Malatya'da Tapulu Arazilere TOKİ Şoku! Yılmaz Ailesi Hayvanlarıyla Ortada Kaldı!

6 Şubat depremlerinin yaraları sarılmaya çalışılırken, Malatya'nın Yeşilyurt ilçesi İkizce Mahallesi'nde yaşanan olay, depremzedelerin yeni bir mağduriyetini gözler önüne serdi. Yılmaz ailesi, deprem konutları için tapulu arazilerine kamulaştırma işlemi yapılmadan el konulduğunu iddia etti. Aile, kış günü hayvanlarıyla birlikte ortada kaldıklarını belirterek yetkililerden yardım istiyor.

Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra İkizce Mahallesi'ne taşınan ve hayvancılıkla geçimini sağlayan Yılmaz Ailesi, malatyanethaber.com.tr'ye yaptığı açıklamada, tapulu arazilerine kamulaştırma işlemi yapılmaksızın el konulmasıyla birlikte kış günü hayvanlarını koyacak yerinin olmadığını belirtti.

'3 Evin Geçimi Bu Hayvanlarla Sağlıyoruz'

Evinin geçimini hayvanlarla sağladığını dile getiren Şahin Yılmaz, kredi çekerek evini 2010 yılında yaptığını belirterek, 'Evimi belediye projesi ile yaptım. 3 evin geçimi bu hayvanlara bağlı ve varımı yoğumu kredi çekerek zorla bu evi yaptım. Ne yazık ki bu kış günü TOKİ şantiye alanının içinde kaldık. Hayvanlarımız yeni doğmaya başladı ancak evimizi ve tarlamıza el koydular insanlara acımanız yoksa bari hayvanlara acıyın ve kim gelirse gelsin buradan vazgeçmeyeceğim' dedi.

'Gidecek bir yerimiz yok'

İkizce mahallesinde hazine arazisini 10 yıllığına kiralayarak tarım arazisine dönüştürdüğünü ifade eden Yılmaz, 'Malatya merkezdeki evimiz hasar gördü. Sonra geldim burada İkizce'de kendime bir yer yaptım. Ancak TOKİ'den dolayı orayı da 10 seneliğine kiralamıştım. Daha 6 sene sözleşmem vardı. Orada samanlığım vardı. Ağaçlarım vardı. Ağaçlarım 10 senede imkanı yok o hale gelemezdi. Susuzluk ve kırsal kesimden dolayı. Taşlık alanı tarım arazisine çevirdim. Sulama sistemi çektim. O kadar emek verdim ama geldiğimiz noktada ne yazık ki? Habersiz, tebligatsız. Gelip buraya müteahhit dedi ki? 'Biz buranın ihalesini aldık. Biz burayı yıkacağız' dedi. Şaşırdık. Çünkü ben o kadar emek verdim. Devletimize, milletimize, toprağımıza bağlı insanlarız. Ama devletimizde bizi mağdur etmemesi lazım. Yıkmaya kalktılar. Eşyamı bile doğru dürüst çıkaramadım. Yıktılar. 150 tane hayvanımı yan tarafta bulunan evimin alt katına getirdim. Kış günü hayvanlarım doğum yapıyorlar. Hayvanları nereye götüreceğim. Ne yapacağım. Devletimden isteğim. Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Kurum bizim sesimizi duyun. Gelin halimizi görün. Elinizi vicdanınıza koyun. Bizim gidecek bir yerimiz yok. Bize yardımcı olun. Gerçekten çok mağduruz' diye konuştu.

'Devlet bize sahip çıksın'

2010 yılında belediyenin projesinden destek alarak evini yaptığını belirten Yılmaz, '3 gündür tapuma el koymuşlar. Kış günü ne yapacağım. Devlet bize sahip çıksın. Bana diyorlar ki? 'Buraya el koyduk. Sen git bir yerini bul. Biz orayı sana verelim.' Tamam sen bana vereceksin ama sen orayı bana parayla satıyorsun. Benim bu evimi yerle bir edeceksin. Bana orada taşlık bir yer vereceksin. Git orada evini yap. Böyle bir şey olabilir mi? Mağdurum. Benim satılık bir malım yok burada. Madem ben tekrardan ev yapacağım. O zaman bana ev yap ver. Ben hayvanlarımın geçimini neyle sağlayacağım. Nereye götüreceğim. Bir ev yapmak kolay mı?' ifadelerini kullandı. Sorunlarını dile getirmek için Ankara'ya kadar gidenler olduğunu aktaran Yılmaz, bakanla görüşüldüğünü ancak net bir cevap verilmediğini savundu.

85 Yaşında Nereye Gideyim?

Aile büyüklerinden Bayram Yılmaz ise, 85 yaşında olduğunu bu yaşta nereye gideceğini bilmediğini belirterek, yıllardır oturduğu evin yıkılmamasını talep etti. Atadan deden küçükbaş hayvancılıkla uğraştıklarını anımsatan Yılmaz, 'Küçükbaş hayvanlarımızın doğum zamanı bu süreçte biz nereye gidelim bilmiyoruz. Bize yerde gösterilmiyor. Bize acımıyorsanız, bari hayvanlarımıza acıyın. Kış günü hayvanlarımızla nereye gideceğiz?' dedi.

'20 Kovan Arım Heba Oldu'

İkizce mahallesinde arıcılıkla geçimini sağlayan Hüseyin Yılmaz ise, 'Kış günü arı yerinden ayrılmaz. Arılarımı yerinden kaldırmak zorunda kaldım ve 20 tane arım heba oldu. Tarımsal arazilerimiz var. Buğday, arpa var. İkizceliler olarak meralarımızı verdik, hazine arazilerimizi verdik. Badem ağaçlarımızın üzerinde badem varken 800 tane bademi söküp attılar ama bu alan TOKİ'nin içerisinde kalmıştı. Bunları heba ettik' ifadelerini kullandı.