Malatyalılar Yaşadı! Yeni Dönem Başlıyor...
Malatya'da yerli tohum çeşitliliği artıyor. Geçen yıl başlatılan yerli tohum hamlesi meyvelerini veriyor. Tarla ve bahçe bitkilerinde geliştirilen 64 yeni çeşit ile tarım daha da güçlendiriliyor.
Küresel ölçekte yaşanan gıda güvenliği endişeleri, Türkiye'yi de önemli adımlar atmaya yöneltti. Tarım ve Orman Bakanlığı, "Üretimin ve Üreticinin Yüzyılı" vizyonuyla, ülke tarımını geleceğe taşıyacak kapsamlı bir dönüşüm süreci başlattı.
Son yıllarda artan gıda fiyatları, iklim değişikliği, salgın hastalıklar ve jeopolitik riskler, ülkeleri kendi gıda kaynaklarını güvence altına alma yönünde teşvik etti. Türkiye de bu çerçevede, tarım ve gıda sektöründe çeşitli düzenlemeler ve yapısal reformlara giderek gıda güvenliğini sağlamayı hedefledi.
Ülke genelinde başlatılan tarımsal üretim planlaması, suyu merkeze alarak bütüncül bir yaklaşım benimsedi. Bu kapsamda, 81 ilde kurulan teknik komiteler aracılığıyla üç yıllık üretim planları hazırlandı. Bu sayede, stratejik ürünlerin en uygun coğrafyalarda üretilmesi, üreticilerin pazarlama imkanlarının geliştirilmesi ve verimlilik artışı hedefleniyor.
Türkiye'nin kendi tarımsal değerlerini korumak amacıyla, tohumculuk alanında önemli adımlar atıldı. Araştırma kurumlarında geliştirilen 42 tarla bitkisi ve 22 bahçe bitkisi çeşidi ile yerli tohumculuk desteklendi. Ayrıca, Ata Tohumu Projesi kapsamında farklı türlerde 37 yerel çeşit tescil edilerek koruma altına alındı. Hayvancılık alanında da yerli genetik kaynakların korunması ve geliştirilmesi için çalışmalar yapıldı.
Tarımın geleceği için teknolojik yatırımlar da ihmal edilmedi. Jeotermal kaynakların yanı sıra yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılacağı organize tarım bölgeleri (OTB) hızla yaygınlaştırılıyor. Kuraklığa, soğuğa ve hastalıklara dayanıklı tohum çeşitleri geliştirilerek, iklim değişikliğinin etkilerine karşı önlem alınıyor.
Türkiye, gıda güvenliğini sağlamak ve tarım sektörünü güçlendirmek için önemli adımlar atıyor. Yerli üretime verilen destek, teknolojik yatırımlar ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımla, ülke tarımı geleceğe daha güçlü bir şekilde ilerleyecek.