MTÜ'de Cumhuriyetin 101. Yılı Konferansı

Konferansın açılış konuşmalarını gerçekleştiren Prof. Dr. Recep Bentli, “Cumhuriyetimizin 101. yılını kutladığımız bu anlamlı günde, bölgedeki savaşların, istikrarsızlıkların ve insan hakları ihlallerinin gölgesinde olduğumuzu da üzülerek ifade etmek zorundayım. Özellikle Ortadoğu'da, İsrail'in son dönemde kadın, çocuk demeden sivil halka yönelik fütursuzca sürdürdüğü saldırılar, hepimizi derinden sarsmaktadır. Masum insanların hayatlarını kaybettiği, ailelerin parçalandığı bu saldırılar, sadece bölgesel barışı değil, evrensel insan haklarını ve insan onurunu da hiçe saymaktadır.” ifadelerine yer verdi.

Prof. Dr. Recep Bentli, “Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk barışın, insan haklarının ve özgürlüğün savunucusu olmuştur. Bizler de bu ilkeden hareketle, dünyanın neresinde olursa olsun zulme uğrayan insanların yanında olmalı, barışın ve adaletin savunucusu olmayı sürdürmeliyiz. Bugün Filistin'de ve diğer çatışma bölgelerinde yaşanan insanlık dramı, özellikle kadınların ve çocukların savaşın acımasız yüzüyle karşı karşıya kalması, vicdanlarımızı derinden yaralamaktadır” dedi.

Prof. Dr. Recep Bentli konuşmalarına, “Bu noktada, Cumhuriyetimizin en önemli kazanımlarından biri, insan onuruna, adalete ve eşitliğe olan bağlılığıdır. İsrail'in Filistin topraklarında ve bölgede sürdürdüğü bu orantısız ve fütursuz saldırılar, sadece uluslararası hukuka değil, insanlığın evrensel değerlerine de aykırıdır. Cumhuriyetimizin bize öğrettiği dayanışma ve adalet ruhuyla, bu tür insanlık suçlarına karşı sesimizi yükseltmemiz gerektiğine inanıyorum” diyerek devam etti.

Cumhuriyet'in kazanımları olan barış ve adalet sadece ülke için değil, tüm insanlık için ne kadar vazgeçilmez olduğunu belirten Prof. Dr. Recep Bentli, “İnsan haklarının çiğnendiği, sivillerin hedef alındığı bu tür olaylar, sadece bölgesel bir mesele değil, tüm dünyanın vicdani bir sorunudur” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Recep Bentli, “Cumhuriyetimizin genç üniversitelerinden birinin akademisyenleri olarak, bizler de eğitim yoluyla, bilimin ışığında, barışın savunucusu olmalı, adaletin ve insan haklarının her coğrafyada üstün gelmesi için çaba göstermeye devam etmeliyiz. Bu düşüncelerle, bir kez daha Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, bu toprakları bize emanet eden tüm kahramanlarımızı minnetle anıyor; Cumhuriyetimizin barış, adalet ve insan onuruna dayalı değerlerinin ilelebet yaşayacağına olan inancımı tekrarlamak istiyorum. Herkesin Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyor, hepinize saygı, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum” ifadelerine yer verdi.

Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Özyürek ise, “Cumhuriyetin İlanı ve kazanımları” başlıklı konferansında “Cumhuriyet" sözcüğünün menşei ve anlamından bahsederek cumhuriyetin bir yönetim biçimi olarak ortaya çıkışı ve yaygınlaşması hakkında bilgi vererek başladı. Türk Milli Mücadele döneminde yaşanan siyasi, askeri ve idari gelişmelerden bahseden Doç. Dr. Mustafa Özyürek, Türk İstiklal Harbi ve Cumhuriyetin ilan ediliş süreci hakkında bilgiler vererek, Mustafa Kemal Atatürk'ün okuduğu kitaplarda "cumhuriyet" ve "demokrasi" kavramlarından örnekler vermiştir.

Doç. Dr. Mustafa Özyürek konuşmasında, Türk Milli Mücadele dönemindeki siyasi, askeri ve idari gelişmeler ile "milli egemenlik" yolunda atılan adımlar ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasına yer vermiştir. 1923 yılında seçimlerin yenilenmesi, 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda yapılan değişiklik ve cumhuriyetin ilan ediliş sürecini ayrıntılı olarak anlatan Doç. Dr. Mustafa Özyürek, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasını müteakip, siyasi, idari, iktisadi ve sosyal alanda yaşanan gelişmelerle yapılan inkılaplar ve cumhuriyetin kazanımları ile ilgili bilgi vererek konuşmalarını sonlandırdı.