Piyasalarda yaprak kımıldamıyor
Saadet Partisi (SP) Malatya İl Başkanı Osman Marasalı, siyasetin etkisinde kalan ekonominin yaprak kımıldamayan piyasalar şekline dönüştüğünü ifade ederek, 'Çekini, senedini ödemekte zorlanan esnaf artık dükkanını boşaltır hale geldi. Sanayicilerin durumu aynı şekilde. Bir tarafta piyasa da durgunluk öbür tarafta çekini, senedini ödeyebilmek için yüzde 22-23'lerle bankalara borçlanmalar ve bunun sonucunda işçi çıkarmalar, iflaslar ardı ardına gelmekte' dedi.
SP Malatya İl Teşkilatı Ağustos ayı İl Divan Toplantısı İl Başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıya Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Canbay, SP Malatya İl Başkanı Osman Marasalı, İl Müfettişi Mehmet Asiltürk ve teşkilat mensupları katıldı.
Siyasi ekonomi sosyal olarak ağırlaşan bir tabloyla karşı karşıyayız
Toplantı öncesi açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Malatya İl Başkanı Osman Marasalı, parti çalışmaları hakkında bilgiler vererek, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Marasalı, her güne her aya, yeni bir umutla başladıklarını, ama maalesef gerek Türkiye'de gerek İslam aleminde her geçen ayın, bir önceki ayı aratır derecede zulümle, zamla, ekonomik, siyasi boğuşmalarla neticelendiğini söyledi. Marasalı, “Umut var olmak için her gün bir şeylerimiz alınıyor. Bundan 20 yıl öncesine baktığımız zaman bugün kazanım diye baktığımız şeylerin aslında bizler için birer kayıp olduğu ayan beyan ortada. Bundan 20 yıl önce sadece Filistin meselemiz varken bugün Suriye, Filistin, Yemen, Keşmir, Doğu Türkistan gibi meseleler bunun çabası olarak devam ediyor. Türkiye'de de, siyasi, ekonomi, sosyal olarak her geçen ağırlaşan bir tabloyla karşı karşıyayız. Ağustos ayı içerisinde en çok gündemi işgal eden konu. Suriye'de oluşturulacak güvenli bölge politikasıydı. Suriye politikasının başından beri yanlış olduğunu herkes bilir. Bunun yanında 20 yıldan beri sürekli iktidarı kandırmış olan Amerika'yla güvenli bölge politikasında beraber hareket etmemiz umarım bizi bir kez daha hüsrana uğratmaz. Amerika'yla oluşturulan güvenli bölge dikkat edilmesi gereken güvenilmemesi gereken bir konudur" diye konuştu.
Esnaf artık dükkanını boşaltır hale geldi
Seçimlerden dolayı siyasetin etkisinde kalan ekonomi uzun süreden beri yaprak kımıldamayan piyasalar şekline dönüştüğünü ileri süren Marasalı, “Çekini, senedini ödemekte zorlanan esnaf artık dükkanını boşaltır hale geldi. Geçmişte Kışla Caddesinde boş dükkan bulmakta zorlanırken, bugün kiralık ve satılık dükkan sayısı haddi hesabı geçmiş durumda. Sanayicilerin durumu aynı şekilde. Bir tarafta piyasa da durgunluk öbür tarafta çekini, senedine ödeyebilmek için %22-23'lerle bankalara borçlanma ve bunun sonucunda işçi çıkarmalar iflaslar ardı ardına gelmekte. Dolayısıyla ekonominin bir an önce toparlanması lazım. Ekonominin düzelmesi için piyasaya paranın girmesi lazım diyoruz. Ama hükümetimiz hem işçimize hem memurumuza 4+4, 3+3'lere reva görmekte. 4+4, 3+3 yapmakta bir sıkıntı görmeyen hükümet, elektrik zammına % 135, suya % 100 zam yaparken gocunmuyor. Sigaraya %30-40 zam yaparken gocunmuyor. Vergi alırken % 100 artışlardan gocunmuyor. Ama memura, emekliye, esnafa gelince 4+4, 3+3'lerle enflasyonu kontrol ettiğini zannediyor. Halbuki kontrol edilen şey tamamen ekonominin kendisidir. İktidarın bugün yapmış olduğu iş ekonomiyle ilgili kriz algısının yönetimidir. Halbuki bugün ülkenin ihtiyacı olan şey kriz algısının yönetimi değil, ekonominin yönetimidir" şeklinde konuştu.
Gerçek İslam'a özenmeyi engelleyenler var
Son zamanlarda artan kadın cinayetlerine de değinen Marasalı, “Sosyal politikalarımız bozuluyor. 28 Şubat'ta ısrarla din eğitiminin önüne geçmek isteyenler, 2002'den sonra ılımlı İslamiyet'i benimsetip, gerçek İslam'a özenmesini engelleyenler. Sonrasında ABD ve Dünya ile barışık bir kitle haline getirilmesini isteyen insanlar. Bugün kadın cinayetleriyle, annesini boğan çocuklarla, intihar eden insanlarla toplumun nasıl bir cinnet haline sürüklendiğini maalesef görüyorlar. On beş günden bu yana yaşanan cinayetler, elbet suçlar bireysel olarak işleniyor. Ancak burada 2004 yılında okunmadan altına imza attığımız Avrupa Birliği elbisesine bize giydirmeye çalışanların da suçu var. Bu elbise bu kalıba uymaz dediğimiz zaman bizi gericilikle, marjinallikle suçlayan insanlar, bugün idam tartışmalarında topu taca atmakta. Sanki her konuda meclisin eli kolu hürmüş gibi. Bugüne kadar mecliste AK Parti ve MHP'nin hangi önergeyi verdiklerine şahit oluyoruz. Bu iki partinin milletvekillerinin hangi soru önergesini verdiğine şahit oldunuz. Hangi konuda kanun teklifi verdiklerine şahit oldunuz. Tamamıyla yukardan verilen talimatlarla hareket eden bir grup görüntüsünde iken bu konuda idam tartışmalarında meselenin aslını gözden kaçırarak, topu tamamen meclise atmak bence insaflı bir durum değil. Bunun yanında toplumun ahlak ve maneviyatının bir an önce gözden geçirilmesi, yeniden İslam'ın özümsenmesi gerçek İslam'ın özümsenmesi, sivil toplum olarak kendini ortaya koyan grupların ve oluşumların da aynı şekilde sivillikleri muhafaza ederek görevlerini yerine getirilmesi gerektiğine inanıyoruz" açıklamalarında bulundu.