Meğerse istifa etmişim

Yeni Malatyaspor'u zor gününde terk etmeyen ve genç oyuncuları toplayarak, sezona hazırlayan ve takımın ligde mücadele etmesini sağlayan Cihat Arslan, takımdaki süreç, istifa söylentileri, hedefleri ve genel durumla ilgili samimi açıklamalarda bulundu. Lig'de kendileri adına geride kalan dört haftalık süreci değerlendiren Arslan, Bodrumspor maçının teknik direktör olarak takımıyla oynayabileceği en kötü maç olduğunu söyledi. “Geçmişte daha ağır skorlarda elde ettim” diyen Arslan, “Daha farklı skorlarla galip geldiğimiz maçlarda oldu. Hem futbolcu hem de teknik direktörlüğüm döneminde bunları yaşadım. Ama belki de en zor maçımız, Bodrumspor karşılaşmasıydı. 5 oyuncumuz hiç hazırlık kampı görmeden, hazırlık maçı oynamadan başlamıştı. Yönetim kurulumuz ve futbolcularımıza da söyledim; Allah'ın izniyle bizim bulunduğumuz takım bir daha asla o kadar kötü oynayarak maç kaybetmez” ifadelerini kaydetti.

‘Beklentimiz çok yüksekti'

Adanaspor maçında takım olarak bir reaksiyon gösterdiklerini dile getiren tecrübeli teknik adam, şunları söyledi: “Herkesin takdirini alan bir oyun vardı. Herkes ‘takım iyi yolda' dedi. Koşu mesafelerinde ve sprint sayısında birinci olduk. Tabii o çok değerliydi. Sonra Eyüpspor maçında yine iyi bir mücadele vardı ama birazda duran topların sonucu belirlediği bir karşılaşma oynadık. Ama bir karakter sergiledik. Rize maçında camianın, yönetimin, futbolcuların, benim beklentimiz çok yüksekti. Maçın ilk 5 dakikasındaki oyunu kabul etmiyorum. Biz daha çok baskılı futbol istiyoruz. Önde baskı, birazda kendi sahamızda oynarken maçın başında tempoyu yükseltmemiz lazım çünkü o gençliğimizi ve enerjimizi kullanmalıyız.

Çalışmalarımızı da o şekilde yapıyoruz. Biraz tereddüt yaşadık, belki de gerginlikti maçı kazanma arzusu vardı. 25.dakikaya kadar çok iyi işledi. Penaltı ve kırmızı kart pozisyonundan önce bir pozisyonda çok kötü kontraya yakalandık Abdulsamed kurtardı ama aynı hatayı ikinci kez yaptık. Biraz maçın ve hikâyenin bittiği yer orası oldu. Sonrasında hamle geldi, ikinci penaltı ve ikinci kırmızı kart. Sonrasında takımıma teşekkür etmem gerekiyor; gençler hata da yapmış olabilir ama direnen, mücadele eden bir takım vardı. Aly Malle ve Doğukan'ın performansı, Barış katkıda bulundu, Taha'nın katkısı oldu, Donsah o gün çok koştu ve yoruldu. Haksızlık yapmamak lazım kaliteli bir takıma karşı 70-75 dakika 10 kişi, yaklaşık 45 dakikada 9 kişi mücadele etmek takımın ayakta kaldığının inancını gösteriyor.”

‘Hazırlık maçı izlerken aynı anda istifada etmişim'

Maçtan sonra anlamadığı şeyler yaşadığını ifade eden Arslan, “Bazıları öyle de istiyor olabilir, kamuoyunun takdirine bırakıyorum; haberim bile yokken, altyapıda U19'un Erganispor ile hazırlık maçını izlerken, ben meğerse istifa etmişim ama haberim yok. O sırada maç izliyordum. Demek ki aynı anda iki işi yapabiliyoruz. İstifa haberleri gelmiş, hazırlık maçından geldikten sonra öğrendim. Bu konuşulmuştur konuşulmamıştır bilmiyorum. Sonrasında yönetim kurulu ile bir görüşmemiz oldu ama takım, disiplin adına ne yapabiliriz onu konuştuk. Takımımız çok kalabalık, bunu nasıl eritebiliriz, Philip ve Osman olası transferinde vazgeçebileceğimiz oyuncu olur mu, başka eksikler var mı ve yapılması gerekenler konuşuldu. İstifa, görevden alma veya görevden gitme hiç gündeme gelmedi ama bunu da bilmiyorum, bilmediğim şeyi de konuşamıyorum” dedi.

‘Takıma inanmasaydım burada durmazdım'

“Takıma inanmasaydım burada durmazdım” diyen tecrübeli teknik adam, şunları ifade etti: “Yönetim beni göndersin diye beklemezdim. Kendi kendime zaten giderdim. Bu sadece Philip ve Osman meselesi değil. Burada Nuri Fatih, Arda, Eric var. Sakat olan ve lisansı çıkmayan oyuncular var. Karim'in gelme, Philip'in ve Haqi Osman'ın olma durumunu da düşündük. Hala aynı noktadayız. Bu takım o şekle gelsin biz milli maç arasından sonra her takım gelip bizi yenemez. Ne kendi sahalarında ne de bu sahada bizi yenebilirler. Buna inanıyorum.”

‘Bir opsiyon istemiyorum'

Kendisine bir opsiyon istemediğini de dile getiren Arslan, “Yeni Malatyaspor'un kalbimde çok ayrı bir yeri var. Belki de ömrümde bu kadar emek verdiğim başka bir takım ve genç çocuklar olmadı. Onlar artık benim gözümde kendi evladım gibi oldular. Bu kadar emek verdim; Adana'da, Eyüp'te, takdir görüyoruz. 9 kişi kalan bir takımdan sonra içeriden veya dışarıdan hoca tartışılıyorsa bu tamamen yanlış ve özür dilerim birazda nankörlük oluyor. Herkese nankör demiyorum ama bu işi bu şekle sokanlara da ‘nankörlüktür' demenin de hakkım olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

‘Milli takım düzeyinde oynayabilecek genç oyuncularımız var'

Arslan, takıma bir bireysel performans hocası alınması yönünde yönetimle görüşme yaptığını, bunun olumlu karşılandığını kaydederek, “Yönetimle ve altyapıyla bu konuyu konuştum. Genç bir takımız ve transferimiz iki dönem kapalı. Altta hedefte olan çok iyi oyuncularımız var. Bizim geleceğimiz olan 2006, 2007 çok değerli oyuncular altyapıda bulunuyor. Bireysel performans hocaları genç oyuncuları tamamlama adına da daha farklı olabilir. Burada 10 saat mesai harcayan hoca, 30 kişi yönettiğimiz için bazen genç oyuncuları kaçırabiliyoruz. Onları tamamlama adına bir projemiz var ve bunu hayata geçireceğiz. Lisansların durumuna göre üst yapıyı biraz eksiltebilirsek, altyapıdan hedef oyuncuları çıkartabiliriz. Milli takım düzeyinde kendi kategorilerinde oynayabilecek oyuncularımız var. Biz gelecek adına da planlamalar yapıyoruz. Gelecekte bazen bizimde yerimiz olmaz. Bide gitmiş oluruz ama en azından kulübün geleceği adına planımız işler” ifadelerini kullandı.

‘Yalnız kaldıkça eziliyoruz'

Tecrübeli teknik adam, “Şehrin takıma inancı var mı?” sorusuna, “Var. Şehri yönetenlerin belki yok, valimizi ayrı tutuyorum. Ama halkta bir karşılığı var. Çocukların mücadele ettiğini gördükçe takımın yanında yer alıyorlar. En azından sosyal medyada ‘bunlar bizim evlatlarımız' diyorlar. Bunu kendilerinden bir parça olarak görüyorlar. Şehri yönetenlerimiz ‘bekle gör' olarak değerlendirebilir, onlara da haksızlık yapmayalım. Onlarında hem maddi hem de manevi olarak katkısı oluyor ama daha büyük katkı gelebilir. Şehirde, sahadaki mücadeleyi gördükçe daha fazla sahiplenip, yer alacaktır. Çünkü yalnız kaldıkça eziliyoruz. Rize maçında hakem penaltı kararlarında yüzde yüz haklıydı. Kırmızı kartta belki takdir hakkını kullanabilirdi ama kenarda dördüncü, yan ve orta hakemin davranışlarından, sen bütünlüğü yakalayamazsan onlarda kararlarında çok daha cesur oluyorlar. O yüzden İstanbul, Ankara, Malatya, bütün Malatyalıların Yeni Malatyaspor'un şemsiyesi altında bir araya gelmesi aslında kamuoyuna bir mesaj olabilir. “Biz güçlüyüz, hep beraberiz” mesajını verirsek, ondan sonra Allah'ın izniyle bizi kimse yıkamaz” cevabını verdi. Sosyal medyada yazılanlara da değinen tecrübeli teknik adam, “Yok İstanbul grubu, yok Malatya grubu, yok Artvin grubu. Bunlar hep yanlış ve maalesef yalan” dedi. Haber: Abdullah Ergün