Yerli ve milli sendikayız

Hizmet-İş Malatya Şubesinin bir otelde gerçekleştirilen 8. Genel Kurulunda konuşan Öz, HAK-İŞ'in bu ülkenin yerli ve milli değerlerini temsil ettiğini söyledi. Öz, "Biz bu ülkenin yerli ve milli sendikasıyız, yerli ve milli sesiyiz ve konfederasyonuyuz. Dolayısıyla ülkemizin iyi ve kötü gününde hep birliğinden ve beraberliğinden yana olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Ülkemizin dört bir yanında hep bu ülkenin geleceğinin kaygısını taşıdık. Bu ülkenin geçmişinin, geçmişe ait değerlerinin kaygısını taşıdık ve bunları geleceğe taşımak için mücadele verdik." ifadelerini kullandı. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına değinen Öz, bu süreçte sağlıkçılar gibi belediye çalışanlarının da cesurca mücadelenin en ön saflarında yer aldığını belirtti. Salgına karşı yürütülen mücadeleyi aksatmadan sürdürmek gerektiğini vurgulayan Öz, sendika olarak üyelerinin aşılanmasını ciddiyetle takip ve teşvik ettiklerini dile getirdi. Eğitimin bir ülke gençliği için son derece önemli olduğunu kaydeden Öz, yüz yüze eğitimin sürmesi için herkesin salgına karşı üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini ifade etti. Öz, 900 bin işçinin taşeron yasası düzenlemesiyle kamunun ve yerel yönetimlerin sürekli işçi kadrolarında yerlerini aldığını belirterek, "İlk sözleşmelerini 2020'den itibaren imzaladık. İlk sözleşmeler olması sebebiyle özellikle belediyelerimizin imkanlarıyla çalışanlarımızın taleplerini buluşturmaya çalıştık. Belki geçmiş dönem için çok hayal olan şeyleri bu ilk sözleşmelerle gerçekleştirdik." dedi. Sözleşmelerin şu anda ikinci yılına girdiklerini dile getiren Öz, şu ifadeleri kullandı: "İkinci yılımızda enflasyon zamlarımızı da beraber almış olduk. İlk sözleşmelerimiz olması sebebiyle şüphesiz bütün taleplerimizi, beklentilerimizi gerçekleştiremedik. Pandemi sebebiyle zor bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemin özelliği vesilesiyle hem ülkemizin hem de belediyelerimizin kısıtlı imkanlarıyla çalışan arkadaşlarımızın beklentilerini karşılama hususunda büyük bir mücadele verdik. Dolayısıyla ilk sözleşmelerde gönlümüzdeki her şeyi gerçekleştirememiş olsak da istediklerimizin önemli bir bölümünü gerçekleştirmiş olmanın mutluğunu yaşıyoruz. Yeni dönemde yeni hedeflerimiz, beklentilerimiz var. Bu beklentilerimiz ücret ve sosyal haklarımızın geliştirilmesine, iyileştirilmesine ve günün ekonomik koşullarına uygun hale dönüştürülmesine dönük. Bunları yine el birliği halinde çalışarak, el ele vererek, omuz omuza vererek gerçekleştireceğiz." Öz, salgına karşı verilen mücadelede bir kısım iş yerlerinin tatil edildiğini, belediyelerde görev yapan personelin ise çalışmayı sürdürdüğünü anlatarak, şunları kaydetti: "Belediyelerimizde, belediye şirketlerimizde çalışan arkadaşlarımız kısmi süreli çalıştırılmasına rağmen Türkiye İş Kurumundan, işsizlik ödeneğinden aktarılan ödeneklerle, belki çalışanlarımızın ücretlerinin ve sosyal haklarının bir yarısı işsizlik ödeneğinden karşılandı. Bu döneme has özel sorunlarımız olmuştur. Örneğin arkadaşlarımız o dönemde 30 gün çalıştılar ama sigorta bordrolarına, belgelerine baktığımız zaman çalışma süreleri belki 10 gün, belki 15 gün görünüyor, bu önemli bir sorun. Bu sadece burada yaşanan bir sorun değil. Bu, ülkemizin dört bir yanında, hemen hemen bütün belediyelerimizin şirketlerinde çalışan arkadaşlarımızın, herhangi bir siyasi ayrım yapmaksızın bütün belediyelerin çalışanlarının temel bir sorunu. Bu sorunun çözümü için şüphesiz masadayız, konuşuyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızla görüşüyoruz, belediye başkanlıklarımızla görüşüyoruz. Pandemi sürecinden kaynaklanan sorunların giderilmesi hususunda bir müzakere sürecini hep beraber yürütüyoruz." Yine belediyelerin fazla mesai yapılan birimlerinde çalışanların ücretlerinde sorun olduğunu belirten Öz, bunun giderilmesi için belediye başkanlarıyla görüşmelerini sürdürdüklerini bildirdi. Konuşmaların ardından, 3 listeyle yarışılan seçimlere geçildi.