Yüzyılın umuduyduk
AK Parti Malatya Kurucu İl Başkanı ve 22'inci Dönem Malatya Milletvekili Ali Osman Başkurt, AK Parti'nin yüzyılın bir umudu ve birikimi olarak kurulduğuna dikkat çekerek, o birikim ortak akıldan, şuradan ve meşveretten uzaklaştıkça şirazesinden çıktığını söyledi.
AK Parti Malatya Kurucu İl Başkanı 22'inci Dönem Malatya Milletvekili Ali Osman Başkurt, gazetemizi ziyaret etti. Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Başkurt, kimsenin olmadığı dönemde partiyi aşkla, sevdayla, büyük umutlarla kurduklarını hatırlattı. Başkurt, “İlk kurulduğu zaman ilk dört il içerisinde olduk, kurulur kurulmaz. Yani tabela asılmadan AK Parti ve Tayyip Bey'in sevdasını Cenap-ı Allah kalplere düşürmüştü. Ama bir zamanlar geldi makam, mevki, koltuk her şeyi unutturdu. Güç bizde demeye başladılar, o insanlar. Oysa güç kuvvet sahibi olan Cenap-ı Allah'tır. O dönem medyamızda yoktu, Yeni Şafak ve Akit vardı. Şimdi sayamayacağım kadar medya ve gazeteye var" dedi.
Üzülerek seyrediyorum
“Maalesef benim partimde demokratik bir yarış kalmadı” diyen Başkurt, “Benim partim 100 kişiyi yarışa sokuyor, yarışın içerisinde ilk 7'ye girenleri almıyor. 11'den, 20'den, 40'tan başlıyor. Baktım ki benim partimde demokratik yarış yok. Gün geçtikçe demokratik ortamdan uzaklaştırıldı. Oysaki AK Parti ortak aklın ürünüydü. Maalesef o ortak akıl gün geldi izi dahi kayboldu. Bir kişinin ağzına bakılıyor, bir kişi bütün belediye başkanlarını, milletvekillerini, ilçe belediye başkanlarını, hatta belediye meclis üyelerini atıyor. Yani bir kişi için siyaset yapılmaz. Siyaset ortak akılla yapılır. Maalesef benim partimde şimdi İl Başkanları dahi atamayla. İki aday yarışamıyor, tek adaya düşürüyorlar ardından Cumartesi, Pazar günü kongremiz var. Kongrede, aday yok bir aday. Bende aday olmak, yarışmak istiyorum. Ben baktım benim partimde demokratik, hür, serbest yarış kalmamış ondan dolayı da 10 yıldan beride diyebilirim ki irtibatım kalmadı. Yanlışlarını söylüyorum. On yıldan bu yana hala da kamuoyun da medya da çıkmadım. Bir partinin de insanın da fikrine bakmam. Artılarına, eksilerine bakarım. Hiç bir zaman dört dörtlük insan, parti yok. Hepimiz kuluz ama artısı fazlaysa devam ettiririm. Gün geçtikçe benim partim o ana yoldan, milletin milli vicdanından gün geçtikçe uzaklaşıyor. Üzülerek seyrediyorum. Parti arayışında da değilim. Aktif siyasete dönmeyi düşünmüyorum. Bu parçalanmayı üzülerek izliyorum. Çünkü bu hareket yüz yılın bir umuduydu" dedi.
Eleştiri ortamı yok
Başkurt, eleştirilerini AK Parti Genel Merkezine iletebilmek adına bir ortamın oluşturulmadığına dikkat çekerek, “Geçenlerde çağırdılar. İhsan Başkan beni aradı bende telefonuna çıkmadım. Meğer beni bunun için çağırmışlar. Orada da baş başa bir şey yok. Baş başa olmayınca ben niye oraya fotoğraf çektirmeye gideyim. Fotoğraf çektirmenin meraklısı değilim. Vekilliği bıraktıktan sonra meclisin içini, sarayı dahi görmedim. Oysa belki 20 defa davet edildim. Bir dönem milletvekilliği yaptım ama hizmet aşkıyla Malatya'ya hizmetler yolunda koştum. Küskün değilim. Vefasızlık var. Davama küskün değilim. Ben bir davanın yolundayım. Ama insanlara küskünüm. Benim elimle getirdiğim insanlar makamı mevki görünce bambaşka insan oldular" şeklinde konuştu.
Partimi eleştiriyorum
“Davutoğlu'nun mal varlığı incelensin söylemini nasıl buluyorsunuz?” Sorusuna cevap veren Başkurt, “İncelensin diyorum. Başından sonuna kadar. Mal varlıklarını siyaset adına kamuda görev yapanlar mal varlıklarını kamuya açık bir şekilde yazılı ve sözlü vermek zorundadır. Kamu adına iş yapıyorsa. Yani belediye başkanıysa, bir dairede müdürse kamu adına, milletvekiliyse ben demiyorum bir esnaf gidip beyanname doldursun mahrem şeyler. Niye parasını, pulunu sorgulayalım. Ama kamu adına iş yapıyor ve yola çıkmışsa herhangi bir siyasi partide görev alıyorsa millete sabahtan akşama kadar hesap vermek zorundalar. Efendim siyasete girmeden önce mal varlığı ne kadardı, belediye başkanlığı veya vekilliği bittiğinde ne kadardı bunu halkın bilmesi lazım. Siyasetin şeffaf olması lazım. Davutoğlu'nun çağrısını çok gecikmiş ama yerinde buluyorum. Zaten şikayetlerimden birisi bu. Birçok şey duyuyorum açık ihaleler olmuyor. İhalelerin de açık olması lazım. Ama maalesef birçok yanlış var. İhale yasası 300-400 defa değişmiş. Kişiye göre ihale böyle bir şey olur mu? Biz hangi sevdayla yola çıkmıştık. Para için mi? Koltuk için mi? Makam için mi yola çıktık? Biz 100 yılın bir umuduyduk. Türkiye'deki Müslüman kesiminin 100 yıllık bir birikimiydik. O birikimi maalesef ortak akıldan, şuradan, meşveretten uzaklaştıkça şirazesinden çıktı. Ben on yıldan beridir bunları söylemiyorum. Döne döne şunu söylüyorum. Ben parti arayışında değilim. Olanları ibretle izliyorum. On yıldan beri partimin vefasızlık ve birçok şeyden dolayı eleştiriyorum. Bu demek değil yerden yere vuruyorum. Keşke o öz eleştiri mekanizmasını çalıştırsalar. Maalesef en ufak şeyde soru soranları partiden uzaklaştırdılar" ifadelerini kullandı.