Rövanş cumhuriyeti olmayalım
Saadet Partisi (SP) Genişletilmiş İl Divan Toplantısında konuşan SP Malatya İl Başkanı Mustafa Canbay, Türkiye'nin 'rövanş cumhuriyeti' olmaması gerektiğini belirterek, 'Bizler, Türkiye'nin geçmişiyle kapatamadığı hesaplaşmaları yüzünden bir türlü geleceğe dönemeyişine son vermek istiyoruz' dedi.
SP Malatya Şubat ayı Genişletilmiş İl Divan Toplantısı, İl Başkanlığı binasında gerçekleştirildi. Toplantının açılışında Saadet Partisi Malatya İl Başkanı Mustafa Canbay, Milli Görüş Hareketinin Kurucu Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı anarak, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Canbay, Pof. Dr. Necmettin Erbakan'ın vefatının 11. yılı olduğunu, Erbakan'ın 85 yıllık bereketli bir ömrü ve yarım asra yakın mücadelelerle dolu siyasi hayatını anlatabilmenin kifayetsiz kaldığını dile getirerek, “Bugün; siyasette, ekonomide, dış politikada, devlet idaresinde yaşadıklarımız ve gördüklerimiz neticesinde daha sık hatırlıyor, daha iyi anlıyor ve toplumun tüm kesimlerinden farklı insanlar tarafından da "Erbakan Hoca ne kadar da haklıymış" cümlesinin kurulduğuna şahit oluyoruz. Hocamız; ülkemizin, İslam aleminin ve tüm insanlığın huzur ve barışa kavuşması için son nefesine kadar gayret göstermiştir. "Yaşanabilir Türkiye", "Yeniden büyük Türkiye" ve "Yeni bir Dünya" için canla başla çalışmıştır. Erbakan Hoca'nın bize bıraktığı miras ve aynı zamanda da hedefleri işte bunlardır. Bizler Saadet Partisi olarak, onun umudunu gerçeğe dönüştürmenin gayreti içindeyiz ve her zaman bu gayreti sürdüreceğiz. Milletimizle birlikte bu yolda muvaffak olacağımıza inanıyorum. Bu yıl güzel de bir tevafuk olarak Hocamızı, Miraç Gecesi'nde dualarla yâd edeceğiz. Bu vesileyle, İslam aleminin ve aziz milletimizin Miraç Kandilini şimdiden tebrik ediyor, Cenab-ı Allah'tan bu mübarek gece hürmetine bütün insanlığa sağlık, huzur ve barış getirmesini niyaz ediyorum” diye konuştu.
Bu kötü gidişe dur demek istiyoruz
Saadet Partisi olarak Türkiye'nin "rövanş cumhuriyeti" olmamasını isteyen Canbay, “Bizler, Türkiye'nin geçmişiyle kapatamadığı hesaplaşmaları yüzünden bir türlü geleceğe dönemeyişine son vermek istiyoruz. Devlet kurumlarının itibarının kaybolduğu, mülki ve idari amirlerin parti il başkanı gibi hareket ettiği Medyanın, iktidarın otoriter yönelimleri uğruna kamu tarafından finanse edildiği, insanlarımızın fikirlerini özgürce ifade etmeye korktuğu, her türlü hayati kararın tek bir kişinin iki dudağı arasında olduğu, “bürokrasiyi hızlandıracağız” derken istişare mekanizmasının tamamen ortadan kaldırıldığı, bakanların dahi iş yapamaz hale geldiği, millet iradesinin tecelli ettiği Meclis'in fonksiyonlarının bütünüyle ortadan kalktığı, askeri vesayetle mücadele edeceğiz” diye çıkılan yolun parti oligarşisine çıktığı, böylece; istişarenin, liyakatin, ortak aklın, adalete güvenin ve refahın kalmadığı, torpilin, sadakatin, tek tip düşünce yapısının, hukuksuzluğun ve huzursuzluğun hakim olduğu, ve tüm bunların her geçen gün katlanarak, milletimize ağır bir ekonomik fatura olarak çıktığı, alım gücünün gün be gün eridiği, enflasyon, işsizlik ve borçluluk oranlarının ortalığı kasıp kavurduğu, Bu kötü gidişe dur demek istiyoruz ve bunu birlikte başaracağız! Başka bir Türkiye'nin ve "İnsanca Yaşam"ın mümkün olduğunu en kısa zamanda gösterecek; ülkemize nefes aldıracak, insanımızın yüzünün gülmesine vesile olacak adımları bir bir atacağız” şeklinde konuştu.
Türkiye, herhangi bir ülke değildir
Canbay, her zamankinden daha fazla barış ve huzura ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “Putin'in SSCB emellerini de, ABD'nin emperyalist hedeflerini ve İsrail'in Siyonist planlarını da bir bütün olarak iyi okumalıyız. Türkiye, herhangi bir ülke değildir; dolayısıyla herhangi bir ülke gibi hareket edemez veya bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmelere seyirci kalamaz, sadece figüranlık yapamaz! Unutulmamalıdır ki; coğrafyamızın ve dünyanın her zamankinden daha fazla barış ve huzura ihtiyacı var. Daha fazla masumun kan ve gözyaşının döküleceği muhtemel tüm senaryoları bertaraf etmek ise her zaman ilk önceliğimiz olmalıdır. Saadet Partisi olarak tüm taraflara itidal çağrımızı yineliyor, hükümeti ise bu konuda en ufak bir adım atarken dahi hassasiyet ve ciddiyetle hareket etmesi konusunda bir kez daha uyarıyoruz. Aslında uyarılarımızı ve söylediklerimizi en iyi bilenlerden bir tanesi Sayın Cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanının bu meseleleri bir daha gözden geçirmesine ihtiyaç var” sözlerine yer verdi.