Aşırı tuz tüketenler dikkat! 'Kalıcı hasar oluşturabilir'
14 Mart Dünya Böbrek Günü dolayısıyla Turgut Özal Üniversitesi Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, stand kurularak vatandaşlar bilgilendirildi. Böbrek sağlığına dair açıklamalarda bulunan Nefroloji Uzmanı Uzm. Dr. Emre Yaşar, aşırı tuz kullanımının böbreklerde kalıcı hasar oluşturabileceğini söyledi.
14 Mart Dünya Böbrek Günü dolayısıyla Turgut Özal Üniversitesi Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Muhammed Serdar Buğday, Başhekim Yardımcısı Uzman Dr. Mehmet Erkin Şahin, Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. İrem Pembegül, Nefroloji Uzmanı Uzman Dr. Emre Yaşar, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdür Yardımcısı Ayten Turgut'un katılımıyla stand kurularak vatandaşlar bilgilendirildi. Stantta basın açıklaması yapan Nefroloji Uzmanı Uzman Dr. Emre Yaşar, aşırı tuz kullanımının böbreklerde kalıcı hasar oluşturabileceğini aktardı.
Her yıl 3 milyon kişi ölüyor
Kronik Böbrek Hastalığı'nın(KBH), böbreğin metabolik ve hormonal fonksiyonlarında ilerleyici ve geri dönüşsüz kayıp ile seyrettiğini aktaran Yaşar, "komplikasyonlara ve ölümcül durumlara yol açması, yaşam kalitesini azaltması, diyaliz ve böbrek nakli gibi yüksek maliyetli tedavi uygulamalarını gerektirmesi gibi nedenlerle dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir. Uluslararası Nefroloji Topluluğu’nun yapmış olduğu çalışmalara göre dünya genelinde 850 milyondan fazla kişi KBH’dan etkilenmiş olup her yıl 3 milyondan fazla kişi KBH nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Yüksek gelir düzeyine sahip ülkelerin yıllık sağlık bütçelerinin neredeyse %3’ü diyaliz ve böbrek nakli maliyetleri ile ilişkilidir. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından hazırlanan 2022 yılı ölüm ve ölüm nedeni istatistikleri incelendiğinde ise ülkemizde gerçekleşen ölümlerin %3,2’sinin böbrek yetmezliği nedenli olduğu görülmektedir" dedi.
Kalp rahatsızlığı olanlar dikkat
KBH’ya yol açan nedenlerin dağılımı ülkeye, ırka, yaşa ve cinsiyete göre farklılıklar göstermekle birlikte altta yatan en sık nedenler obezite, diyabet ve hipertansiyon olduğunu söyleyen Yaşar, "Türkiye’de de benzer bir eğilim mevcut olup hipertansiyon, diyabet ve kalp hastalığı olanlarda kronik böbrek hastalığı sıklığı daha yüksek olarak ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla bu hastalıklarla ve risk faktörleriyle mücadele etmek kronik böbrek hastalıklarından korunmada ya da ilerlemesini durdurmada birincil korunma yöntemidir. Ayrıca söz konusu hastalıkların ilerlemesinin durdurulması ve bu hastalıklara bağlı yeni hastalık oluşmasının engellemesi için erken teşhis, etkili tedavi ve izlem süreçleri en önemli mücadele basamaklarıdır" ifadesini kullandı.
Amaç hastalığın önlenmesi
Sağlık bakanlığının yürüttüğü çalışmalara değinen Yaşar, "Kronik böbrek hastalıkları ve risk faktörlerinin önlenmesi/kontrolü çalışmaları kapsamında toplumsal farkındalığı arttırmak, böbrek hastalıklarının erken tanı ve tedavi standartlarını oluşturmak ve hastalık yükünü azaltmak amacıyla “Türkiye Böbrek Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı” yürütmektedir. Ayrıca, geliştirilen Hastalık Yönetimi Platformu (HYP) uygulaması ile birinci basamak sağlık hizmet sunucularının kronik hastalıkların erken teşhisi, etkili tedavisi ve izlemlerinde daha aktif bir rol üstlenmesi sağlanmıştır. Sürecin, kanıta dayalı klinik uygulama yönergeleri doğrultusunda yönetilmesi neticesinde hastalıkların kontrol altına alınması, bireylerin fonksiyon kaybı yaşamalarının ve engelli hale gelmelerinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır" açıklamasını yaptı.
Risk değerlendirmesi yapılmakta
HYP kapsamında halihazırda “hipertansiyon, obezite, diyabet ve kardiyovasküler risk değerlendirmesi” modülleri aile hekimleri tarafından kullanılmaya başlanmış; Kronik Böbrek Hastalıkları Modülü ise bu yıl içinde gerçekleştirilecek pilot uygulamayı müteakiben aile hekimlerinin kullanımına açılacağını belirten Yaşar, "Aile hekimlerimiz söz konusu modülleri ve hazırlanan kılavuzları kullanarak birimlerine kayıtlı bireylerin ilgili hastalıklara yönelik risk değerlendirmelerini yapmakta, risk değerlendirmesi sonucuna göre hastaları periyodik olarak izlemekte, gerekli tedavilerini düzenlemekte, yaşam tarzı değişiklikleri konusunda danışmanlık vermekte, gerekli hallerde ise kişileri bir üst basamağa yönlendirmektedir. Geri dönüşsüz sonuçları ve artan görülme sıklığı sebebiyle KBH’ya dikkat çekmek, toplumsal bilgi düzeyini ve farkındalığı artırmak için her yıl Mart ayının ikinci Perşembe’si “Dünya Böbrek Günü” olarak ilan edilmiştir. Bu bağlamda 2024 yılının teması “Böbrek Sağlığı İçin Optimal İlaç Uygulamalarına ve Sağlık Bakımına Eşit Erişim” olarak belirlenmiştir" şeklinde konuştu.
Böbrek sağlığınızı korumak için önerilerde bulunan Yaşar, şunlara dikkat edilmesini istedi:
"Sağlıklı beslenin!
Yeterli miktarda su için!
Tuz tüketimini azaltın!
Tütün, tütün ürünleri ve alkolden uzak durun!
Hareket edin!
Kronik böbrek hastalığından korunmak için;
Aile hekiminize başvurarak düzenli ve periyodik olarak risk değerlendirmenizi yaptırın!
İlaçlarınızı hekiminize danışarak ve önerilen şekilde kullanın!"