Saldırı kabul edilemez

Malatya'nın Battalgazi ilçesi Hatunsuyu Palabıyık Camii İmam Hatibi Hüseyin Ataş, mahallede ikamet eden Ramazan Şimşek ve ailesi tarafından görev mahallinde fiziki saldırıya uğrayarak, ve darp edildiği iddia edildi. Konuyla ilgili Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Engin, sendika binasında basın toplantısı düzenledi. Engin, yapılan saldırının kabul edilemez olduğunu kaydederek, savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu söyledi.

Aile bir araya gelerek darp etti

Yaşanan olayla ilgili bilgiler paylaşan Engin, "Hüseyin Ataş hocam ifadesinde ben göreve yeni başladığımda adı geçen şahsın ailesi hayvan gübresini caminin önüne, kıble tarafına döküyordu. Bende kendisine buraya hayvan gübresi dökmesinin dinen uygun olmadığını ve cami çevresinin temiz tutulması gerektiğini söylemiştim. Onlar da bana yıllardır buraya döküyoruz, seni ilgilendirmez, seni kim gönderdi, bize isim ver gibi sözler ifade etmişlerdi. O andan itibaren söz konusu şahıs ve ailesi bana karşı husumet beslemeye başladı. Son olarak Pazartesi günü akşam namazı sonrası 20:30 -21:00 saatlerinde evde otururken havai ateş, silah patlatma gibi sesler duydum dışarı çıktım. Caminin önünde 5-6 tane küçük çocuk vardı. Onlara gürültünün kaynağını sordum. Gördünüz mü diye. Bu arada bu tür silah, havai fişek, maytap gibi patlayıcı maddelerin patladığını duyduğunuzda evinize gidin, sizin için tehlikeli olabilir diye çocuklara telkinde bulundum. O anda Ramazan Şimşek adlı şahıs yolun karşısında geçerken o havaya ateş açanlar bizim çocuklar sen kime sövüyorsun dedi. Bende kendisine kimseyi görmedim ve kimseye sövmedim. Sadece çocuklara bu tür sesler duyduğunuzda evinize gidin dedim. Sonrasında bana şerefsiz dedi. Ben de bana hangi hakla şerefsiz diyorsun dediğim anda Ramazan Şimşek ve ailesinde birkaç kişi bana saldırarak, hem beni tartakladılar, sövüp, darp ettiler. Akabinde de Ramazan Şimşek'in annesi ve tanımadığım bir erkek evime gelerek eğer durumu polise veya jandarmaya haber verirseniz daha kötü olur ve seni burada barındırmayız gibi sözler söylediler. Ben de hanımımı yanıma alarak hastaneye gittim. Darp edildiğime dair raporu aldım. Hastane polisi durumu jandarmaya bildirdi ve Jandarma görev mahallime geldi" diye konuştu.

Saldırı kabul edilemez

Engin, yapılan saldırının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, "Görevine son derece bağlı cami cemaatine karşı dini vecibeleri yerine getirmeleri için son derece çaba sarf eden görevli arkadaşımıza yapılan bu darp girişimini kabul etmek mümkün değildir. Yaşanan bu ve benzeri olaylar cahilliğin dışa vurumudur. Din görevlileri camilerinde görev yapan, ahlak ve edep timsali kişilerdir. Söz konusu saldırıda olduğu gibi Din görevlisi kardeşimiz hukuki süreç haricinde hiç bir eylem ve söylemde bulunmamıştır. Buna rağmen Din görevlilerine kin güden, el kaldıran bu kişileri kınıyoruz. Hiç kimsenin Din görevlilerine el kaldırmaya hakkı da yoktur, haddi de değildir. Varsa bir sorun din görevlisinin sorumlu olduğu Müftülükler vardır, sorunu olan varsa gider o makama şikâyet eder" şeklinde konuştu.

Hukuki süreci başlattık

Olayın hukuki sürecinin başlattıklarını anlatan Engin, Bu olayın hukuki sürecini en hızlı şekilde başlatıyoruz. Din görevlilerine yapılan bu tür saldırılar kabul edilemez. Türkiye geneli alışkanlık haline getirilmek istenen bu durumun masum bir olay olmadığını, sistemli şekilde hayata geçirilen bir kurgu olduğunu görebiliyoruz. Ülkemizde camileri güvensiz, ciddi bir kavga alanı olarak yansıtmaya çalışan bu kişiler yaptığı planlı saldırılarla hem dinimizi, hem ibadethanelerimizi hedef almaktadır. Konuyla ilgili dava sürecinin başladığını, din görevlilerine yapılan bu saldırıların kabul edilmeyeceğini hatırlatır, darp girişimi ile ilgili Diyanet-Sen olarak din görevlilerimizin ve üyelerimizin sonuna kadar arkasındayız ve davayı takip etmek görevimizdir. Bu ve benzeri durumlar da din görevlilerine yapılan saldırıları şiddet ve nefretle kınıyoruz" ifadesini kullandı.