Virüsün eğitime etkisi konuşuldu
Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ)'de 'Covid-19 Salgınının Uluslararası Eğitim Sistemi Üzerine Etkileri' konulu e-panel yapıldı.
Malatya Turgut Özal Üniversitesi'nde (MTÜ) üniversitenin kendi yerli ve milli kurumsal yazılımı olan Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Sistemi üzerinden “Covid-19 Salgınının Uluslararası Eğitim Sistemi Üzerine Etkileri” konulu e-panel gerçekleştirildi. E-panel katılımcıları aynı anda Ankara, Paris, Brüksel, İstanbul ve Malatya'dan sisteme dahil oldular.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç moderatörlüğünde gerçekleşen “Covid-19 Salgınının Uluslararası Eğitim Sistemi Üzerine Etkileri” konulu e-panele katılımcı olarak Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Hasan Ünsal, Türkiye'nin Brüksel Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Doç. Dr. Neslihan Karataş Durmuş ve Kanada İstanbul Başkonsolosluğu Ticaret Müsteşarı Vefa Atağ katıldılar.
Online panelin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Malatya Turgut Özal Üniversitesi olarak pandemi sürecinde sadece Covid-19 ile mücadelede değil, topluma hizmet adına da çalıştıklarını kaydetti. Bu süreçte kesintisiz olarak uzaktan eğitimleri de aksatmadan sürdürdüklerini dile getiren Karabulut, "Ülke olarak hızlı bir şekilde uzaktan eğitim sistemine uyum sağladık. Malatya Turgut Özal Üniversitesi Covid-19 sürecinde kendi imkanları ile uzaktan eğitim için yerli ve milli bir yazılım gerçekleştirdi. E-panelemizi şu anda bu sistem üzerinden yapıyoruz. YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Yekta Saraç'ta yine bu sistem üzerinden senato toplantımıza katıldılar. Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde Covid-19 ile mücadele kapsamında yürütülen çalışmalar ile dünyaya örnek oldu. Bu durum uluslararası eğitimde Türkiye'ye çok önemli bir prestij kazandırdı.” dedi.
Rektör Prof. Dr. Karabulut konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yurtdışında yürütülen çalışmalarda Dışişleri Bakanlığımız, Büyükelçiliklerimiz çok başarılı sınavlar verdiler. Birçok ülke salgında kendi vatandaşını sokakta bırakırken, Türkiye'miz kendi vatandaşını yabancı ülkelerde bırakmadı. Yurtdışında eğitim için giden hiçbir öğrencimiz açıkta kalmadı. Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlit Çavuşoğlu'nun nezdinde diplomatlarımıza bir kez daha çok teşekkür ediyoruz. Bugün, birçok Avrupa ülkesi sağlık hizmetleri, sağlık alt yapısı ve daha önemlisi kriz dönemlerindeki insani yaklaşım nedeniyle önümüzdeki yıllarda uluslararası üniversite öğrenci potansiyellerinin en az yüzde 50'sini kaybetmekle karşı karşıyalar. Fakat Türkiye sağlık alt yapısı ve daha da ötesi insani yaklaşım politikaları ile uluslararası üniversite öğrencileri için, güvenli bir liman olacaktır. Türkiye'nin yeni dönemde uluslararası öğrenci sayısının artacağını düşünüyorum. Malatya Turgut Özal Üniversitesi olarak Covid-19 sürecinin en başında maske ve dezenfektan üretimine başladık. Maskeleri hastanelere ve personelimize ve talep eden kurumlara ilettik. Yine tahrişi azaltan dezenfektan üretimini gerçekleştirdik. Üniversite olarak bu konuda her türlü uluslararası talebede açığız. Üreten bir üniversiteyiz, memleketimizin ürünü kayısı çekirdeğinden prebiyotik kayısı ekstresi üretimi yapıyoruz. Uluslararası üniversite çalışmalarımız devam ediyor. Ocak 2019'da Londra'da Uluslararası Eğitim Fuarına katıldık. Yine, Nisan 2019'da Kanada Ankara Büyükelçisi Chris Cooter'i üniversitemizde uluslararası eğitim konusunda ağırladık. Kasım 2019'da Cumhurbaşkanlığı himayesinde Moskova'da gerçekleşen toplantıda eğitim ve kayısı ürün geliştirme konusunda girişimlerimiz oldu.”
E-panelin moderatörü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç ise korona virüs salgınından dünya genelinde 5.3 milyon insanın etkilendiğini belirterek, 340 binden fazla ise hayatını kaybeden kişi olduğunu söyledi. Türkiye'nin bu süreçte gösterdiği etkili mücadele ile birçok ülkeye örnek olduğunu ifade eden Oruç, "Mart ayı başında Avrupa'nın bir çok ülkesinde maske bulmak imkansızdı. Avrupa'daki bir çok huzurevinde hiç doktor imkanı bile bulamadan çok sayıda yaşlı hayatını kaybetti. Buna Avrupa'daki toplumun dezavantajlı kesimleri de dahil. Fransa, İtalya ve İspanya bu bağlamda en önemli negatif örnekler olarak karşımıza çıktılar. Zaten sıkıntıı bir sağlık sistemi bulunan Fransa'da vakaların başlaması ile birlikte sağlık sistemi tamamen çöktü. Avrupa'nın pek çok ülkesinde huzurevlerinde ölüme terk edilen yaşlıların haberlerini takip ettik.” dedi.
Londra Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Hasan Ünsal'da 21 Mart'tan itibaren İngiltere'de etkili olan Covid-19 salgınının halen tam anlamı ile geçmediğini belirterek, "Bu süreç İngiltere'de hükümetin sürü bağışıklığı politikası ile gidiyordu ve bizde şaşkınlık içindeydik. Her şey normal gidiyordu, işyerleri açıktı. Nihayetinde 21 Mart'ta okullar tatil edildi. Avrupa'da insanlar o panikle marketlerde bir takım tüketim ihtiyaçlarını bulamadılar. Avrupa ilk kez boş sokakları gördü. Burada sağlık sistemi sorunlu. Sağlık alt yapısı insanların taleplerine yetişemiyordu. Pandemi süreci başlayınca sağlık kuruluşlarında hizmetler durdu. Ayrıca medikal malzeme eksikliğinden dolayı herkes feryat ediyordu. Çünkü piyasada koruyucu malzeme bulunmasında sıkıntı çekiliyordu. Bu süreçte Türkiye'den gönderilen tıbbi malzemeler ülkemiz imajına İngiliz toplumunda çok büyük artılar kattı ve sıradan insanlar büyükelçiliğimize teşekkür mesajları gönderdiler." şeklinde konuştu.
İngiltere'deki Covid-19 süreci ile ilgili olarak bir öngörüde bulunamadıklarını da ifade eden Ünsal," İngiltere en fazla resmi burs verdiğimiz öğrencinin bulunduğu ülke. Şu anda bin 400 mastır ve doktora yapan öğrencimiz var. Bu öğrencilerimizden yaklaşık 250-300'ü Türk Hava Yollarının tahliye uçaklarıyla ülkemize döndüler. İngiltere'den Türkiye'ye 8 uçakla tahliye uçuşu gerçekleştirildi. Özel öğrencilerle birlikte yaklaşık bin öğrenci ülkemize döndü. Büyük çoğunluk bulundukları yerde eğitimlerine devam ediyorlar. Pandemi sürecinden sonra İngiltere bu konuda büyük bir sıkıntı ile karşı karşıya. İngiltere'de şu anda yüz yüze eğitim yok. Pandemi sürecinde en büyük sıkıntıyı laboratuvar eğitimi alan öğrenciler yaşıdı ve mezuniyetleri otomatik olarak uzamış oldu.” ifadelerini kaydetti.
Brüksel Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Doç. Dr. Neslihan Karataş Durmuş ise şunları söyledi:
"Mart ayının başından itibaren bura da hem dezenfektan, hem de maske gibi ürünleri bulmak çok çok zordu. Belçika nüfusu büyük olan bir ülke değil, 10.5 milyon nüfusu olan küçük bir ülke. Ancak virüsten en çok etkilenen ülkeler arasında. Belçika'da tıbbi malzeme bulunamadığından çok büyük sıkıntılar yaşandı. Covid-19 döneminde sadece Covid-19 hastaları kabul edildi ve hastaların kabul edebilmesi içinde nefes alınamıyor olması, nefes darlığı sıkıntısının olması gerekiyordu. Huzurevlerinde çok büyük sıkıntılar yaşandı ve yaşlı ölüm oranları çok yüksek. Bazı Türk dernekleri burada maske üretimi yaptılar ve hastanelere bağışladılar. Belçika'da da üniversiteler kendi kararlarını kendileri alıyorlar. Belçika üniversiteleri uzaktan eğitime geçtiler. Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut'u tebrik ediyorum, böyle uzaktan eğitim sistemini geliştirdikleri için. Belçika'da maalesef böyle bir uzaktan eğitim sistemi alt yapısı yoktur. Ülkeler hazırlıksız yakalandı. Bundan dolayı alt yapı eksikliği var.”
Kanada İstanbul Başkonsolosluğu Ticaret Müsteşarı Vefa Atağ'da, Ocak ayında virüse erken yakalanan ülkelerin başında yer alan Kanada'da medikal ve kişisel korunma ürünleri noktasında çok büyük sıkıntılar yaşandığını aktardı. Türkiye'nin yardım ettiği Kanada'da hükümet ve bakanlık yetkililerinin Türkiye'ye olan minnet duygularını kendilerine ilettiklerini ifade eden Atağ, "Türkiye gerçekten bu konuda güzel bir sınav verdi. Kanada gibi uzak bir ülkeye bile yardımını esirgemedi ve firmalarımız ihracat yapmaya devam ediyorlar. Kanada Avrupa ülkelerine göre süreci daha iyi kontrol etti. Kanada da uluslararası öğrenci sayısı çok fazla. 36 milyon nüfusu olan Kanada'nın 2018 yılının sonunda yaklaşık 720 bin yabancı öğrencisi vardı. Kanada uluslararası eğitim sistemi en iyi olan ülkelerden birisi. Bu süreçte öğrenciler ülkelerine döndüler. Kanada da federal bir yapı var. Her eyaletin kendi hükümeti ve Milli Eğitim Bakanı var. Mart ayından itibaren uzaktan eğitim sistemine geçildi. Kanada çok uzak bir ülke, ama sanırım Türk Hava Yolları ile birbirimize çok yaklaştık. Mesafe çok uzak olsa da kalplerimiz bir birine çok yakın. Kanada Türkiye'yi dost olarak görüyor ve sağlanan desteklerden dolayı da çok teşekkür ediyoruz.” dedi.
Panel sonunda Rektör Prof. Dr. Karabulut, katılımcılara teşekkür etti.