Malatya'nın kuzeyi uygun değil
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Mehmet Önal, Malatya'nın kuzeyinin ikinci deprem bölgesinde olmasına karşın çürük zemin özelliği taşıdığını söyleyerek, Malatya yerleşkesi içinde en uygun zeminlerin Malatya'nın doğusu, batısı ve güneyinde yer aldığını söyledi.
Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Malatya Kent Konseyi işbirliğiyle Kongre ve Kültür Merkezinde "24 Ocak Depremi ve Öneriler" konulu panel düzenlendi.
24 Ocak Depremi ve Önerileri konulu panele Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, İlçe Belediye Başkanları, Malatya Kent Konseyi Genel Sekreteri Av. Abdulkadir Artan, Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri, Muhtarlar, depremle ilgili sahada çalışma yapan mimarlar ve mühendisler, Hazır beton firmaları, Sigorta Acente temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Panel öncesi konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, 24 Ocak Cuma günü 20.55'te yaşanan Sivrice depremini anımsatarak, "Depremin hemen ardından kriz masası kuruldu. Arama Kurtarma ekibimizin Doğanyol'a gitmeleri talimatını verdik. Bizim 7/24 esasına dayalı çalışan Yol Asfalt ekibimiz Doğanyol ve Pütürge ilçelerimizde ve diğer ilçelerimizde hazır kıta bekliyorlardı. Deprem olunca ilgili iş makinelerini ve personel arkadaşlarımızı olay yerine görevlendirdik" dedi.
Doğu Anadolu fay hattında uzun yıllardır şiidetli bir depremin yaşanmadığını anımsatan Gürkan, "Depremlerin olması doğaldır. Jeolojik olarak deprem bölgesinde yaşıyoruz. Depreme hazır olma noktasında sorumluluklarımız var. Saat 23.00'te Doğanyol ilçemizde enkazın altında kimseyi bırakmadık. Bu Malatya Valiliğinin, Kriz masasının, AFAD ve Malatya Büyükşehir Belediyesinin, yoğun tempolu ve kollektif çalışmasının ürünüdür. Aynı gece 20 otobüs ve sıcak yemek verildi. Sosyal tesisler, semt konakları spor tesisleri açık hizmet verildi. 10 bin kişilik sıcak yemek dağıtıldı. Bir taraftan çadırlar dağıtılırken diğer taraftan gıda dağıtımı gerçekleştirildi.
Depremin hemen ardından Bakanlarımızın ziyaret etmesi, hemen akabinde Cumhurbaşkanımızın ziyaretleri ve talimatları ile gerekli tedbirler alındı. Devlet ve millet el ele işbirliğinin en güzel örneğini yaşadık. Başta Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız, milletvekillerimiz, milletimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, hayırsever vatandaşlarımız herkes bu konuya çok büyük hassasiyet gösterdiler." ifadelerine yer verdi.
Deprem coğrafyası ve fay hattı üzerinde yaşandığını belirten Gürkan, "Burada özellikle dolgu malzemesi olan ve tabanı su olan yerlerde temel zemin etütlerin ve jeolojik etütlerin çok iyi yapılması gerektiğini gördük. Bazen vatandaşımız klasik bir yapı içerisinde şunu da diyebilir. Belediye nerede? Belediye İmar planının uygulanıp, uygulanmaması noktasındaki hassasiyete bakar. Yapı denetimlerimiz var bunlarda yapı esnasındaki süreci takip eder. Bütün bunların önünde vicdan dediğimiz biz kendimiz bizler bir şey yaparken Neden? Niçin? Niye? Yaptığımızı düşünmemiz gerekir” ifadelerine yer verdi.
Konuşmaların ardından, İnönü Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah Korkmaz'ın moderatörlüğünde, Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Mehmet Ünal, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Murat Burak Tahtalı, Malatya Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Fidaner deprem konulu sunumlarını gerçekleştirdiler.
İnönü Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah Korkmaz, doğal afetler noktasında insan olarak bir kısım zaruretlerle baş edilemediğini söyleyerek, bunlarla yaşanılması gerektiğini vurguladı.
Deprem öncesi, sırası ve sonrası yapılması gerekenler öğretilmeli
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Mehmet Önal ise Malatya'nın kuzeyinin ikinci deprem bölgesinde olmasına karşın çürük zemin özelliği taşıdığını söyleyerek, Malatya yerleşkesi içinde en uygun zeminlerin Malatya'nın doğusu, batısı ve güneyinde yer aldığını söyledi.
Malatya'nın güney sınırını oluşturan ve yerleşkelerin önemli bir kısmının da doğrudan üzerinde yer aldığı Çöşnük Fayının, bölgedeki sismik etkinliğini de işaret ettiği gibi, aktif ve Malatya ilini en çok tehdit eden bir deprem kaynağı durumunda olduğunu ifade eden Önal, “Uluslararası kabule göre bir bölgede 10 bin yıldan beri deprem oluyorsa o bölgede aktif fay var anlamına gelmektedir” dedi.
Doğu Anadolu Fayı üzerinde meydana gelecek depremlerin Çöşnük ve Malatya- Ovacık Fayları üzerinde uyarıcı etki yapabileceğini söyleyen Önal, Türkiye'de son 120 yılda olan depremlerde 86 bin 497 kişi yaşamını yitirdiğini belirtti.
Deprem öncesi yapılması gerekenlere de değinen Önal, “Halka deprem öncesi, sırası ve sonrası yapılması gerekenler öğretilmeli, çürük binalar yıkılmalı, zemini kötü olan binaların zemini sağlamlaştırılmalı, İhtiyaç duyulan binalar sağlamlaştırılmalı, Geri dönüşüm projeleri acilen ve sürekli uygulanmalı, Jeoloji Mühendisleri önderliğinde yeni yerleşke alanları saptanmalıdır, Tarım alanları ve çürük zeminlerin olduğu yerlerde yerleşke alanı açılmamalıdır” dedi.
Özellikle ikinci el konutlarla ilgili yeni düzenleme yapılmalı
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Murat Buğra Tahtalı'da Türkiye'nin yüzde 98'inin deprem riski ile karşı karşıya olduğunu söyleyerek, nerede eksiklikler var ve neler yapılmalı sorusu üzerinde durulması gerektiğini vurguladı. Yapı denetim kanunu değil, kanunun uygulamasının sorunlu olduğunu belirten Tahtalı, “Özellikle yapı denetim firmaları çok düşük ücretlerle mimar / mühendis çalıştırmaktadır. Bu ücretler hakkaniyetli hale getirilmelidir” şeklinde konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yapı denetim firmaları üstündeki denetimleri daha ciddi şekilde yapılması gerektiğini belirten Tahtalı, cezalandırılan yapı denetim firmalarının başka ad altında tekrardan faaliyette bulunup bulunmadıklarının yeterli şekilde araştırılması ve tespiti halinde gerekli işlemlerin yapılması gerektiğini söyledi.
Yapı denetim firmalarının denetim sorumluluğunun 15 yılla sınırlı olduğunu belirten Tahtalı, "Ancak herhangi bir zaman sınırlamasına bağlı olmaksızın ilk depremde binanın ağır hasar alması / yıkılması durumunda bilirkişi sonucunda yapı denetim şirketinin sorumluluğunun olduğunun anlaşılması halinde idari sorumluluk yine gündeme getirilebilmelidir” dedi.
Yatay Kentleşme çok önemli
Malatya Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Fidanel ise binaların statik yapısı ile ilgili bilgi vererek, yaşanan Sivrice depreminin bir gerçeği herkese tekrar hatırlattığını söyledi.
Teknoloji ve bilimin ışığında eski binaları tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Fidanel, tekniğe uygun yapılmayan betonarme binaların yıkılmaya mahkûm olduğunu belirtti. Yatay kentleşmenin çok önemli olduğunu da vurgulayan ve şehir planlamasının yatay kentleşmeye uygun olarak yapılması gerektiğini söyleyen Fidanel, “Yüksek binalar tehlikeli binalar anlamına gelmez. Sosyolojik olarak daha rahat olabilmek adına bağımsız evleri önemsiyoruz” dedi.
Plastik olmayan elastik binalar yapılması gerektiğine dikkat çeken Fidanel, 2000 yılından önce yapılan binaların yapı denetime tabi olmadıkları için öncelikli olarak revize edilmeleri gerektiğini söyledi.
Deprem Bölgesinde çekilen fotoğraflardan oluşan sergi de panelde açıldı. Deprem konulu sergi Malatya Park'ta 10 - 13 Şubat tarihlerinde sergilenecek.