Teşkilat başarılı

Ziyarette, 2019 yılında cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçileceğini hatırlatan Bozdağ, böylece yeni bir döneme girileceğini vurguladı. Bozdağ, cumhuriyet öncesinde ülke olarak Kurtuluş Savaşı döneminden geçildiğini ve yeni bir sürece girildiğini belirterek, şöyle konuştu: "Aradan geçen 100 yıl sonrasında 2019 yılında yeni bir süreç, yeni bir yüz yıl ve tarihi bir dönemin kapıları aralanacak. Bize bu kapıyı açtırmak istemeyenler, bu kapıdan geçen yolun hedeflerine ulaşmasını istemeyenler, bu seçimde yine bir araya gelecekler. Türkiye'de kalıcı bir istikrarın devamından, güçlü bir devletten ve bunların ülkeye kazandırdıklarından rahatsız olan çevreler, karşımızda duracaktır. Bundan emin olun çünkü istikrarsızlıktan beslenen, zayıf iktidarlardan güçlenen, kötü yönetimlerden servetine servet katan çevreler, iyi olan bu yönetimden, güçlü iktidardan fevkalade rahatsızlar. Onun için de baktığınızda herkes aynı yerde duruyor. Biz yeni dönemi başlattık inşallah. Bu dönemi kimse kapatamayacaktır. 2019 yılında Malatyalılar, Türkiye'nin ve ümmetin liderine, cumhurbaşkanımıza yeniden ve daha güçlü şekilde sahip çıkacaktır."

Yarınlar daha güçlü

Türkiye'nin yarınlarının daha güçlü olacağını anlatan Bozdağ, şimdiden seçimlerle ilgili konuşulduğunu ve şart koşulduğunu söyledi. Başbakan Yardımcısı Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Efendim, biz cumhurbaşkanı seçersek parlamenter sisteme seçilecek cumhurbaşkanı, döneceğini deklare edecek. Seçildikten sonra sistemi yeniden eski haline getirip, Türkiye'yi ihya edeceğiz.' diyorlar. Eskiye rağbet olsaydı bitpazarına rahmet yağardı ama şimdi bunlar bitpazarında rağbet arayanlar. Onun için yeni kapı aralanıyor. Bizim bu kapıyı muhafaza etmemiz gerekiyor ve sistemi de uygulamaya koymamız gerekiyor. Türkiye'nin birliğinin, dirliğinin, istikbalinin ve istiklalinin sigortası yeni sistemdir. Bizim parlamenter sistemimiz, siyasi istikrarı sistemin doğal sonucu olarak ortaya koymuyor. Şu anda güçlü bir iktidar var ama bu, lidere bağlı bir istikrar, lidere bağlı bir güçlü istikrar. Sistemin doğal sonucu değil. Yarın Tayyip Erdoğan çekildiği zaman böylesine güçlü iktidar Türkiye'de kurulamaz. O yüzden bizim öyle bir sistem kurmamız lazım ki kim gelirse gelsin, siyasi istikrar, sistemin doğal sonucu olsun. İşte cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, güçlü iktidarın ve istikrarın sistemin doğal sonucu olmasını sağlayacak. Türkiye'de bundan sonra zayıf liderlerin, Türkiye'yi yönetme dönemi tarihe karışmıştır. Zayıf liderlerin siyaset yapma dönemi de kapanmıştır."

Partiler lider arayışında

Yeni seçime gidilirken partilerin lider arayışında olduğuna işaret eden Bozdağ, "Şimdi Cumhuriyet Halk Partisinin genel başkanı, adaylığını açıklayamadı halen. Başka partilerin genel başkanları da 'Ben adayım.' diye ortaya deklarasyon yapamadı." dedi. "Biz siyaseti neden yapıyoruz?" diye soran Bozdağ, şunları kaydetti: "İktidar olmak için, iktidar olduktan sonra plan, programlarımızı devlet ve milletimiz için gerçekleştirmek için yapıyoruz. İktidara talip olmanın bundan sonra tek yolu vardır, cumhurbaşkanı adayı olmak. Cumhurbaşkanı adayı olmayan veya içinden cumhurbaşkanı adayı çıkarmayan parti, 'Ben iktidar olmak istemiyorum, Türkiye'yi yönetmeye talip değilim.' demek istiyordur. Sen iktidar olmak istemiyorsun, Türkiye'yi yönetmeye talip değilsen bu millet sana neden oy versin? Ben şimdi Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP'ye sormak istiyorum: CHP, Türkiye'de iktidar olmak istiyor mu, istemiyor mu, Türkiye'yi yönetmek istiyor mu, istemiyor mu? 'İstiyoruz.' diyorlar. Madem öyle neden genel başkanınızı cumhurbaşkanı adayı yaparak Türkiye'nin iktidarına talip olmuyorsunuz? Bunu açık açık söyleyemiyorlar çünkü kendi genel başkanlarını, Türkiye'nin cumhurbaşkanlığına layık görmedikleri için bunu yapıyorlar. Eğer siz kendi genel başkanınızı Türkiye'nin cumhurbaşkanlığına layık görmüyorsanız partinizin başına neden onu geçiriyorsunuz?" Bunu yapan partilerin kendi genel başkanlarını o makama layık görmediğini dile getiren Bozdağ, CHP'nin iktidar alternatifi olduğunu söyledi.

Hiçbir ilkeleri yok

Bozdağ, 2019 seçimleri öncesinde MHP ile ittifak kurduklarını anımsatarak, "Dedik ki 'Biz aleni yapalım ittifakımızı, milleti aldatmayalım.' Perdenin arkasında başka konuşup perdenin önüne çıkıp dürüst adam numarası yapmak doğru bir iş değil. Perdenin arkasında ne konuşuyorsan çık, perdenin önünde de onu söyle." dedi. Bu nedenle ittifakı yasalaştırdıklarını anımsatan Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu: "Hiçbir ilkeleri yok. 'Herkes ayrı ayrı girecek.' diyorlar seçimlere. Niye ayrı girecekler? 'Ayrı ayrı girersek Tayyip Bey'e daha çok zarar veririz. Onun için ayrı ayrı girelim, ikinci turda en çok oyu alanın etrafından bir araya gelelim.' Peki o zaman ne olacak, Türkiye'yi hangi ilkelere göre yöneteceksiniz? Onu açıklayın? Onu da açıklamıyorlar çünkü dürüst değiller, perdenin arkasında konuşuyorlar. HDP ile perdenin önünde ittifaktan çekiniyorlar çünkü HDP ile ittifak, PKK ile ittifak anlamına gelir. PKK'nın sözcüsü bunlar. Şimdi bunu yapsın yiğitse yapmıyor. Neden? Milleti aldatacak. Biz HDP ile ittifak yapmıyoruz ama cümle alem biliyor ki HDP ile aynı yolda kol kola, önlü arkalı, yan yana yürüyorsunuz. Diğerleriyle de aynı şeyi yapıyorlar ama dürüst davranmıyorlar."

Saadet Partisinin tabanı bizim kardeşlerimizden

Seçim ittifakına ilişkin değerlendirmelerine devam eden Bozdağ, "Saadet partisiyle ilgili de bir şeyin altını çizmekte fayda görüyorum. Saadet Partisinin tabanı bizim kardeşlerimizden oluşuyor. Tepesindekiler de bizim kardeşlerimiz." şeklinde konuştu. Bozdağ, "Biz arzu ediyoruz ki yerli ve milli olan ittifakta bu kardeşlerimiz de yer alsın çünkü onların yeri burası, doğru yer burası ama maalesef Saadet Partisinin tepesi şu anda bu ittifakta yer alacak bir eylem ve söylemin içinde değil. Farklı bir noktada duruyorlar ama bakın hem Kanal D televizyonu hem FOX televizyonu sanki Türkiye'nin ana muhalefet lideri gibi her gün akşam en fazla haber verdikleri lider Saadet Partisinin genel başkanı. O çevrelerin basın yayın organları da bol bol yer veriyorlar, sosyal medyada da bol bol gaz veriyorlar. Niçin yapıyorlar, biliyor musunuz? Bakın Saadet Partisinin zihniyetini sevdikleri için değil, Sayın Karamollaoğlu ve ekibini sevdikleri için hiç değil. Neden peki? AK Parti'ye ve Recep Tayyip Erdoğan'a zarar verme ihtimalini sevdikleri için bunlara yer veriyorlar. Emin olun, başka hiçbir şekilde sevgileri de yok, saygıları da. Ben eminim ki Saadet Partisine gönül veren kardeşlerimiz, 28 Şubat sürecinde rahmetli Erbakan Hocamıza Türkiye'yi, dünyayı dar eden, 28 Şubat sürecine destek veren, bu kadar kardeşimizi ağlatan bu siyaset anlayışının sahipleriyle yan yana durmak istese dahi genel merkezleri, bu taban onların arkasında durmayacaktır." Söz konusu partiye gereken çağrıyı yaptıklarına işaret eden Bozdağ, "Gelmezlerse kendileri bilirler, biz ne diyeceğiz? 'Güle güle' diyeceğiz işimize bakacağız ama kardeşlerimiz eminim ki onlar sandıkta gereken desteği vermesi gereken yere vereceklerdir. Bunlardan benim hiç ama hiç tereddütüm bulunmamaktadır." görüşünü paylaştı. Bozdağ, beraberindeki Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık ile kongrede yeniden başkanlığa seçilen il başkanı Hakan Kahtalı'yı kutladı.