Sözleşmeden derhal çekilin
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Canbay, 'İstanbul Sözleşmesi'nin aile yapısını çökerttiğini belirterek, 'Türkiye bu sözleşmeden derhal çekilmelidir' dedi.
Saadet Partisi Malatya İl Teşkilatı Temmuz ayı İl Divan Toplantısı Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Canbay'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Canbay, İstanbul Sözleşmesinin aile yapısını çökerttiğini belirterek, dolayısıyla toplumun yok edilmesini hızlandıracağını söyledi. Canbay, “Kadına şiddetin önlenmesi başlığında imzalanan bu sözleşmeler ile aile içi şiddet, kadın cinayetleri, boşanmalar daha da artmıştır. Türkiye bu sözleşmeden derhal çekilmelidir” dedi. Saadet Partisi Malatya İl Teşkilatı Temmuz ayı İl Divan Toplantısı İl Başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıya Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Canbay, Saadet Partisi GİK Üyesi Av. Ali Aktaş, İl Müfettişi Mehmet Asiltürk ve teşkilat mensupları katıldı.
Saadet Partisi bir dava partisidir
Toplantı öncesi açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Malatya İl Başkanı Osman Cemali Marasalı, parti çalışmaları hakkında bilgiler vererek, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Marasalı, Saadet Partisinin bir inanç ve dava partisi olduğunu söyleyerek, “Bugün her ne kadar dava ismi çok kullanılıp kirletilmiş olsa dahi, bizim gerçek manada bir davamız var. O davada yaşanabilir bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya düzeninin kurulmasıdır. Biz bunlardan bahsettiğimiz zaman bizi komplo teorileri ile suçlayanlar, hayal görmekle suçlayanlar, bugün kapımıza dayanan büyük İsrail tehlikesinin varlığı karşısında sessizliklerini koruyorlar. Sıfır faizle, faizsiz ekonomiden bahsettiğimiz zaman hayal görmekle suçlayanlar, bugün faizin ülkeyi ne hale getirdiğini kendi gözleri ile görüyorlar. İster Yahudi sermayesi olsun, ister Hıristiyan sermayesi olsun başımın üstünde yeri var diyen insanların yabancı yatırımcı dedikleri, yabancı tefecilerin paralarını çektiği zaman ülkenin ne hale geldiğini kendi gözleri ile görüyorlar” diye konuştu.
Ülkenin en büyük sıkıntısı ‘İşsizlik'
İşsizlik sıkıntısına dikkat çeken Marasalı, işsizliğin hem ahlaki olarak, hem de maddi ve manevi olarak ülkeyi yıprattığını söyledi. Marasalı, “Bugün biz ne Almanya, ne Japonya, ne de İspanya'dan bahseder olurduk. Bugün çok daha ileri bir demokraside, çok daha özgür ve müreffeh bir Türkiye'de yaşıyor olurduk. Etrafımızdaki insanlara sadece kumanya paketleri değil, aynı zamanda onları tek bir mektupla ya da Birleşmiş Milletler'deki tek bir sözümüz ile kurtarmış olurduk. Maalesef bu fırsatları kaçırdık. Bizim umudumuz “Halkımız mutlaka ama mutlaka bu kapıya gelecek.” Çünkü başka çıkar yol yok. Biz istiyoruz ki kafasını gözünü parçalamadan gelsinler. Daha perişan duruma düşürülmeden gelsinler. Sadece Türkiye değil bütün İslam dünyası hercümerç edilmeden gelsin ve bir an önce bu sıkıntıları el birliği ile aşalım istiyoruz” dedi.
Türkiye bu sözleşmeden derhal çekilmelidir
Aileyi ve kadını koruma niyetiyle yapılan birçok düzenlemenin tam tersi yönde sonuçlar doğurduğunu vurgulayan Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Canbay ise, “İstanbul Sözleşmesinin toplumu ifsat ettiği ve aile yapımızı Çökertmeye sebep olduğu gerçeğidir. AB uyum yasalar çerçevesinde çıkarılan pek çok yasa, bu yolda atılan adımlar, düzenlemeler ve sözleşmeler toplum hayatımızda derin yaralar açmaya devam ediyor. Kadına şiddetin önlenmesi başlığında imzalanan bu sözleşmeler ile aile içi şiddet, kadın cinayetleri, boşanmalar daha da artmıştır. Türkiye bu sözleşmeden derhal çekilmelidir” şeklinde konuştu.
Faiz, yolsuzluk ve israf arttı
Canbay, ülkemizdeki ekonomik daralmanın insanımızın geleceğe olan umutlarını kaybetmesine sebep olduğunu kaydederek, “Piyasadaki durgunluk, artan borç ve faiz sarmalı, yüksek vergiler, peş peşe gelen zamlar esnafın, işçinin, memurun, emeklinin geçim sıkıntısını artırmaktadır. Hele bir de işsizler ve genç işsizler var ki; İşsizliğin ne olduğunu çeken bilir. Ülkeyi 17 yıldan beri yöneten mevcut iktidar 82 milyonun refahını, huzurunu ve saadetini temin edememiştir. Faiz, yolsuzluk ve israfın alabildiğine arttığı, yersiz ve yanlış yatırımlarla bütçe kaynaklarının heba edildiği bu anlayışla devam edildiği takdirde milletin iki yakası bir araya gelmeyecektir” ifadelerine yer verdi.