Malatya'ya bayram yaptıracak müjde! Zirai dondan etkilenmeyen kayısı türü geliştirildi...
Sert çekirdekli meyveler doku kültürü ile artık mevsime bağlı olmadan hastalıklardan arındırılmış olarak çoğaltılabilecek. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinde gerçekleştirilen proje ile zirai dondan etkilenmeyen kayısı fidanı geliştirildi.
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Tarımsal Genetik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Demirel, Niğde Teknopark bünyesinde geliştirdikleri TÜBİTAK ve KOSGEB destekli proje ile mevsim şartları nedeniyle çoğaltılması kolay olmayan sert çekirdekli meyvelerin doku kültürü ile yılın her dönemi çoğaltılmasını sağladı. Uygulanan yöntemle hastalıklardan ve virüslerden arındırılmış, her mevsim şartında üretilebilen bitkilerle fidancıların anaç ihtiyacı karşılanmış olacak. Proje ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Ufuk Demirel, "Burada yaptığımız çalışmalarla sert çekirdekli meyve anaçlarının doku kültürü üretimini yapıyoruz. Kiraz, şeftali, erik ve kayısı bitkilerinin anaçlarını mevsime bağlı olmaksızın kontrollü şartlarda yetiştiriyoruz ve çoğaltıyoruz. Bu bitkilerin normalde elma çok kolay bir şekilde mevsime bağlı, toprakta çoğaltılabiliyor fakat saydığım bitkilerin köklendirilmeleri, çoğaltılmaları doğal şartlarında çok zor. Biz bunu geliştirdiğimiz yöntemle daha hızlı ve daha çok miktarda üretebiliyoruz ve bu zorluğu ortadan kaldırıyoruz" dedi.
Hastalık ve virüslerden arındırılmış fidanlar yetişiyor
Fidancıların çoğu zaman anaç ihtiyacının mevsim şartları nedeniyle karşılanamadığını belirten Demirel, bu ihtiyacın doku kültürü ile giderildiğini ve bu yöntemle geliştirilen anaçların hastalık ve virüslerden arındırıldığını söyledi. Demirel, "Bu yöntemle hastalıklardan, virüslerden arındırılmış sağlıklı bitkileri rahatlıkla çoğaltabiliriz. Çünkü bütün çalışmalar steril şartlarda gerçekleştiriliyor. TÜBİTAK destekli projemiz ise mavi ladinle ilgili. Mavi ladin yine çoğaltılması çok zor ve doku kültürü protokolünde bizim yaklaşımımız biraz farklı. Daha hızlı ve daha çok üretilen bir protokol geliştirmeye çalışıyoruz. Çok pahalı mavi ladin ve peyzajda kullanımı tercih ediliyor ama pahalı. Bu yöntemle maliyetler düşecek ve daha fazla üretilebilecek. Aslında bu protokol geliştirerek patent de alınabilir. Bu sadece Türkiye'nin ihtiyacı değil Avrupa'nın ve diğer ülkelerin de ihtiyaçları doku kültürü ile rahatlıkla karşılanabilir. Genetik açılımından dolayı yeşiller de ortaya çıkabiliyor ama bizim yaklaşımımızla üreteceğimiz ladinlerin tamamı mavi ve bu büyük bir avantaj çünkü kıymetli olan mavi ladin" şeklinde konuştu. Amaçlarının bazı sorunlara çözüm önerileri geliştirmek olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ufuk Demirel söz konusu protokol ile verimliliğin artacağını maliyetlerin düşeceğini belirtti.
Demirel, "Sert çekirdekli meyvelerle ilgili mevcut protokoller vardı fakat biz burada verimliliği artırmak istedik ve bunun için de KOSGEB'den bir destek aldık. 2 yıllık bir çalışma sonucunda bu projeyi başarılı bir şekilde tamamladık, seri üretime geçtik. TÜBİTAK desteği ile de seramızı tamamladık, bitkilerimiz de seraya aktarılmaya hazır hale geldi. Seri üretim sert çekirdeklilerde tamamlandı ama mavi ladinde araştırma çalışmalarımız sürüyor. Akademi kökenli olduğumuz için bazı sorunlara çözüm önerileri geliştirmeye çalışıyoruz ve burada elde ettiğimiz sonuçları da üreticiye ulaştırmaya çalışıyoruz" ifadelerine yer verdi.