Online kongre
Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, kongrede palyatif bakımın önemini anlatarak, 'Palyatif bakım, pandemiye karşı planların ve faaliyetlerin ayrılmaz bir bileşeni olarak ele alınmalıdır' dedi.
Rektör Karabulut, 2. Uluslararası Palyatif Bakım Kongresi'ne katıldı. Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dernekleri Federasyonu, Palyatif Sağlık Hizmetleri Derneği, Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nde düzenlenen 2. Uluslararası Palyatif Bakım Kongresi, Covid -19 pandemi süreci dolayısıyla online olarak düzenlendi.
750 ön kayıt ve 75 bildiri ile yoğun bir katılım ile online gerçekleştirilen kongrede konuşan MTÜ Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “2020 yılının ilk günlerinden itibaren yeni tip korona virüsün yol açtığı Coovid-19 salgını, dünyada ve 11 Mart 2020 itibari ile ülkemizde küresel bir sorun oldu. Tedavisi bilinmeyen teşhisinde de zorluklar yaşanan bu virüs, sınır tanımadan, renk, dil, din, cinsiyet ayırmadan salgına dönüştü. Yeni bir üniversite olmamıza karşın kuruluş çalışmalarımız gibi eğitim ve akademik çalışmalar da ayı hızla devam etmiştir. Covid-19 sürecinde kendi sistemimiz üzerinden uzaktan eğitim vererek öğrencilerimizi mağdur etmedik” ifadelerini kullandı.
Karabulut, “Covid -19 küresel olarak yayıldıkça, bu yeni durum karşısında insani bağlamda oldukça fazla zorluklarla ve ikilemlerle karşılaşılmakta. Palyatif bakım, pandemiye karşı planların ve faaliyetlerin ayrılmaz bir bileşeni olarak ele alınmalıdır. Hem Covid -19'dan ölenler ve hem de pandemi ile ilgisi olmayan palyatif bakım ihtiyacı olanlar için nasıl bakım yapacağımızı düşünmeliyiz. Böylesi kapsamlı ve sürece yayılan bir yaklaşımın ekip işi olması kaçınılmazdır” şeklinde konuştu.
Palyatif bakımın, son dönem hastalarında özellikle yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen bir bakım modeli olduğunu belirten Rektör Karabulut, “2010 yılında Palya-Türk isimli bir proje hazırlanmıştır. Bu proje dahilinde Türkiye'ye en uygun palyatif bakım modelini geliştirmek amacıyla Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü birlikte çalışmaktadırlar. Modelin uygulanmasıyla ilgili olarak oluşturulan yönerge taslağı, ilgili bakanlıklar, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleriyle oluşturulmuştur. Türkiye böylece Dünya Sağlık Örgütü sınıflamasında 2011 yılında Grup 3b'ye yükselen sayılı ülkeler arasına girmişti” dedi.
En büyük görev üniversitelerimize ve sağlık camiamıza düşmektedir
Covid- 19 sürecinin palyatif bakıma etkilerine değinen Rektör Karabulut, üniversitelerin bu süreçte büyük etkileri olacağını ifade etti. Karabulut, “Covid -19 pandemisi döneminde palyatif bakım konusu güncel ve özellikli bir yer tutmaktadır. Palyatif bakım ihtiyacı hayatı tehdit eden, sınırlayan durumlarla beraber kronik hastalık durumlarında da vardır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ihtiyaç giderek artmaktadır. Bu bağlamda en büyük görev üniversitelerimize ve sağlık camiamıza düşmektedir. Üniversitemiz de kısa sürede bilimin eşliğinde birçok alanda büyük yollar kat etmiştir. Bünyesinde Tıp Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ile sağlık alanında Malatya'mıza, Bölgemize, Ülkemize ve uluslararası hedeflerimiz ile Dünya'ya hizmet etmek çabası içerisindedir” ifadelerine yer verdi.
Karabulut, “Ülkemizde ve dünyada her geçen gün gelişen sağlık hizmetleri açısından en önemli konular hasta güvenliği, hastalara sağlanan klinik bakımın kalite düzeyinin arttırılması ve sağlık sisteminin performansının güçlendirilmesidir. Öne çıkan sağlıkta kalite ve akreditasyon kavramları olmuştur. Büyüklerimizin sağlığı bizler için çok değerli, bu anlamda üniversitemiz bünyesinde projelerimizi yürütmekteyiz. Bu anlamda uygulama ve Araştırma Merkezlerimiz ile halkımızın sosyal sorunlarına ışık tutarken bu konularda araştırmalar yapıyor, fikirler üretiyoruz, projeler gerçekleştiriyoruz” dedi.
“Kale Göl Otel'i bir yaşlı yaşam merkezine dönüştürmeyi planlamaktayız
Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “Üniversitemizin öncelikli hedefi şehrimizle, bölgemizle ve yaşadığımız toplumla bütünleşmek, topluma her anlamda hizmet etmektir. Bu anlamda üniversitemiz bünyesinde Kale ilçemizde bulunan Kale Göl Otel'i bir Yaşlı Yaşam Merkezi'ne dönüştürmeyi planlamaktayız. Kurulması planlanan Yaşlı Yaşam Merkezi'nde yaşlılarımızın hem sosyal hem fiziksel rehabilitasyonu sağlayıp, yeniden toplum içinde yer almalarını kolaylaştıracak faaliyetler yürütülmesini hedefliyoruz. Bu anlamda Sağlık Bakanlığı ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlıkları bünyesinde görüşmelerimiz devam ediyor. Uzun dönem bakım hizmetleri içinde palyatif bakım hizmetlerinin güçlendirilmesi gerekiyor. Biz Kale göl geriatri merkezinde aynı zamanda palyatif bakım hizmeti de vereceğiz. Sağlık ve bakım uygulamalarını bir arada sunarak ülkemizde ilk model olmak istiyoruz. Bilindiği gibi biz tür toplumumuz ve bizim için en uygun palyatif bakım modeli toplum temelli aile merkezli bakım ayrıca merkezimizde yürüteceğimiz gündüzlü bakim hizmeti vermeyi planlanmaktayız” ifadelerini kullandı.
Palyatif bakımın ciddi ve ilerleyici hastalığı olan kişilere ve yakınlarına tanı almasından itibaren tüm hastalık süreci boyunca verilen, yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen tedaviler olduğunu belirten Rektör Karabulut, “Plan ve projelerimizde bulunan Geriatri merkezinde uzun dönem bakım hizmeti içinde güçlendirilmiş palyatif bakım hizmeti örnek olmayı hedeflemekteyiz. Gerçekleştirmeyi planladığımız, Geriatri Merkezi projelerimiz ile evde bakım konusunda sıkıntı yaşanan yaşlı hastalarımıza 24 saat süre ile sağlık ve sosyal bakım hizmeti, tesiste bulunan 50 odada her odada 2 hasta kalabilecek şekilde toplamda 100 hastaya “geçici” statüde sürekli bakım hizmeti vermeyi planlıyoruz. Hastalara ihtiyaç duyulan sağlık hizmeti Tıp Fakültemiz bünyesinde görev yapan akademisyenlerimizce verilirken, temel bakım hizmeti eğitimli hemşire ve bakım teknisyenleri tarafından sağlanacak ve ayrıca bakım hizmetleri sağlık bilimleri fakültemizce desteklenmesi planlanmaktadır. Palyatif bakım alan kişilerin örneklerini görüyorsunuz, evde bakımdan ilk mezunlarımız aynı zamanda bu alanda faaliyet gösteriyorlar ve hizmeti alan yaşlılarımız çok memnun hatta öğrencilerimiz ve hocalarımız bu hizmeti alan yaşlılarımızdan memnuniyetlerini dile getiren mektuplar bile alıyorlar ” şeklinde konuştu.
MTÜ bünyesinde yürütülen projelere değinen Karabulut, “Palyatif bakım, servisleriyle sınırlı değildir, ayrıca birinci ve ikinci basamak bakım seviyelerini de içine alır. Palyatif bakımı herhangi bir bakım ortamı ile sınırlandıramayız, palyatif bakım, kişilerin tedavi olduğu yerlerde, hastaların kendi evlerinde, bakım tesislerinde, yataklı hospis ünitelerinde ya da ayakta ve günlük bakım hizmeti sunan yerlerde sunulmaktadır. Gündüzlü bakım projemizde ise Ortalama 40 hastaya yarım veya tam gün hafta bir ya da iki gün şeklinde hizmet verilmesi hedeflenmiştir. Talep dahilinde öncelikli olarak 50 hastaya hizmet verilmesi planlanan Evde Bakım Hizmetlerimiz kapsamında da hizmet sertifikalı bakım elemanları tarafından kurum güvencesinde verilecektir” ifadeleri ile konuşmasını tamamladı.