Vefatının 21. yılında anılıyor
'Deli miyim Ben', 'Çeşmi Siyahım', 'Mevlam Gül Diyerek', 'Oy Bizim Eller', 'Mamudo' ve 'Dom Dom Kurşunu' adlı eserlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda unutulmaz eseriyle gönüllerde yer edinen Aşık Mahzuni Şerif, vefatının 21. yılında anılıyor.
Döndü ve Zeynel Cırık çiftinin oğlu Mahzuni Şerif, 17 Kasım 1939'da Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinde bugünkü adıyla Tarlacık olarak bilinen Berçenek köyünde dünyaya geldi.
Asıl adı Şerif Cırık olan sanatçı, Afşin'in Alembey köyündeki Lütfi Mehmet Efendi Medresesi'nde eğitim hayatına başladı, köylerine ilkokulun yapılmasının ardından medrese eğitimini bırakarak ilkokula devam etti.
Aşık Mahzuni, 1959'da Mersin 3. Astsubay Hazırlama Okulundan, 1960'ta ise Ankara Ordu Donatım Teknik Okulundan mezun oldu. Daha sonra Kuleli Askeri Lisesi'ne kaydolan ozan, maddi zorluklardan ötürü eğitimini yarıda bıraktı.
Saz çalmayı ve deyiş söylemeyi küçük yaşlarda öğrendi
Saz çalmayı ve deyiş söylemeyi küçük yaşlarda amcası Aşık Fezali'den (Behlül Baba) öğrenerek müzik hayatına başlayan halk ozanına, mahcupluğu nedeniyle tasavvuf dersleri aldığı Cırık Baba tarafından "Mahzuni" mahlası verildi.
Mahzuni Şerif, 17 yaşındayken dayısının kızı Emine ile dünya evine girdi. Bu evlilikten kızı Züleyha dünyaya geldi. İlk eşinden boşanan ozan, Ankara'da okurken tanıştığı İtalyan asıllı Sovina (Suna) ile ikinci evliğini yaptı ve bu evlilikten Ferhat, Şirin ve Emrah isimli üç çocuğu oldu.
Sanatçı, üçüncü evliliğini ise Gaziantep'te bir ilkokul öğretmeni olan Fatma Hanım ile gerçekleştirdi ve bu evlilikten de Derya, Ali Bülent, Şeyda ve Yetiş adlarını verdiği çocukları dünyaya geldi.
İlk plağını 1964'te çıkaran sanatçı, bir süre Gaziantep'te ikamet ettikten sonra göç ettiği Ankara'da Fikret Otyam, Feyzullah Çınar, Nesimi Çimen, Aşık Daimi, Kul Ahmet gibi isimlerle bir araya gelmeye başladı. Aşık Mahzuni, burada Aşıklar Derneğini kurdu, ressam Fikret Otyam'ın ve Gazeteciler Sendikasının desteğiyle konserler verdi.
Aşık Mahzuni Şerif, "Dom Dom Kurşunu", "Yedin Beni", "Yuh yuh", "Fadimem", "Gül Yüzlüm", "Ciğerparem", "Merdo", "Dostum Dostum", "Han Sarhoş Hancı Sarhoş", "Çeşmi Siyahım", "Yalan Dünya", "Ağlasam mı?", "Abur Cubur Adam", "Katil Amerika" ve "Ekmek Kölesi"nin aralarında bulunduğu birçok unutulmaz esere imza attı.
"Balık denize nasıl bakıyorsa ben de türkülere öyle bakıyordum"
Sanatçı, aşıklık geleneğinin önemli temsilcilerinden Aşık Veysel Şatıroğlu'nu Sivas'ta 1972'de ziyaret etti.
12 Mart Muhtırası sonrasında 8 yıl boyunca sahneye çıkması ve yurt dışına gitmesi yasaklanan Aşık Mahzuni, sanattan ve türkülerden uzak kalmamak için bu süre zarfında küçük bir dükkanda plak satmaya başladı. Sanatçı, verdiği bir röportajda, "Türkü söyleyememek beni çok üzüyordu. Canlı bir balığı tutun ve kumun üzerine atın. O balık, o denize nasıl bakıyorsa ben de türkülere öyle bakıyordum." ifadeleriyle anlatmıştı.
Yazar Miyase İlknur'un Aşık Mahzuni Şerif'in hayatını anlattığı yazısında ise şu ifadelere yer verildi:
"Yaşamı boyunca hep bir derviş gibi yaşadı. Her zaman mahcup ve alçak gönüllü tavrını korudu. Bir çocuğun bile karşısında konuşurken yüzünü yerden kaldırmadı. Bazen beş yaşında bir çocuk bazen asırları devirmiş bir bilgenin kimliğine büründü. Aynı zaman diliminde halden hale girerdi. Bir yanı hep çocuk kaldı. Onun bu çocuksu ve saf yönü çevresindeki dostlarını güldürürdü. On binlerce hayranı olmasına karşın kendisini bir sanatçı gibi görmeyip, Şakir ve Cırık Baba'nın dizinin dibinde saz çalıp, nefes söyleyen mahcup Mahzuni olarak kaldı."
Yaşamı boyunca 453 plak, 58 kaset çıkardı
Duygu ve düşüncelerini sazının yanı sıra "Milliyet", "Meydan", "Anadolu'nun Sesi" gazeteleri ve "Pir Sultan", "Hacı Bektaş", "Kızıldeli", "Ozanca" gibi dergilerdeki yazılarıyla dile getiren Aşık Mahzuni Şerif, bazı yazıları ve türküleri sebebiyle birkaç defa hapse mahkum edildi ve iki defa idamla yargılandı.
Sanatçı, 1989-1991'de Halk Ozanları Federasyonu tarafından dünyanın en büyük 3 ozanı arasında gösterildi. Halk şiirine gönülden bağlanan Mahzuni Şerif, yaşamı boyunca 453 plak, 58 kaset çıkardı.
Ayrıca TRT tarafından hakkında çekilmiş 2 belgesel olan ozan, 2001 yılı başında Almanya'nın Köln şehrinde kalp ve solunum yetmezliği nedeniyle yoğun bakıma alındı. Halk ozanı, aynı yılın mayıs ayında hastaneden taburcu edilse de bir yıl sonra 17 Mayıs 2002'de, 62 yaşındayken hayata veda etti.
Aşık Mahzuni, vasiyeti üzerine Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesindeki Hacı Bektaş Veli Külliyesi'nin yakınında Çilehane adı verilen yere defnedildi.
"Gel Gizli Gizli", "Zincirli Vize", "Fadimem", "Dargın Mahkum", "Dom Dom Kurşunu", "Benim Neyim Var", "Barışak" ve "Son Acı (Orta Doğu)" adlı albümlere de imza atan sanatçı ayrıca türkülerinin yanı sıra serbest vezinde yazdığı şiirleri "Dolunaya Tül Düştü" adlı kitabında topladı.
Sanatçının "Deli miyim Ben" şarkısı son zamanlarda sosyal medya platformlarında remix yapılarak yeniden dinlenmeye başlandı. Özellikle gençler tarafından TikTok ve Instagram'da popüler olan Mahzuni Şerif'in şarkısı birçok videonun arka planında da müzik olarak kullanıyor.