Malatyalılar Dikkat! Depresyona Neden Olan Yiyecekler Belli Oldu!
Malatya'da yaygın olan fast food tüketiminin ruhsal sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekildi. Uzmanlar, Malatyalıların hızlı yaşam temposunun ruhsal sağlık üzerindeki etkilerini değerlendirerek, vatandaşların yaşam tarzlarını gözden geçirmeleri gerektiğini vurguladı. Özellikle sağlıklı beslenme alışkanlıklarının ve düzenli fiziksel aktivitelerin ruhsal dengeyi sağlama açısından önemine işaret ettiler.
Yapılan araştırmaların, beslenme alışkanlıklarının depresif ruh hali ile ilişkilendirildiğine dikkat çeken Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sadece diyabet hastalığı değil, depresif bozukluklar için de beslenme alışkanlığının ciddi bir etken olduğunu kaydetti. Tarhan, fast food beslenenlerin daha kolay depresyona girdiği ve daha kırılgan olduklarını belirtti. Günde 5 bin adım yürüyüş yapmak ise beyninle bağırsak dengesine katkı sağlıyor.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, beslenme ve ruh sağlığı ilişkisi konusunu değerlendirdi.
Beyin ile bağırsak arasında önemli bir iletişim akışı var
Son zamanlarda yapılan bilimsel araştırmaların bağırsak mikrobiyotasının önemini giderek daha fazla vurgulandığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, bağırsak mikrobiyotasının, vücudumuzdaki bakterilerin büyük bir kısmını oluşturduğunu ve beyin ile bağırsak arasında önemli bir iletişim aksı sağladığını söyledi.
“Böyle durumlarda beyin ve bağırsak karşılıklı mesajlaşıyorlar. Bu mesajlaşmalar kimyasal mesajlaşmalar oluyor.” diyen Prof. Dr. Tarhan, bu iki organ arasındaki iletişimde kimyasal, endokrin, bağışıklık ve sinir yoluyla mesajlaşma gerçekleştiğini, özellikle serotoninin bağırsaklarda da bulunduğunu kaydetti.
Fast food beslenme alışkanlığı depresyona sürüklüyor…
Hızlı beslenme tarzı, yüksek karbonhidratlı ve işlenmiş gıdaların tüketilmesi, özellikle fast food ürünleri, hamur işleri ve kola gibi içeceklerin sık tüketilmesinin bağırsak mikrobiyotasını olumsuz etkileyebildiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Yapılan araştırmalar, bu tür beslenme alışkanlıklarının depresif ruh hali ile ilişkilendirildiğini gösteriyor. Bunları çok yiyenler daha kolay depresyona giriyorlar, daha kırılgan hale geliyorlar. Bu nedenle sadece diyabet hastalığı değil, depresif bozukluklar için de beslenme alışkanlığı ciddi bir etken. Ayrıca, uyku düzeni ve düzenli egzersiz yapma gibi faktörlerin de bağırsak sağlığı üzerinde büyük etkileri olduğu biliniyor. Günde 5 bin adım yürüyüş yapmak beyninle bağırsak dengesine katkı sağlıyor.” şeklinde konuştu.
Modernleşme sağlıklı alışkanlıkları olumsuz etkiliyor
“Sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel egzersiz, insanın temel ihtiyaçlarından biridir. Şehir hayatı ve modernleşme, özellikle plazalarda geçirilen zaman, bu sağlıklı alışkanlıkları olumsuz etkileyebilir. Ancak, bireyler kendi inisiyatifleriyle bu alışkanlıkları benimserlerse, ileri yaşlarda sağlık açısından rahat edebilirler.” diyen Prof. Dr. Tarhan, gençlerin genellikle sağlıklarıyla ilgili şikayetleri olmadığını söyleseler de koruyucu beden sağlığı, koruyucu beyin sağlığı ve koruyucu ruh sağlığı açısından sağlıklı yaşam tarzlarını benimsemeleri önemli olduğunu kaydetti.
Stres azaltma yöntemi olarak yemek yeme
Duygusal yemenin de bir diğer önemli faktör olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, “Stres azaltma yöntemi olarak yemek yiyen kişiler, özellikle çikolata gibi tatlılar tüketerek kısa vadede serotonin seviyelerini artırır ve kendilerini iyi hissederler. Ancak bu, beynin ödül sisteminin bozulmasına yol açar ve uzun vadede sağlıksız beslenme alışkanlıkları geliştirir. Bu durumun çözümü, öncelikle bu davranışların farkında olmaktır. Ayrıca, alternatif doyum ve haz yöntemleri geliştirmek de önemlidir.” dedi.
Beyin dostu bir yaşam tarzı benimsemenin, farklı rutinler ve alışkanlıklar geliştirmenin, beyin sağlığını korumaya yardımcı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tarhan, rutin alışkanlıkların dışına çıkmanın beynin esnekliğini artırır ve daha iyi korunmasını sağladığını sözlerine ekledi.