Malatya depremi o ili tedirgin etti
Malatya'da geçtiğimiz günlerde yaşanan 5.2 ve 4.7 büyüklüğündeki depremlerden sonra gözler Urfa'daki hasarları binalara çevirdi. Yaya ve araç trafiğine açık Haliliye'de yer alan hasarlı binaların çökmesinden endişe ediliyor.
Gazete Duvar'da yer alan habere göre, 6 Şubat depremlerinden etkilenen Urfa'da, aradan geçen aylara rağmen hasarlı binaların yıkımı tamamlanamadı. 23 Kasım'da Malatya'da meydana gelen 5,2 büyüklüğündeki deprem, henüz yıkımı yapılmayan hasarlı binaları akıllara getirdi.
Zira Urfa Valisi Hasan Şıldak, geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklama ile toplamda 8 binden fazla yıkılması gereken bina olduğunu, merkez Haliliye'de yıkılması gereken 55 bina kaldığını, hedeflerinin kasım sonuna kadar yıkımların yüzde 80'ini bitirmek olduğunu ifade etmişti. Kasım sonu gelmesine rağmen merkezdeki hasarlı binaların çoğu yıkılmadı, yaşanan depremler de binaların her an yıkılacağı endişesi yaratıyor.
"Binaların kendiliğinden yıkılmasından korkuyoruz"
Haliliye ilçesinde ikamet eden Zeliha B., tedirginliğini şöyle anlatıyor: “Yaklaşık 30 yıldır burada ikamet ediyorum. En son yaşanan depremden sonra bu binaların kendiliğinden yıkılmasından korkuyoruz. En kısa zamanda halledilmesini istiyoruz.”
Binaların çökeceğinden endişe eden bir başka Urfalı da Aziz Müslüm. Müslüm, Malatya'daki depremle endişelerinin arttığını belirterek “Haliliye ilçemizde bazı yerlerde ağır hasarlı binalarımız hala duruyor. Yetkililer neden ilgilenmiyorlar?” diye konuşuyor.
Can güvenliğinin her şeyin önünde olması gerekiyor
TMMOB Şehir Plancıları Odası Urfa İl Başkanı Mehmet Selim Açar, "Devletin bu konuya ivedi bir şekilde çözüm bulması gerekiyor" diyor. Açar, depremin üzerinden geçen bir yılda artçıların devam ettiğine dikkat çekerek şunları söylüyor: "İlimizdeki ağır ve orta hasarlı yapıların bir an önce yıkımları, orta hasarlıların da yapılacaksa güçlendirilmeleri yapılmalı. Teknik nedenlerden dolayı gecikmelerin yaşandığını farkındayız ama insanlarımızın can güvenliğinin her şeyin önünde olması gerekiyor. Kurumlarımız elini taşın altına koymalı ve süreçleri hızlandırılmalı."
Açar, yıkımların ve güçlendirmenin yapılmaması durumunda oluşacak tehlikeye işaret ediyor: "Aksi takdirde 5 büyüklüğündeki depremlerde ağır hasarlı binaların çökme riski var hatta yanındaki binalara da zarar verebilir. Bizim bu riski göz ardı etmeden bir an önce ağır hasarlı binaların yıkımının gerçekleştirilmesi gerekiyor.”