Memurlar Zamma Tepkili: Adaletsiz Artışlar Çözüm Değil…
Memur-Sen Malatya İl Başkanı Hüseyin Söylemez, 2025 yılı için açıklanan memur ve emekli memur maaş artışının yetersiz olduğunu belirterek, enflasyon karşısında kamu görevlileri ve emeklilerinin kayıplarının artmaya devam ettiğini vurguladı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), aralık ayı enflasyon verilerini açıkladı. TÜİK'e göre, aralık ayında enflasyon oranı yüzde 11,54 olarak belirlendi. Bu verinin ardından, memur ve emekli memur maaşlarına yapılan zam oranları da netleşti. Memur emeklilerinin taban aylığına yüzde 15,75 oranında zam yapıldı. Memur Sen İl Temsilcisi Hüseyin Söylemez adalet artışların çözüm olmadığını söyledi.
Hakem Kurulu’nun 2025 Ocak ayı için belirlediği yüzde 6 oranıyla birlikte kamu görevlisi ve emeklilerinin maaş artışı yüzde 11,54 olarak açıklanırken, yıllık enflasyonun yüzde 60 seviyelerinde olduğu bir ortamda bu artışın yetersiz kaldığını belirten Hüseyin Söylemez, “2025’in ilk 6 ayı için maaşlara yapılacak artışın enflasyon karşısında erimemesi için yüzde 15’lik bir artış ve yüzde 10 Refah Payı’nın maaşlara yansıtılması gerektiğini” ifade etti.
Açıklanan verilerin yetersiz olduğunu belirten Söylemez, “2024 Aralık ayı enflasyonu yüzde 1,03 olarak açıklandı. 6 aylık (Temmuz-Aralık) enflasyon yüzde 15,75 ve enflasyon farkı ise yüzde 5,23 olarak geçekleşti. Hakem Kurulu’nun 2025 Ocak ayı için belirlediği yüzde 6 oranıyla birlikte kamu görevlisi ve emeklilerinin artış oranı yüzde 11,54 oldu” dedi.
‘Kayıplara göz yumarak, kulaklarımızı kapatarak ya da görmezden gelerek enflasyon sorununu çözemeyiz! Diyen Söylemez, “Toplu sözleşme masasında görüşmelerin gerçekleştiği süreçte yıllık enflasyon yüzde 60 civarındaydı. Buna rağmen Hakem Kurulu 2025 yılı için yüzde 6 + yüzde 5 artış belirledi.
Hakem Kurulu’nun; 2024-2025 yıllarına ilişkin hayali düşüncelerle belirlediği artışların tek kaybedeni kamu görevlisi ve emeklileridir. Kayıplara göz yumarak, kulaklarımızı kapatarak ya da görmezden gelerek enflasyon sorununu çözemeyiz. Enflasyonu azaltmak için sabit gelirlileri baskılamak, harcamalarını kısıtlamak ya da giderlerini daha fazla artırmak tek çözüm yolu olmamalıdır” şeklinde konuştu.