Sağlık çalışanlarından boykot çağrısı
Müslümanların işgalci siyonistlerin ürünlerine karşı nefsine yenik düşmemeleri ve nefsani arzularının Filistinli Müslümanların katledilmesine vesile olmaması gerektiğini dile getiren hekimler, sağlık çalışanları ve vatandaşlar boykotun çok ses getirdiğini, bazı firmaların kapatmaya kadar gittiğini ve bazı firmaların ise boykottan etkilenememek için isim değişikliğine gittiklerini belirtti.
7 Ekim tarihinde gerçekleştirilen "Aksa Tufanı" operasyonundan sonra Gazze'de kadın ve çocuk başta olmak üzere, yaklaşık 30 bin insanı şehid eden işgalci siyonistlerin soykırımı 142'nci gününde de devam ediyor.Dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye'de düzenlenen çeşitli etkinliklerle soykırımın bir an önce sona ermesi için tepkiler sürüyor.Malatya'da hekimler ve sağlık çalışanlarının düzenlediği "Sessiz Yürüyüş" etkinliği 15'inci haftada da devam etti.
Boykotla ilgili konuşan hekimler, sağlık çalışanları ve vatandaşlar; Müslümanların işgalci siyonistlerin ürünlerine karşı nefsine yenik düşmemeleri ve nefsani arzularının Filistinli Müslümanların katledilmesine vesile olmaması gerektiğini belirterek, boykotun çok ses getirdiğini, bazı firmaların kapatmaya kadar gittiğini ve bazı firmaların ise boykottan etkilenememek isim değişikliğine gittiklerine dikkat çekti.
"işgalci siyonist ve onlara destek sağlayan ürünler karşısında nefsimize yenik düşmemeliyiz"
İşgalci siyonist ve onlara destek sağlayan ürünler karşısında Müslümanların nefislerine yenik düşmemesi gerektiği uyarısında bulunan Sağlık Çalışanı Ahmet Akgül, "Boykotu devam ettirmeliyiz. Boykotu sürekli gündemde tutarak işgalci siyonistlere tepkimizi göstermeliyiz. Boykotun yeterince uygulanmadığını görüyoruz. İnsanlarımızın daha duyarlı hale gelmesi ve bu durum karşısında insanlarımızın tepkilerini sürekli göstermeleri gerekir." ifadelerini kullandı.
"Gazze'deki soykırım sona erene kadar değil, sonsuza kadar boykotun devam etmesi gerekir"
Boykotu sonuna kadar desteklediğini ve orada Müslümanlar katledilirken, nefsine uygun hareket edilmemesi gerektiğini söyleyen Dr. Nihat Yahşi, "Elimizden geldiğince boykota devam etmemiz gerekir. Şu an bunlara yapabilecek en büyük darbe boykottur. Çünkü ancak onlar bundan anlıyorlar. Evet. O yüzden elimizden geldiğince boykota devam edelim. Boykot konusunda sanki bir gevşeme var, bir kanıksama var. Bunu canlı tutmak lazım ve ön planda tutmak lazım. Sadece Gazze'deki soykırım sona erene kadar değil, sonsuza kadar boykotun devam etmesi gerekir. Tüm Müslümanlar, tüm insanlık bir daha böyle zalimane bir durumla karşılaşmaması için devam etmek lazım." diye konuştu.
"Nefsani arzularımız Filistin'deki kardeşlerimizin katledilmesine vesile olmasın"
Siyonizmin korktuğu en büyük şeylerden birinin ekonomi yönden zayıflama olduğunu belirten Sedat Siracoğlu, "Biz ekonomisine en büyük darbeyi vurduktan sonra kendileri inşallah mağlup olacaklardır. Ve Allah da bu zaferi de Müslümanlara gösterecektir diye inanıyorum. Nefsani arzularımız Filistin'deki kardeşlerimizin katledilmesine vesile olmasın. Çünkü arzu ve isteklerimiz bizi onların mallarını almaya, bizi onların ürettiği ürünleri almayı yönlendiriyor. Şeytan da bu yönden bize baskıyı yapıyor. İnşallah biz nefsani arzularımızı baskılamak suretiyle Filistin'deki kardeşlerimizin, Gazze'deki kardeşlerimizin ölmesine vesile olacak ekonomiyi onlara kazandırmayacağız ve böylece israili, yahudileri ve siyonizmi ekonomiyle boğacağız. İnşallah bunu sonuna kadar da devam ettireceğiz. Biz ailece Furkan Savaşları'ndan beri israil menşeli hiçbir ürünü almıyoruz ve bunu çocuklarımıza da aşılıyoruz. Herkese tavsiyemiz ailesine ve çevresine siyonist ürünlerin alınmaması noktasında tavsiye etmeleri ve dik durmaları. Çünkü siyonizmin Gazze'den sonraki hedefi diğer İslam ülkeleridir. Bunun bilincine varmak gerektiği kanısındayım" ifadelerini kulandı.
"Boykotu hayatımızın bir parçası haline getirmemiz lazım"
"Aslında boykot çok önemli. Niye? Bakın bugün boykot edilen firmaların insanlarımızın cep telefonlarına indirimli ürünler verebileceklerine dair mesajlar attığını görüyoruz. Demek ki boykot etkili oluyor. Demek ki insanlar boykot yaptıkça firmalar bundan rahatsız oluyorlar ve kayıp içerisinde oluyorlar. Bu insanlar para kaybetmekten çok etkilenirler. Dolayısıyla biz de onlara bu kaybı yaşatmalıyız ki bu zulümden, bu soykırımdan vazgeçsinler. Hatta bazı firmaların bu soykırım neticesinde yapılan boykottan etkilenme neticesinde aslında geri adım attıklarını da görüyoruz. Yani bir kola almasak, dondurmasını almasak, bir kıyafetini giymesek hiçbir şey kaybetmeyiz. Bütün ürünlerin alternatifi var. Biz ilaçları boykot ediyoruz. Ve yerine başka ilaçlar yazabiliyoruz. Dolayısıyla bir şey yapılamaz demek değil. Bizim o nefsani arzularımızdan vazgeçmemiz lazım. Bunu başarabiliriz diye düşünüyorum ki başarıyoruz. Bence Türkiye'de bunun önemli bir etkisi var. Özellikle diğer ülkeler nezdinde de baktığımız zaman Türkiye'de bunun etkili olduğunu görüyoruz. Sadece bunu devamlı hale getirip hayatımızın bir parçası haline getirmemiz lazım. Böyle olursa da başarılı olacağımıza inanıyorum inşallah."
"Bazı firmalar boykota maruz kalmasınlar diye isimlerini değiştirmeye başladı"
"Gazze'nin sesi olmak zorundayız"