Öncelikli hedef Lig'de kalmak

Yeni Malatyaspor'un teknik direktörü Hasan Özer, göreve geldikten sonra oyuncuların zihinlerini açtıklarını, Sakaryaspor maçı öncesinde çekilen resmin abartıldığını, en çok üzüldüğü maçın o maç olduğunu, Cengizhan'ın neden oynamadığını, her yerde olduğu gibi burada da çatlak seslerin çıktığını ve yerel basına da eleştirisi olduğunu söyledi. Malatya Vuslat TV'de yayınlanan Spor Analiz programında Ahmet Polat'ın konuğu olan Hasan Özer, birçok soruya cevap vererek şehrin dinamiklerinin ayağa kalkmasını istedi.

Oyuncuların zihinlerini açtık

Özer, “Yeni Malatyaspor'dan teklif geldiğinde hiç düşünmeden ettim. Bu şehre yabancı değilim. Sezon başında kamp yapmayan ve oyuncu grubunu zorlukla toparlayan bir takım vardı. Ayrıca kongresini geç yapan ve bu nedenle iyi bir başlangıç olmadı sezona. Cihat hocanın da elindeki mevcut kadroyla iyi bir mücadele örneği gösterdiğini düşünüyorum. 10-12 oyuncu grubuyla başlanıldı. Daha sonra mevcut kadroyu koruma adına ve yabancı oyuncuların tekrar takıma kazandırılması adına yönetimin de büyük gayretleri olmuş. Bu yönetim, takıma sahip çıkarak kulübün kayyuma kalmasını engellemiş. Sahipsizken sahip çıkılan bir takım haline getirilmiş yönetim tarafından. Biz göreve geldikten sonra başarıya ve öğrenmeye açık olan bu futbolcuların hem zihinlerini açtık hem de antrenmanlarda iyi şeyler vermeye çalıştık. Hem savunmada hem de hücumda neler yapmaları gerektiğini söyledik. Kolay değil. Farklı liglerden gelerek kendilerinden performans olarak yukarıda olan oyuncularla maç yapması kolay değil. Yaptığımız çalışmalarla oyuncuların geri bildirimi iyi oldu. Zaman zaman kaybetsek bile iyi oynadığımız maçlar ön plana çıktı. Bandırmaspor ve Altınordu maçlarını iyi bir oyun oynayarak kazandık. Boluspor maçında da iyi oynadık ama kaybettik. Tabi insanlar sonuca bakıyor. Şiddetle puanlara ihtiyacımız var. Yukarılara tırmanmak istiyoruz. Takımın seviye olarak yukarıya çıktığını düşünüyorum” dedi.

Sakaryaspor maçı öncesinde çekilen resim olayı çarpıtıldı

Sakaryaspor maçı öncesinde çekilen resim olayının çarpıtıldığını söyleyen Özer, “Yeni Malatyaspor önceden dışarıdan izlediğim bir takımdı. İlk olarak Bodrumspor maçını izledim. Diğer maçlarda izlediğim kadarıyla zaman zaman iyi oynayan bir takım vardı. En son Sakaryaspor maçını izledim. Yeni Malatyaspor yöneticileriyle önceden de aram iyiydi. Yeni Malatyaspor'a hoca olmak için Sakaryaspor deplasmanında maçını izlemeye gitmedim. Yönetimine ve hocasına destek olmak amacıyla gitmiştim. Aynı zamanda ligi ve oyuncuları takip etmek amacıyla maçları izliyordum. Sosyal medya da paylaşılan bir resim yüzünden acaba Cihat Arslan gitmeden Hasan Özer ile anlaşıldı mı konusu konuşulmaya başlandı. Malatya ile olan bağım hiçbir zaman kopmadı. Oyunculuk, yardımcı hocalık ve şimdi de teknik adamlık dönemim var Malatya'da. Sakarya'ya destek amacıyla gittim. Sonrasında başkanımızın bana bir teklifi oldu ve düşünmeden kabul ettim” dedi.

Erzurumspor maçı hariç…

Oyuncuları iyi oyuncu olduklarına inandırmak lazım diyen Özer, “Bunu antrenmanlarda göstermemiz gerekiyordu. Birbirleriyle uyum içerisinde olan oyuncu grubu var. 1-2 evli oyuncumuz dışında bende dahil tesislerde kalıyoruz. Bildiğiniz bir kamp yaşıyoruz. Bu kadar zorluklara rağmen diğer takımlarla mücadele etmek kolay değil. Çok çabuk her şeyimizi onlara aşılamaya çalıştık. Onlarda gelişime açık oldukları için istediklerimizi uygulamaya başladılar. Erzurumspor maçı hariç tabi. İstediğimiz oyun şablonunu geri alamadık. Çünkü 2 gün çalışma fırsatımız olmuştu. Hemen bunu başarılı şekilde almak kolay değildi elbette. Bu maç dışında Göztepe maçında da çok ama çok iyi oynadığımız bir maçı kaybetmek beni çok üzdü. Daha sonrasında Gençlerbirliği maçı oldu. Hakemin verdiği hatalı kart ve alınan bir puandan dolayı çok üzülmüştüm. Bizim Yeni Malatyaspor takımına umut aşılamamız gerekiyordu. Artık herkes korkulu bir Yeni Malatyaspor takımıyla oynadığını düşünüyor. Biz emin adımlarla yolumuza devam edeceğiz. Oyuncularım da bunun bilincinde. Yenilsek bile mahkûm olmayan bir Malatyaspor izlettirmek istiyoruz. Zamanla bu oyunumuz sonuca da yansıyacaktır” diye konuştu.

Bu takımın öncelikli hedefi Lig'de kalmak

Bandırmaspor maçında toparlandıklarını herkese gösterdiklerini söyleyen Özer, “Göztepe maçında da oyun olarak mükemmel ama sonuç olarak istediğimizi alamadığımız maç vardı. Altınordu maçında da oyun ve skor olarak istediğimizi aldığımız bir maç oldu. Bu oyuncular genç. Zaman zaman hatalar elbette olacak. Biz vazgeçmediğimiz sürece başarı gelecektir. Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz. İlk devreyi en azından 18 puanla bitirebilirsek ikinci devrede kampla birlikte mücadelemizi daha iyi sergilemeye çalışacağız. Ama bu süreci nerede bitiririz dersek onu söylemek gerçekten çok güç. Her maçımız bir final. Transfer tahtası açık olan takımlar, mutlaka takviye yapacaklar. Biz elimizdeki oyuncu grubuyla gemiyi limana sağ salim yanaştırmak istiyoruz. Takım, genç ve dinamiğin yanı sıra tecrübesiz. Ama iyi şeyler yapan bir takım var. Antrenmanlarda bunu daha çok geliştirmek istiyoruz. Gerçekçi olmak gerekiyorsa yukarıyla aramızda çok fazla puan farkı yok. 2-3 maç arka arkaya aldığımız zaman play-off konuşulur ama ayağımızı yere sağlam basarak kırmızı çizginin üzerine çıkmamız lazım. Bu takımın bir hedefi varsa eğer öncelik play-off değil, ligde kalmak olmalı” şeklinde konuştu.

Haqi Osman'ın transferde adı geçmesi bizim için güzel

Genç ve başarıya aç bir oyuncu grubunun olması kendilerinin için büyük bir şans olduğunu söyleyen Özer, “Haqi Osman, iki sene önce U19'da bile oynamazken şimdi kurtarıcı gözüyle bakılıyor. Daha 20 yaşında. Onunda level atlaması gereken konular var. İnanılmaz bir sürati var. Oyuncuları isim isim konuşmak istemiyorum. Çünkü oyuncuların hepsi benim için çok değerli. Attığı gollerden sonra Haqi Osman'ın transfer dedikoduları da çıktı. Aslında bu bizim için güzel bir şey. Demek ki bizler doğru yoldayız ve oyuncularımızı geliştirebiliyoruz. Sadece Haqi Osman değil Ogün'de çok güzel oynuyor. Bunun kulübümüze de maddi olarak getireceği güzellikler olacak. Oyuncular olsun, biz teknik adamlar olsun ve yönetim olsun başarıya odaklanmış durumdayız” ifadelerini kullandı.

Biz geldikten sonra takımda değişim oldu

Futbol, sonucu belli olmayan ve hakemin son düdüğüne kadar mücadele edilmesi gereken bir oyun olduğunu söyleyen Özer, “Biz can derdinde olan bir takımız. O yüzden iyi antrenman yapıyoruz. Takım halinde iyi mücadele ettiğiniz zaman koşu mesafeniz artıyor. Tabi herkes görevini eksiksiz yaptığı zaman. Koşu mesafeniz, mücadele gücünüz, top kapmanız, sahipsiz topları ele geçirmeniz ve dönen topları kazanmanız takımın kalitesini artırıyor. Burada da bir takım görüntüsünü ortaya çıkartıyor. Futbol sadece hücumdan ibaret değil. Futbolu iyi hücum yapan takımlar maç kazabilir ama şampiyon olamaz. Büyük teknik direktörlerin de söylediği bir şey var. İyi savunma yapan takımlar, her zaman şampiyon olurlar. Şu anda baktığınız zaman Eyüpspor, en az gol yiyen takım. Biz ilk geldiğimiz zaman takım, 7 maçta 16 gol yemiş ve 7 gol atmış durumdaydı. Biz göreve geldikten sonra 6 maçta attığımız gol 7, yediğimiz gol sayısı 5. Şu anda artı ikideyiz. Bu bir değişim değil mi? Artıya geçtiğimiz bir konu var. İkinci bir konu da şut ortalaması. İlk 7 haftada şut ortalaması 3.6 olan takımımız, biz göreve geldikten sonra 6 haftada bunu 5'e çıkarttı. Buda bir gelişim. İlk 7 haftada pas ortalamasına baktığımızda 328 pas yapmışız. Son 6 haftada biz geldikten sonra pas ortalamasını 403'e çıkarttık. Buda bir başarı. Her zaman topun peşinde koşmak oyuncuları yorar. Pas çalışmasını her antrenmanda yapıyoruz. Oyuncuların eksik yönlerini biliyoruz. Bunlar geliştikçe başarı gelecektir” diye sözlerini sürdürdü.

Cengizhan'ın sisteme adapte olması lazım

Cengizhan'ın çok iyi ve önemli bir oyuncu olduğunu söyleyen Özer, “Saygıda kusur etmeyen ve oynasa da oynamasa da saygısızlığı olmayan güzel bir kardeşimiz. Biz Erzurum maçında onu ilk 11'de oynattık. Daha sonra Bandırmaspor maçında oynatmadık. Bandırmaspor deplasmanında daha çok koşan, mücadele eden, topun arkasına geçen bir oyun anlayışı vardı. Çünkü biz orada ikinci bölge savunması yapacaktık ve herkesin bir adamı vardı. Futbol karşılıkların oyunudur. Sizin karşınızda oynayan oyuncunun hücuma çıkması sizin için ne kadar büyük bir tehdit ise ancak onu karşıladığınız zaman o tehdidi ortadan kaldırabilirsiniz. Nitekim biz Cengizhan'da o şeyi görmedik ve Malle'yi orada oynattık. Daha sonrasında orada kazanarak oyun sistemimizi bulduk ve Cengizhan'ın biraz oturması gerekiyordu. Cengizhan, kötü bir oyuncu diye oturmuyor kenarı da. Oyun sistemi gereğince bunu yapıyoruz. Onun da bu sisteme adapte olmasını bekledik. Zaman zaman onu sonradan oyuna alıyoruz. Kupa maçlarında 11'de oynattık. Belki biraz zaman alacak ama Cengizhan'ın da bu sisteme adapte olması gerekiyor. Biz her oyuncudan faydalanacağız. Bizim kimseye karşı ard niyetimiz olamaz. Onlar benim çocuklarım gibi. Benim en büyük çocuğum 28 yaşında ve bu oyuncular benim çocuğumdan da küçük. Benim bu oyuncuları kazanmam lazım. Cengizhan'da bunlardan bir tanesi. 5 gol atmış ve beklentisi yüksek bir oyuncu. Önemli olan burada takımın başarısıdır” dedi.

Her yerde olduğu gibi burada da çatlak sesler çıkıyor

Özer, “Malatyaspor taraftarları küsmüş. Bizim oynadığımız zaman 20-25 bin kişi olurdu. Bir gün öncesinde kapıların önü dolardı. Şu anda bizim elimizde olmayan nedenlerden dolayı küstürülmüş bir takım var. 28 haftadır hem içeride hem dışarıda galip gelemeyen bir takım vardı. Haklı olaraktan taraftar küsüyor ve üzülüyor. Taraftarı olduğu ve gönlünde aşkla dolu olduğu bir takımın her zaman yenilmesi, onları küstürüyor. Bizim onların yüzünü güldürmemiz gerekiyor. Ama onlar da bize inansınlar. Gerçekten iyi bir aile olduk. Taraftarın bizim yanımızda olmasını ve gelip bizi desteklemelerini istiyoruz. Muhakkak ki çatlak sesler çıkıyor. Bu her yerde var. Bu olaylara çok fazla takılmıyoruz. Önemli olan takımın başarısı. Hepimizin tek ortak menfaati Yeni Malatyaspor. Sevinçte ve hüzün de bunu hep birlikte yaşamalıyız. Buda bizim bir aile olduğumuzu gösterecek. Ancak bu takım böyle kurtulur. 12.adama ihtiyacımız var. Aldığımız bu iki galibiyet, onları da heyecanlandırdı. Elimizden geleni yapıyoruz. Sefer bizim, zafer Allah'ındır. Kolay değil, geçmişten gelen inanılmaz bir borç var. FIFA'da bir sürü dosya var. Bunları halletmek kolay değil. Her şey bizim başarımıza bakıyor. O umudu aşılamamız gerekiyor. Taşın altına herkesin elini koyması lazım. Herkesin destek olması lazım. Biz başarılı olursak, transfer de yaparız, tahtamızı da açarız, borcumuzu da veririz. Ben bu gücü kendimde hissediyorum. Yeter ki herkes yanımız da olsun” diye konuştu.

40+1 puanı alan Lig'de kalır

Geçen sene küme düşme barajı 44 olduğunu ama bu senenin biraz daha farklı olacağını söyleyen Özer, “Çünkü maddi olarak daha zayıf ekipler var. Bizim gibi transfer tahtası kapalı olan kulüpler var. Herkesin herkesi yenebileceği bir lig ama 40+1'in ligde kalacağına inanıyorum. İlk devrede son 5 maçımızı oynayacağız. En az 8 puan almamız gerek. Öncelikle bu iç saha fobi-mobi olayını ortadan kaldıralım. Biz iç sahada da dış sahada da kazanmak için mücadele ediyoruz” şeklinde konuştu.

Şuanda puan, aslanın midesinde yer alıyor

Özer, “Bu hafta Cuma günü akşam 8'de Pendikspor ile oynayacağız. Yenemeyeceğimiz bir takım da değil. Adanaspor çok iyi oynamamasına rağmen Pendikspor'u 3-2 yendi. Bu oyunumuzu sürdürdüğümüz sürece bunu yapabiliriz. Rakip kim olursa olsun sahada doğruları yaptığımız sürece yenemeyeceğimiz takım yok. Bu fobiyi de ortadan kaldıralım. Daha öncesinde deplasmanda da kazanamıyorduk ama iki maç kazandık. Pozitif olmamız lazım. Yine mi yenemeyeceğiz yine mi yenileceğiz diye düşünmemek lazım. Biz iyi oynuyoruz ve iyi çalışıyoruz. Bu oyunu galibiyetle sürdürmemiz lazım. Bazen de olmuyor. Boluspor ve Göztepe maçlarında gördünüz. Belki Göztepe maçını kazansaydık 13 puanda olacaktık ve play-off'u konuşacaktık. Şu anda puan aslanın ağzında değil midesinde” ifadelerini kullandı.

Yerel basına eleştirim var

Biz ilk geldiğimiz de bir gazeteci gelip resmimi çekip hayırlı olsun bile demedi diyen Özer, “Buda sizlere bir uyarım olsun yerel basına. O zaman çok üzülmüştüm. Yani yeni bir teknik direktör geliyor. Buraya hizmet etmiş ve ekmeğini yemiş bir insan olarak geliyorum ama oraya bir tane gazeteci gelip resmimi çekip yayınlamaması beni çok üzmüştü. Her zaman siz eleştirmeyeceksiniz elbette buda benden yerel basına bir eleştirim olsun” dedi.