Yeniden ele alınsın
Türk Eğitim-Sen Malatya Şube Başkanı Fevzi Şahin, 2022-2023 eğitim öğretim yılı tüm eğitim çalışanları için oldukça sorunlu bir şekilde başladığını, Öğretmenlik Meslek Kanunu'yla getirilen düzenlemelerin bir meslek kanunu olmaktan çok uzak olduğunu ve yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.
Türk Eğitim-Sen Malatya Şube Başkanı Fevzi Şahin, sendika üyeleriyle birlikte Malatya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Şahin, gelecek nesillerin mimarı öğretmenlerin ve diğer tüm eğitim çalışanlarının haklı taleplerini haykırmak ve içinde bulunulan kaygı verici ortamın düzeltilmesi gerektiğini hatırlatmak için toplandıklarını belirtti. Eğitim bir bütündür ve bir ekip işi olduğuna dikkat çeken Şahin, “Tüm eğitim çalışanları bu ekibin vazgeçilmez bir parçasıdır. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı tüm kurumlarda öğretmenlerimizin yanında farklı kadro ve unvanlarda tüm eğitim çalışanları eğitim öğretim süreçlerinin sorunsuz ve sıkıntısız geçmesi için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Durum böyle iken her yıl Eylül ayında verilen Eğitim Öğretim ödeneğinin en az 1 maaş tutarında olmasının yanı sıra, bunun tüm eğitim çalışanlarına verilmesi öncelikli taleplerimiz arasındadır. Kıymetli katılımcılar, Özellikle son yıllarda eğitim kurumlarında atama ve görevde yükselme kriterleri maalesef göz ardı edilmiş, liyakat kavramı unutulmuştur. Mülakatlar sayesinde çalışanlar baskı altına alınmış ve haksız uygulamalar ortaya çıkmıştır. Bir kez daha ifade ediyoruz mülakat haksızlıktır, adaletsizliktir ve birilerine çıkar sağlamaktan başka bir işe de yaramamaktadır. Mülakat kavramı tüm bileşenleri ve gerekçeleri ile birlikte kamudan tamamen çıkarılmalıdır. Bir başka sorunumuz, 3600 ek göstergenin kapsamı genişletilirken eğitim çalışanları unutulmuş ve üvey evlat muamelesi görmüştür. Üniversite eğitimini tamamlamış bir eğitim çalışanının diğer üniversite mezunu çalışanlardan ayrı düşünülmesi haksızlıktır. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlarda görevli tüm çalışanların ve dahi 2008 yılından sonra göreve başlayanların da 3600 ek göstergeden yararlanması gerekmektedir. Yine sözleşmeli olarak çalışan tüm eğitim çalışanlarına verilen kadro sözü geciktirilmeden hayata geçirilmeli ve tayin, terfi gibi sorunları da bir an önce çözülmelidir” dedi.
Meslek kanunu yeniden düzenlensin
Öğretmenlik Meslek Kanunu 14 Şubat'ta kanunlaşarak yürürlüğe girdiğini anımsatarak, “12 Mayısta yönetmeliğin ilanı ile birlikte birçok sorunu ortaya çıkaran bir süreç başlamıştır. Türk Eğitim Sen'in yıllardan beri karşı çıktığı “Sınavla Kariyer” uygulaması yeniden karşımıza çıkmış, tecrübelerimiz ve önerilerimiz maalesef göz ardı edilmiştir. Öğretmenlik Meslek kanunu diye sunulup, içerik itibariyle sınav yönergesinden öteye geçmeyen, iş olsun diye önümüze konulan 2 sayfalık bu yasa öğretmenler nazarında ''bir meslek kanunu olmaktan çok uzaktır. Buradan tekraren hatırlatmak istiyoruz; öğretmenlik mesleği zaten kanunda ihtisas mesleği olarak ifade edilmişken, çıkarılan kanunda bile uzman/başöğretmenlik ayrımı net biçimde ifade edilmemiş ve bu öğretmenlerimizin herhangi bir görev tanımı yapılmamışken ezbere dayalı bir sınav ile kariyer basamakları belirlemenin ne faydası olacaktır. Öğretmenlik meslek kanunu bu haliyle çalışma huzurunu ve iş barışını bozacaktır, öğretmenler arasında ayrışmaya yol açacaktır. Gelin hep birlikte kanunu yeniden düzenleyelim. Yoksa öğretmenler odasına nifak sokmuş, günden güne artan veli baskısına bir yenisini ekleyip öğretmenlerimizi velilerin tercihine sunmuş oluruz. Ayrıca bu unvanlardan elde edilen ücret farklarının da “eşit işe eşit ücret” ilkesine aykırı olacağını hatırlatıp ülkemizin irfan ordusu olan öğretmenlerin unvana değil, insanlık ve meslek onuruna yakışan bir itibara ihtiyacı olduğunu tekrardan hatırlatıyoruz. Meslekte 10 yılını dolduran uzman öğretmen, 20 yılını dolduran başöğretmen olmalıdır” demiştik ve bu iş düzelene kadar da söylemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Promosyon anlaşması revize edilmeli
Promosyon konusuna değinen Şahin, “Göreve geldiğimiz Kasım ayı itibariyle ilimizdeki tüm eğitim çalışanlarında farkındalık oluşturmak adına diğer il ve ilçelerde yapılan promosyon anlaşmalarını kamuoyu ile paylaşmış ve bu konunun tüm eğitim çalışanları tarafından bilinmesini sağlamıştık. Konu ile ilgili olarak il milli eğitim müdürlüğümüze yapmış olduğumuz resmi başvuru ve birebir görüşmelerimiz tüm kamuoyu tarafından yakından takip edilmiştir. Eğitim çalışanlarına karşı sorumluluk anlayışı ile hiçbir şahsi beklenti içinde olmadan, tekraren ifade etmek istiyoruz, promosyon anlaşması çalışanların yüreklerine su serpecek şekilde revize edilmeli veya iptali sağlanmalıdır ve ayrıca Malatya'nın tüm ilçeleri de il milli eğitim müdürlüğü promosyon anlaşmasına dahil edilmelidir. Promosyon hususunda geldiğimiz son noktada hali hazırda anlaşması devam eden Yapı Kredi bankasının ikircikli tutumu ile karşı karşıya kalmış bulunmaktayız. Yapı Kredi Bankası tarafından güncelleme için önce teklif verilmiş ve daha sonra güncel rakamların çok uzağında olmasına rağmen teklif geri çekilmiştir. Diğer illerde daha düşük personel sayısına rağmen çok daha yüksek anlaşmalar yapıldığını, güncellemeler yapıldığını her gün basın yayın organlarından takip etmekteyiz. Bir tek emekliye bile 7500 TL gibi rakamların verildiği şu dönemde Malatya özelinde yaklaşık 15 bin eğitim çalışanını görmezden gelen ve hatta küçük düşüren bu seviyesiz tutumu şiddetle kınıyoruz. Bu tutumun devam etmesi halinde eğitim çalışanlarının en sert şekilde cevap vereceğini buradan bir kez daha haykırıyoruz. Türk Eğitim Sen olarak dün olduğu gibi bugün de bu konunun en yakın takipçisi olacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın” şeklinde konuştu.