kültürel açıdan birçok katkı sağladığını da vurguladı.
Astarcı, “17 yıllık süreçte, Türkiye Ulusal Ajansı 36 bine yakın projeyi kabul etti ve bu projelere yaklaşık 1,4 milyar Avro hibe tahsis etti. Bu kapsamda, 700.000’den fazla katılımcı eğitim ve gençlik projelerinden istifade etti. Bu projeler ile yaklaşık 20,000’i yükseköğretim programı öğrenci ve personeli olmak üzere yılda yaklaşık 60,000 kişi yurt dışındaki staj, öğrenim, gönüllülük, gibi faaliyetlerden faydalanıyor. Yıllık yaklaşık 135 milyon Avro vatandaşlarımıza doğrudan sunuluyor. Özellikle belirtmeliyim ki, ülkemiz yılda aldığı 12 bin başvuruyla, 34 Program üyesi ülke arasında birinci sıradadır. Bu rakamlar, elbette ülkemiz için gurur kaynağıdır” şeklinde konuştu.
“Yeni dönemde Avrupa’nın gündemi yeşil gündem ve dijital gündem”
Covid -19 pandemi sürecinin etkilerinden bahseden Başkan Astarcı, şu şekilde konuştu:
“Yaşadığımız Covid19 salgın dönemi bize bu alanların önemini ve daha çok desteklenmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Yeni dönemde özellikle gençler ve öğrenciler için yeni ve farklı faaliyetler olacak. Gençlerimizin faydalı deneyimler, beceriler ve yetkinlikler kazanmaları için gönüllülük ve dayanışma faaliyetleri uygulanmaya devam edecek. Ayrıca Erasmus+ programında 18 yaşındaki gençlerin Avrupa’yı gezerken tanımasına fırsat veren Avrupa’yı Keşfet faaliyeti başlatılacak. Doktora öğrencileri için kısa dönemli öğrenme hareketlilikleri mümkün hale geliyor. Yine, yeni programda Gençlik Katılımı faaliyeti; gençlerin toplumsal konularda karar alıcılarla bir araya gelmeleri için gençlere proje sunma imkânı verecek. Yeni dönemde, eskiden olduğu gibi her seviyeden öğrencinin yükseköğretim öğrenme ve staj hareketliliklerinden yararlanmaya devam edeceğini de bildirmek isterim.”
“Teori ve pratiğin birbirini tamamlaması gerekir”
Başkan Astarcı, gerçekleştirilen programların pratik eğitim için önemli olduğunu belirterek, “Üniversiteler sizlere elbette profesyonel bir bakış kazandıracaktır ancak hayatta ne başardığınız ise kendinizi nasıl geliştirdiğinize bağlıdır. Bu nedenle, AB’nin size staj ve gönüllülük gibi fırsatları çok iyi değerlendirmenizi temenni ediyorum. Bugün size anlattığımız programları değerlendirmeniz halinde, üniversiteyi bitirdiğinizde daha iyi bir iş bulabileceğinizi ve daha da önemlisi yaşadığı topluma faydalı daha iyi bir insan olacağınızı söylemek mümkün. Çünkü bu programlarla yabancı dil bilginizi geliştirebilirsiniz. Ayrıca ekip çalışması, kriz ve zaman yönetimi, kültürlerarası iletişim gibi iş dünyasının aranan yetkinliklerine sahip olabilirsiniz. Çevrenize fayda getirecek toplumsal projelerde çalışabilirsiniz. Dünyanın geri kalanıyla iletişim halinde olmak, değişen dünyaya ayak uydurmak, çağı yakalamak ve hakkını vermek adına dijitalleşmeyi özellikle çalışmalarınızın merkezine koyun” şeklinde konuşmasını tamamladı.