Vali Yavuz Açıkladı: Yargı kararına rağmen 'tabut bina'ları yıkamıyoruz..!
ekonomim.com yazarı Vahap Mumyar, 6 Şubat depremlerinden ağır hasar alan Malatya'da Vali Seddar Yavuz ile yapılan çalışmaları konuştu. Mumyar, Vali Yavuz'un, Malatya'da depremde hasar gören binalarla ilgili hak sahiplerinin açtığı dava sayısının 5 bin 200'ü bulduğunu bildirdi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve ekonomim.com yazarı Vahap Mumyar, bu haftaki köşesinde Beydağı Polis Merkezi’nin açılışı öncesi 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerden etkilenen Malatya’da, Vali Seddar Yavuz ile kentte deprem sonrası yapılan çalışmaları ilişkin yaptıkları görüşmeyi anlattı.
Görüşmenin detayını ise şu şekilde aktardı: “Malatyalı İş İnsanları Derneği (MİAD) Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Gümüştekin’in bağış olarak yaptırdığı Beydağı Polis Merkezi’nin açılışı öncesi Kocaeli’den Malatya’ya 3.5 ay önce giden Vali Seddar Yavuz’la sohbet fırsatı bulduk.
Sohbete MİAD Başkanı Yunus Akdaş, Yönetim Kurulu Üyesi Hazreti Akdemir ve Malatya Şubesi Başkanı Mevlüt Alçık da katıldı.
Vali Yavuz, öncelikle rezerv alan konusundaki algıyı düzeltmeye dönük mesaj verdi:
– Rezerv alan, aslında mali gücü yeterli olmayan hak sahiplerini koruyan bir model. Rezerv alan devreye girmez ise zenginler, maddi gücü yeterli olmayanların yerini satın alabilir. Maddi gücü yetmeyen hak sahibi parasını alsa da alıştığı yerden ayrılmak zorunda kalır.
Bu mesajını şu cümleyle perçinledi: – Yani, rezerv alanın sosyal boyutu da var…
Hedeflerinin depreme dayanıklı bir Malatya’yı yeniden inşa etmek olduğunu belirtti:
– Bu dönüşümde devlet kaynağı olmazsa olmaz. Yerinde dönüşüm modeli, hak sahipleri arasında çıkan anlaşmazlıklar ve açılan davalar nedeniyle hedeflenen hızda yürümüyor.
Kentteki dönüşümle ilgili kamunun durumunu şöyle ortaya koydu:
Kaynağımız var.
Projemiz var.
Yapacak güç ve irade var.
Depremde hasar gören binalarla ilgili hak sahiplerinin açtığı dava sayısının 5 bin 200’ü bulduğunu bildirdi:
– Yargı kararına rağmen “tabut bina”ları yıkamıyoruz. Çünkü, hak sahibi gidip idare mahkemesinden yürütmeyi durdurma kararı aldırıyor. İdare mahkemesi, “Telafisi mümkün olmayan zarar” yaklaşımıyla yürütmeyi durdurma kararı veriyor.
Bu konuda Kışla Caddesi’ni örnek gösterdi:
– Kışla Caddesi’nde hak sahiplerinin yüzde 95’i onay verirken, yüzde 5’i karşı çıktı. Yüzde 5’lik kesimin itirazı, orada yıkımı ve dönüşümü 7 ay geciktirdi.
Saray Mahallesi’ndeki yıkım ve dönüşüm çalışmalarında 75 bin metrekare alanda sadece 20 bin metrekare diyafram duvar yapıldığını kaydetti:
– Burada toplam uzunlukları 94 kilometreyi bulan fore kazıklar çakılarak mükemmel bir proje hayata geçiriliyor. Çarşı projesinde çakılan fore kazıkların toplam uzunluğu 300 kilometreyi buluyor. Bu kazıklar zeminin inşaat için iyileştirilmesini sağlıyor.
Depremzede Malatyalılar’dan şikayet etmek yerine çözümün parçası olmalarını istedi:
– Yıkımları ne kadar çabuk yapabilirsek, şehrimizi de o kadar çabuk ayağa kaldırabiliriz. Bu vatandaşlarımız için de, bizler için de tarihi sorumluluktur. Ağır hasarlı binalar yıkılmasın diye dava açıp, mahkeme süreçleriyle vaktimizin çalınmasını doğru bulmuyorum.
6 Şubat 2023 depremleri, başta Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Islahiye ve Nurdağı olmak üzere 11 ilimiz ve ilçelerinde yaşayan vatandaşlarımızda atlatılması uzun zaman alabilecek büyük travmaya yol açtı.
Bu süreçte belediye başkanları, kaymakamlar, valiler, kentlerin tüm yöneticilerinin sık sık vatandaşla diyalog kurması, yapılması gerekenleri, yapılanları, yapılacakları sabırla anlatması gerekiyor…
Kurulan diyalog, ortaya konulan doğru, örnek projeler, vatandaşın kafasındaki “rezerv alan ile malım elimden gidecek” kuşkusunu gidermenin yolunu açar değil mi?”