Malatya'ya sahip çıkalım

Ak Parti Malatya milletvekili aday adayı Av. Muhammed Emin Yalçınkaya, 6 Şubat'ta yaşanan depremlerde büyük yıkıma uğrayan Malatya'da, deprem sonrası şehirden gidenlerin dönmesi için çağrıda bulundu.Av. Yalçınkaya, 'Biz mücadelenin sahada olması gerektiğine inanıyoruz. Bu insanların gelip bu şehre sahip çıkması gerekiyor. Elbette ki sıkıntılar vardır ekonomik şartlarında değişiklik olacak ama kalıp mücadele etmeleri lazım. Bugüne kadarki birikimlerini bu şehre borçlular. Gidenlerin dönüpellerini taşın altına sokmaları ve bu şehri yeniden imar edip ayağa kaldırmak için çaba içerisine girmeleri gerekiyor' dedi. 

AK Partinin kuruluşundan itibaren parti içerisinde çeşitli kademelerde görev alan, Ak Parti Malatya Gençlik Kolları kurucu başkanlığını yapan, son olarak AK Parti Malatya Yeşilyurt İlçe Başkanlığı görevi yürütürken 14 Mayıs'ta yapılacak olan seçimlerde Malatya'dan milletvekilliği aday adayı başvurusunda bulunan Av. Muhammed Emin Yalçınkaya, gazetemize özel açıklamalarda bulundu.Yalçınkaya, yıllarca her koşulda fedakarca Malatya'nın bir sevdalısı olarak görev yaptığını, 6 Şubat'ta yaşanan depremlerde büyük hasar alan Malatya'nın toparlanıp ayağa kalkması için var gücüyle mücadele edeceğini söyledi. 25 yıllık hukuki ve siyasi birikimi olan Ak Parti Malatya milletvekili aday adayı Av. Muhammed Emin Yalçınkayaile yaptığımız sohbetten kesitler.
NETHABER:Ne zamandan beri aktif olarak siyasal hayatın içerisindesiniz?
Av. Muhammed Emin Yalçınkaya:Görev anlamında 2002 ama siyasi duruşumuz yaklaşımımız Sayın Cumhurbaşkanımızın davasına inanıp onun gösterdiği çizgide yürümek bakımından çok daha öncesi. Sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıadayı olduğu dönemde ben İstanbul'da Hukuk Fakültesi öğrencisiydim. Biz o dönemden bu yana aslında fiilen bu hareketin ve bu davanın içerisindeyiz.Gençlik kolları kurucu il başkanı olarak 2002 tarihinde bizzat SayınCumhurbaşkanımızın elinden almış olduğumuz bir yetki belgesi ile bu yola başladık. O günden bugüne de kesintisiz bir şekilde inandığımız, bir dava olarak gördüğümüz memlekete hizmet makamı olarak gördüğümüz partinin içerisinde görev yapıyoruz. Bir iki gün öncesine kadar 3.dönem boyunca Yeşilyurt ilçe başkanı olarak görev ifa ediyordum.Şimdi debu kentin bir ferdi olarak vatandaşlarımızla gönül beraberliğini devam ettirmek üzere milletvekili aday adayı olarak kaldığım yerden çalışmalarıma başladım.
Müslümanın siyasetin dışında olması mümkün değil
NETHABER:Peki, başkanım neden siyaset?
Av. Muhammed Emin Yalçınkaya:Ben Müslümanın bütün hayatının aslında siyaset içerisinde geçtiğine inanıyorum. Attığı her adım, söylediği her söz, yaptığı her şey aslında bir siyasettir.Gündelik politika ile kıyaslarsak belki bu ifade anlaşılmayabilir. Ama bizim bir hayat anlayışımız var bir inancımız var, bir duruşumuz var ve bu hayattayken bizim bir sorumluluğumuz var. Biz bu dünyaya imar ve ihya etmek üzere gönderildik. Tabi kul vasfını unutmadan. Onun için siyasetin dışında olmak mümkün değil. Zaman zaman farklı kişiler tarafından ifade edilmiştir. Bizim gibi düşünen insanlar bir zamanlar siyasetten uzak olduğu için başkaları tarafından yönetildi ve inançlarınamüdahale edildi, temel değerlerine saldırıldı. Toplumun hayatın dışına itildi. Eğitim hakları ellerinden alındı. Özgürlüklerialındı. Çalışma hayatları perişan edildi, darmadağınedildi. Ben o sözü söylerken elbette ki siyaset bir hizmetaracıdır. Bir inanç kısmı yoktur. AmaMüslümanın siyasetin dışında bulunduğu yaşadığı coğrafyada dışında olması mümkün değil.
Bu şehre çok şey borçluyuz

NETHABER:Aday adaylık sürecine başvurdunuz. Sizi aslında zorlu bir süreç şundan bekliyor.Malatya'da tam depremin olduğu dönem de böyle bir sürecin içerisine giriniz, deprem bölgesinde bu süreçte nasıl bir kampanya yürütmeyi düşünüyorsunuz?
Av. Muhammed Emin Yalçınkaya:Bizim nasibimiz hep zorlukla oldu. Biz buna alıştık. 28 Şubat sürecinin arkasında insanların çoğunlukla en azından bir kesimin sabit değerleri inançları olan tercihleri olan insanların saha da olduğu diğer insanların kıyıda köşede ortalığın durulmasını beklediği dönemde biz bu işe başladık. Bize yarın öbür gün partiyi kapatırlar sizi de içeri atarlar gitmeyin diyenler oldu. Biz o zaman başladık, bu şehirdeydik bu şehir bir darbe girişimi yaşadı, tüm Türkiye ile birlikte belki de yine en önemli yerlerden bir tanesiydi Malatya. Çünkü silahın kullanıldığı,vatandaşın katledilmeye çalışıldığı şehirlerden bir tanesi deburasıydı;o günde buradaydık, sahadaydık. Bir salgın yaşandı biz gündüzümüzü gecemizi bir şekilde çeşitli vesilelerle halkımıza hizmetle geçirmeye çalıştık. Deprem oldu buradabirincisine herkes gibi bizde evimizde uyurken yakalandık. İkincisinde valilik binasındaki kriz merkezindeyken yakalandık. Bir sonrakine yine Malatya da yakalandım ve çoluk çocuğumuzla birlikte buradayız yine. Şunu ifade etmeye çalışıyorum. Biz zaten hep zor ortamlarda bulunduk. Bizim imtihanımız belki bu anlamda buna denk geliyor. Deneyimli olduğumuzu düşünüyoruz. Çünkü bu şehre çok şey borçluyuz. Kazandığımız edindiğimiz her şey aslında ben kendi adıma Malatya'ya borçluyum. Onun içinde bütün tecrübelerimizle bu şehre hizmet etmek istiyoruz. Deprem sonrası zor olacak mı? Olacak. Asıl bundan sonra zorluklarımız başlayacak. Çünkü tabi afetler kazalar anlık insanların psikolojisini etkileyen anlık olaylar geliştikten sonra bir şok döneminde bunu idare edebilmek aslında kolaydır. İnsanların çok büyük beklentisi yoktur. Büyük bir talebi yoktur. Bunlar idare edilir. Âmâ asıl hayat yavaşyavaşnormalleşmeye başlayınca insani talepler artar. Beklentiler çoğalır. Hayaller bu işin içerisinde yer alır. Onu yönetebilmek onu sürdürebilmek çok zor, asıl önemli olan bu. Şimdi geriye dönüp bakıyoruz Malatya'da taş üstünde taş yok. Özellikle şehir merkezi harap bir savaş alanı gibi. Bu şehrin ayağa kaldırılması lazım. Nasıl planlanacak? Yani mutlak surette şehrin tarihi dokusunun muhafaza edilmesi lazım. Kültürünün geçmişinin şehrin bugüne kadar ki insanların zihninde ki silüetinin mümkün olduğu kadar yaşanması korunması lazım. İnsanların büyük sıkıntıları var.Olacak, bir taraftan deprem sebebi ile insanlar çadırda. Konteynere giden var sağda solda barınan var bir şekilde kendi imkânlarıile. Mevsim kış havanın biraz belki ılıman geçmesini insanlar arz ediyor. Birtaraftan burası bir tarım kenti. Yarın bir gün işte, bağ bahçede ihtiyaç olacak. Sulama ihtiyacı olacak. Birtaraftan yağmur yağıyor. Zor olacak mı? Evet zor olacak. Asıl bundan sonra başlayacak.Artacak yarın bir gün eğitimle ilgili sıkıntılarımız başlayacak. Ekonomiksıkıntılarımız baş gösterecek.Sosyolojik sıkıntılarımız aile içlerinde sorunlarımız başlayacak. Sahadayızgeziyoruz. DünHekimhan'daydım.Orada araba pak edecek yer yok. Sokakta yürüyecek yer yok. BizimMalatya merkezde bayram öncesinde nasıl ki insanlar yürürken nerdeyse birbirine değecek durumda ise şu anda ilçelerimiz bu durumda. Bunlaraslında bir sorunun belirtisi, işareti. Her evde üç beş aile kalıyor. Bunların sorunları başlayacak yarın bir gün. Onun için buradasoğukkanlılıkla planlı bir şekilde bu sürecin götürülmesi lazım. Bunu götürebilmek için de ben bu şehri bilen burada hayalleri olan geçmişi olan derdi tasası olan bir tarafı ile maddi veya manevi bağıyla burada olan burada olmak isteyen insanların burada sürece dahil olması gerektiğini düşünüyorum. Elbette ki dışardan insanlar olacak yöneticiler olacak koordinasyongerçekleşecek. Ama bu şehrin ihtiyaçlarını insanların beklentilerini bu şehirde hayatını idame ettirenler onlar en iyi bilir. Süreç zor zor olsaydı imtihan olmazdı. AkPartinin bütün seçimleri bulunduğu her dönemde ki çalışmaları zaten hep zor oldu. Elhamdülillah dünyaya örnek olmuş umut olmuş bir lider var, onun koordinasyonunda da ben bu süreçlerin en az zararla atlatılacağını tamir edileceğini eski günlere inşallah kavuşacağımızı düşünüyorum.
Birikimlerini Malatya'ya borçlular
NETHABER:Gidenlerin gelmeleri nasıl bir çağrıda bulunursunuz?
Av. Muhammed Emin Yalçınkaya:Biz mücadelenin sahada olduğunu olması gerektiğine inanıyoruz. Bu insanların gelip bu şehre sahip çıkması gerekiyor. Özellikle burada doğmuş, büyümüş buradan ekmek yemiş burada bir aile hayatı kurmuş, çocuğunu burada yetiştirmeye çalışan insanların bu şehre gelmesi lazım. Elbette ki sıkıntılar vardır ekonomik şartlarında değişiklik olacakama kalıp mücadele etmeleri lazım. Bugüne kadarki birikimlerini bu şehre borçlular. Kendilerinden ekonomik anlamda daha gerideki insanlar kalıyorise bunların da burada kalması lazım. Evet ilk şok geçti gittiler çocuklarını okullara kaydettiler. Belki eşlerini ailelerini bir şekilde yerleştirdiler. Ama kendilerinin dönmesi gelip taşın altına ellerini sokmaları lazım. Çünkü hepsinin duyguları burada.Oraya telaşla gidenlerden dönenlerde oluyor. Görüşüyoruz bir şekilde hiçbiri mutlu değil orda. Buradaki duygularını orda yaşayamayacaklar. Bir süre sonra başka sorunlarlayaşayacaklar. Çünküorada dışardan gelmiş insan olacaklar. Göçmüş insanlar olacaklar. Hayallerini burada bırakmış bedenlerini oraya taşımış olacaklar. Onun için o insanların en kısa sürede dönüp bu şehri imar etmek için bir çabanın içerisine girmeleri gerekiyor. Yeniden başlamaları gerekiyor. Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır.
Fırsatı kaçırdık
NETHABER:Depremden bağımsız olarak size en çok sorulan sorunlar neler oldu? Sizin Malatya'yla ile ilgili yapmayı planladığınız çalışmalar, vaatleriniz neler olacak?
Av. Muhammed Emin Yalçınkaya:Yani sahadaki sorunlar deprem ortamından dolayı gündelik olarak ya da haftalık olarak değişiyor. Bizlerde yaşıyoruz. İlk gün insanlar canhıraş bir şekilde aile yakınlarını kurtarmak dışarı çıkarmak için uğraştı. Arkasından bir şişe temiz su bir ekmek ihtiyacı doğdu. Bir çadır ihtiyacı doğdu. Konteyner ihtiyacı doğdu şu an yoğun olarak. Belki kısa bir süre sonra bu da artık ihtiyacı görmeyecek. Çünkü daha öncede söylediğim gibi Malatya bir tarım şehri esasında. Bağ bahçe işleri başladığında gidip köyünde barınabilecek bir mekân arayacak ortam arayacak. Bu beraberinde başka sorunlarda getirecek. Eğitim hakeza sıkıntı. Şu anda okullarımız maalesef açılmadı, açılmıyor, açılamıyor çünkü öğretmenlerimiz yok. Ailesiyle gidenler oldu. Öğrencilerimizyok. Çoğu gitti okullara kayıtlar yaptı. Bu sorunlarımız sürekli değişecek. Yani bu ihtiyaçlar değişecek bunun yerinde ve zamanında hızlı bir şekilde biraz daha bu sıkıntıyı yaşamış yerlerden ders alarak bizim planlamamız lazım. Bu anlamda aslında bir tecrübemiz var. Belkiıskalandık. Biz 24 Ocak depreminde bu ölçüde olmasa da etkilendik. Pütürge'deDoğanyol'da Kale de şehir merkezindeki eski yapılarda bunu yaşadık. O süreci yaşamış olan ilçelerimizvar. Oradayöneticilerimizvar. Bunlarında tecrübelerinden istifade ederek en azından o ilçelerin 3-4 yıllık hikâyelerini göz önüne alıp insanların hangi taleplerle geleceğini planlamamız lazım. Hani birilerinin gelip dışardan elbette ki devlet resmi işlemi yapacak koordinasyon yapacak. Dışardan yönetici gelecek, vali gelecek, genel müdür gelecek, bakangelecek. Bunlar görevlerini yapıyorlar. Ama bu şehri bilen daha önce bu şehirde onu yaşamış olan insanların tecrübelerinden bizim istifade etmemiz lazım. Hangi sorunlarla karşılaşabileceğimizi, enkazın altından insanların çıkarılması bunların barınması geçici konutlar arkasından kalıcı konutların yapılması hak sahipliği süreci bu konutların teslimi vs. bütün süreçte aslında bize örnek olacak bir tecrübemiz var ama ben kendi adımıza yeteri kadar ders çıkarmadığımızı düşünüyorum. Bizburada onu bir fırsat bilip aslında bu şehri dönüştürebilirdik. Bakın bugün yanı başımızdaki Elazığ bu depremden elhamdülillahetkilenmedi. Amadepremden etkilenen iller arasına dahil edilerek şehir içerisindeki eskimiş yapı stoğunu bertaraf etmek için bunu fırsata dönüştürüyor.Bizde bunu daha önceki depremde yapabilirdik, eskimiş yapı stoğumuzu eğer bir bertaraf edebilseydik. Bugün maddi ve manevi zararımız hasarımız daha az olacaktı. Nitekim bu süreçten sonra; Kale'de, Battalgazi'de,Gelinciktepe'de, Yakınca'daTOKİ'nin yapmış olduğu konutların hiçbir tanesinde sıkıntı yok. Hayat normal olarak devam ediyor. Hatta şehrin aslında yükünü alıyorlar. Oralar dolmuş durumda. Yani bu birazcık ileri görüşlülük ve fırsatı kullanabilmek. Biz o fırsatı kaçırdık diye düşünüyorum ben kendi adıma. Belki öngöremedik belki fıtratımız gereği nasıl olsa bir şey olmaz dedik. Süreci bizim tecrübe edip fırsata dönüştürmemiz gerekiyordu. Kullanmamız gerekiyordu.
Bu şehir bir kez daha ayağa kalkacak
NETHABER:Deprem sonrası Malatya'yı nasıl görüyorsunuz?
Av. Muhammed Emin Yalçınkaya:Ben bu şehrin bir kez daha ayağa kalkacağına inanıyorum samimiyetle.Çünkü bizim bunu gerçekleştirecek hem ekonomik gücümüz var hem inancımız bunu gerektiriyor. Hem de kültürel ve sosyal yapı itibariyle buna inanıyoruz. Hali vakti yerinde olan pek çok insanımız var. Bunların bu şehrin imar ve ihyasına katkı sunacaklarına inanıyorum. Nitekimsunuyorlar daşu anda çadırından, yardımından, konteynerinden temel ihtiyaçların karşılanmasından nerden bakarsanız bakın bu şehirdeki bir sürü insan buradan yetişmiş iş adamlarımız katkı sunuyorlar. Bundan sonraki süreçte de katkı sunacaklarına inanıyorum. Yeni Cami'mize şehir merkezi olarak alıp, aynı yerde mümkün olduğu kadar yerinde dönüştürmeye çalışıyoruz. İnşallah dönüştürülecek. Belki birebir aynı olmayacak yeni şartlara göre olacak ama şehrin tarihini kültürünü geçmişini referans alarak buradan başlamak lazım. Öncelikli olarak ticari hayatı düzenlemek rayına sokmak gerekiyor. Çünkü insanlar çalışırsa ekmeğini kazanırsa çok daha kolay bir şekilde adapte olur. Hayatını oturtur. Bir an önce burada iş yerlerin hayata geçmesi lazım. Özellikle organize sanayi bölgelerimizde elhamdülillah maddi bir sıkıntı yok. Burada çalışacak insanların istihdamının çözülüp üretimin artması lazım. Bununla birlikte bugüne kadar ihmal ettiğimiz şehre yakın yerler bağ bahçelerimizi, köylerimizi, kasabalarımızı, ilçelerimizi canlandırmamız lazım. Oradaki ihtiyaçları planlamak lazım. Sabırlı olmamızlazım. Bundan sonra ki süreçte Cumhurbaşkanımızın yıllardır söylediği yatay mimariye daha çok ehemmiyet veririz.Çünkü 20 yıldır Cumhurbaşkanımız bu ülkeyi idare ediyor. Onun elbette ki bir bildiğivar. Belediyeciliktengeliyor. Şehiryönetti. İstanbul gibi bir şehri ayağa kaldıran bir insan bunu diyor ise bizim ona uymamız lazım. Bugüne kadar bunu ıskaladık. Bundan sonrası için inşallah deprem kuşağındaki bir ülke bir şehir olarak birinci derecede deprem kuşağında ve depremden nasibini almış bir şehir olarak bunu göz ardı etmememiz gerekiyor.
NETHABER: İnsan odaklı çalışmamız lazım. Aslında mevzu birazda burada bitiyor.
Av. Muhammed Emin Yalçınkaya:Evet, insan odaklı; bir taraftan da yani bu dünyayı yaratan Rabbimiz kurallarını koymuş. Yani bu sadece bir afettir geldi ama afete hazırlıklı olunan noktalarda afetin etkisi az buna bakmamız gerekiyor. Bunun kuralları var. Bilimsel kurallarını bizim uymamız lazım. İnsanı unutmadan inancı ahlakı kültürü medeniyeti unutmadan bir hikâye çizmemiz gerekiyor.

Yorumlar 1
Gazel 01 Nisan 2023 11:29

Malatya'da hasar tespitleri bilinçli olarak geciktiriliyor. Artık bir zahmet nihayetlendirseniz.

Bakmadan Geçme