Malatya'da kabus sürüyor

İl Protokolü'nün katıldığı Veda programında, Vali Şahin yaptığı konuşmada; “18 Mayıs 2022 tarihinde Malatya'daki görevimize başladık. Tabii o zamanki duygularımız burada daha uzun soluklu bir görev süremiz olacağı yönündeydi ve göreve başladığımız andan itibaren şehrimize nasıl katkılar sunabiliriz, onun arayışı içine girdik ki her görev yaptığımız yerde öyle yapıyoruz. Gördük ki Malatya zaten bilinen bir şehir, köklü bir şehir, Cumhurbaşkanları çıkarmış, hem ticarette, hem bürokraside, hem de siyasette, Cumhuriyet tarihine damga vurmuş çok değerli bir il. Bu İle tayin olmak zaten başlı başına bir onur ama bunun üzerine bir şeyler eklemek lazım, katkı sunmak lazım, bir taşı bir taşın üzerine koymak ve iyilikle anılmak lazım. Şu hizmeti de o yaptıydı dedirtmek lazım. Bu duygularla kolları sıvadık ve ağırlıklı turizm hususunda neler yapabiliriz onun arayışı içinde olduk. Mesafe de kat etmeye başlamıştık açıkçası ve Malatya gibi ticareti, sanayisi ve tarımsal faaliyeti önde olan bir şehre turizmi de ekleyerek, Malatya'ya gelir kaynağı elde ettirmek asıl hedefimizdi. Ama, bir Şubat sabahı bütün her şey değişti, bütün planlar alt üst oldu. Bugün de 3 tane depremi arka arkaya yaşayarak kabusun halen devam ettiğini görüyoruz. Gece gündüz demeden, yemeden, içmeden, ben de sizlerle hep beraber yaraları sarmak için, bu büyük felaketin altından kalkmak için mücadele ettik. Bir kader arkadaşlığı yaptık, bir cefa arkadaşlığı yaptık. Gerçekten çok zordu, çok zor günlerdi, çok zor anlardı, çok karanlık günlerdi ama elhamdülillah bugün geldiğimiz noktada yapmış olduğumuz çalışmaların, kat ettiğimiz mesafelerin oldukça iyi olduğunu söylemek lazım. Bunu tarafsız gözle bakanlar kesinlikle söylüyorlar. 1237 tane vatan evladını kaybetmişiz, canlar gitmiş, binlerce insan yaralanmış, uzuvları kaybedilmiş, hâlâ tedavi gören kardeşlerimiz var.

Dolayısıyla kim diyebilir ki, efendim her şey mükemmel her şeyi mükemmelen yaptık bitti, konu kapandı. Bunu kimse söylemez kimse de söylemiyor zaten. Türklerin Anadolu'ya geldiğinden beri, bin yıldır bu coğrafyadayız. Biz bu coğrafyaya geldik geleli böyle bir felaket görülmedi. Şimdi biz bu standart içinde diyoruz ki epey mesafe kat ettik, ölüm döşeğindeyken, artık ayaklanmaya başlamış bir hasta gibi düşünün. Bu şehir artık yaşamaya başladı.

Artık çarşılar, pazarlar, insanlarla doldu. Sokaklarda insanlar dolaşıyor. Alışveriş yapılıyor AVM'ler dolu, dükkanlarda bir hareketlilik başladı. Yani, şehir kendini tamir etmeye başladı. Kıymetli Kardeşlerim; Malatya iyileşecektir. Malatya'nın istikbali parlaktır. Bu şehrin ekonomik olarak, sosyal olarak istikbalini imar ederken moralini de ihya etmeniz lazım. 4 tane büyük ilin içerisinde yine en çabuk toparlanan Malatya'dır ve çok hızlı bir şekilde de yaralarını tamir etmektedir. Ben birkaç yıl içerisinde Malatya'nın çok iyi olacağını düşünüyorum.

Siyasileri, sivil toplum örgütleri, muhalefetiyle, iktidarıyla, milletvekilleri, belediye başkanları, kaymakamları, valileri, vali yardımcıları il müdürleri üniversiteleri tüm dinamikleriyle iş adamlarıyla Malatya'daki bu büyük yükü herkes omuz vererek inanıyorum ki kaldıracaktır ve geleceğe umutla bakacaktır. Ben öyle hissediyorum, öyle görmek istiyorum ve bunun da nüvelerini, potansiyelini Malatya'da net bir şekilde görüyorum. Değerli kardeşlerim; Antalya'da bir kardeşiniz var. Malatya'ya gelen, Malatya'da kalan Malatya'da yaşayan hele bizim gibi deprem yaşayan birinin Malatya'yı unutması, Malatyalıları unutması siz değerli dostları unutması mümkün değil. Zaten bir parçamız burada kalıyor kalacaktır. Asla Malatya'yı unutmayız, unutmamız mümkün değil. İnşallah güzel günlerde yine birlikte olalım. Ben tekrar şahsıma göstermiş olduğunuz alicenaplıktan dolayı hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.”