'Aşı ve test dayatmasına hayır'
Öğretmenler ve okul personellerine haftada iki defa PCR testi yaptırma zorunluluğu getirilmesine tepki gösteren Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Malatya Şube Başkanı Hüseyin Söylemez, hukuki dayanaktan yoksun, hatalı ve yanlış olan eğitim çalışanlarına PCR testi zorunluluğu kararının yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.
Hukuki değil!
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) ile Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Malatya Şube Başkanı Hüseyin Söylemez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen Kabine Toplantısında aşı olmayan öğretmen ve okul personellerine haftada iki defa PCR testi yaptırma zorunluluğu getirilmesine sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada tepki gösterdi. Söylemez, bir an önce söz konusu karardan dönülmesi gerektiğini belirtti.
Zorlama yapılamaz
Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası getirilen öneriler üzerine kabine toplantısında okulların açılması ve yüz yüze eğitime başlanması gerekçesiyle aşı olmayan eğitim çalışanları için haftada iki defa PCR testi zorunluluğu getirildiğini anımsatan Söylemez, "Okulların açılmasının salgınla mücadele sürecinde başarılı olunmasına, salgınla mücadelenin ise aşılama, mesafe kuralları, sosyal izolasyon, maske vb. tedbirlerin toplum ve birey nezdinde yerine getirilmesine bağlı olduğuna şüphe yoktur. Ancak salgınla mücadele sürecindeki diğer bütün faktörlerin göz ardı edilerek okulların açılmasının, öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının aşılanmasına veya PCR testi zorunluluğuna indirgenmesi şeklindeki hatalı ön yargının kabulü mümkün değildir. Dünya Sağlık Örgütü’nün, toplumda vaka sayıları artıyor olsa dahi fiziksel mesafe, maske, el hijyeni ve havalandırma gibi önlemlerin yaş dönemlerine uygun bir şekilde uygulanmasıyla okulların açık kalmasının sağlanabileceği yönündeki tespiti ortadadır. Buna rağmen haftada iki defa PCR testi zorunluluğu getirmek gibi fiilen yürütülmesi neredeyse imkânsız, psikolojik baskı boyutuna varacak, aşılanmayı bireysel bir tercih olmaktan çıkarıp zorunlu bir tercih hâline getirecek her türden zorlamanın, okulların açık tutulması amacına hizmet etmekten uzak olduğu bilinmelidir" diye konuştu.
Hukuki dayanaktan yoksun
Söylemez, aşı kararıyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı; "AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin ihtiyari olmayan tıbbi bir müdahale olarak zorunlu aşının özel hayata saygı hakkına müdahale teşkil ettiğine dair kararları ortadayken, eğitim çalışanlarının mesleklerini ifasının, kamu hizmetinin yerine getirilmesinin haftada iki defa PCR testi yaptırma şartına bağlanması, dolaylı yoldan aşı zorunluluğu dayatılması ve bu suretle temel insan haklarının ihlali niteliğindedir. Bu nedenle, hukuki dayanaktan yoksun, hatalı ve yanlış olan eğitim çalışanlarına PCR testi zorunluluğu kararı yeniden ele alınmalı; eğitim kamu hizmetinin yürütülmesini zora koşacak, eğitim çalışanlarının moral, motivasyon ve çalışma azmine zarar verecek, kurum içi çalışma barışını bozacak bu hatadan bir an evvel dönülmelidir."