Malatya'da Filistin'e Ses: İnönü Üniversitesi Mezunları Gazze'yi Unutmadı
İnönü Üniversitesi öğrencileri, mezuniyet törenlerini Gazze'de şehit olan ve mezun olamayan öğrencilere ithaf ederek küresel farkındalık yaratmayı amaçladı.
Malatya İl Müftülüğü Gençlik Koordinatörlüğü'nün organizasyonunda İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ve diğer fakültelerden mezun olan öğrenciler tarafından İlahiyat Camii'nde mezuniyet töreni düzenlendi. Tören, özellikle Gazze’de şehit olan ve bu sene mezun olamayan öğrencilere ithaf edildi.
Sunuculuğunu Hemşirelik Fakültesi 3'üncü Sınıf Öğrencisi Feyza Karslıoğlu'nun yaptığı program, İmam Hatip Sait Yetiş'in Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı ve ardından İl Müftü yardımcısı Abdullah Bekiroğlu'nun öğrencilere yönelik tavsiyeleriyle devam etti.
"Bugün Gazze üniversiteleri mezun değil şehit veriyor!"
Bugün Gazze coğrafyasındaki üniversitelerin mezun değil şehit verdiğine dikkat çeken Mirasımız Kudüs Derneği Sosyal Medya Sorumlusu Nihat Topçu, "Kaç öğrenci kardeşimiz hayatını kaybetti bilmiyoruz. Gazze'deki kardeşlerimiz; hepimiz adına, özgür Kudüs, özgür Mescid-i Aksa mücadelesini vermek adına bir farzı yerine getiriyor ve mücadelelerinin adı Mescid-i Aksa Tufanı. Ateşledikleri tufan inşallah sadece Gazze'nin, Kudüs'ün, Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için ateşlenmiş havalanmış bir tufan olmayacak. Bugün Amerika'sından uzak doğusuna, Avrupa'nın her şehrine on binlerce insanın İslam'a merak saldığı, Müslüman olduğu bir sürece girdi ve gerçek anlamda tufan dediğimiz şey küresel bir uyanışa vesile oldu." dedi.
"Bir farkındalık oluşturmak adına düzenlediğiniz bu etkinliği çok anlamlı buluyorum"
Farkındalık oluşturmak adına düzenlenen etkinliği çok anlamlı bulduğunu ifade eden Topçu, "Bugün daha farklı bir mezuniyet töreni de düzenleyebilirdiniz. Fakat burada hem Gazze için hem Kudüs için bir ribatı bir nöbeti yerine getirmek de belki önümüze Gazze'den haber gönderen ajansların mezuniyet törenlerini görebilecekken cesetlerini görebildiğimiz bir süreçte, naaşlarını görebildiğimiz süreçte bir farkındalık oluşturmak adına düzenlediğiniz bu etkinliği çok anlamlı buluyorum. Hayatın her alanında Kudüs'ü, Gazze'yi, oradaki mücadeleyi birilerine hatırlatmamız gerektiğini, bu cemiyetinde bunun amacıyla yapıldığının farkındayım. Kardeşlerimizi tebrik ediyorum Gazze, Kudüs, Batı Şeria, özgür olana kadar, hatta özgür olduktan sonra da hayatımızın bir yerine misafir olsun. Yaptığımız işte yaptığımız hayır hasenatta, yaptığımız duada, Kudüs'ten, Gazze'den, Mescid-i Aksa'dan bir hatıra, bir anı olsun." diye konuştu.
"Sağlık çalışanları yaralananları tedavi ederken hastaneler bombalanıyor. Hastalar ve sağlık çalışanları katlediliyor!"
Hemşirelik Fakültesi 4'üncü sınıf Öğrencisi Aysel Çeri ise törende yaptığı konuşmada, dünyanın gözü önünde Gazze halkının yaşam hakkının elinden alındığını söyledi.
Çeri, Sağlık çalışanları yaralananları tedavi ederken hastaneler bombalanıyor. Hastalar ve sağlık çalışanları katlediliyor. Tıpkı çocukların, kadınların, yaşlıların, gençlerin, hayvanların ve hatta bitkilerin katledildiği gibi. Gazze ölüyor! Ülkemizde yaşanan sağlıkçıya şiddet olaylarına karşı olduğumuz gibi Gazze'de yaşanan soykırıma da karşıyız. Şiddet gören sağlıkçıların yanında olduğumuz gibi katledilen sağlıkçıların da yanındayız. Ben bir sağlık çalışanı olarak ömrüm boyunca insan yaşamını korumaya çalışacağıma söz veriyor ve Gazze'deki sağlık çalışanlarını destekliyorum. Sen de sessiz kalma ve soykırıma karşı sesini yükselt!" diye çağrıda bulundu.
"Tevekkülü kuşanmış bir halk umudu düstur eylemiş bir şehir cümle cihana öğretmenlik ediyor!"
Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmeni Hacer Yeşil ise tören konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Gazze sokaklarında şehadeti kuşanmış genç dimağlar, yaşlılar, gençler, kadınlar, çocuklar, Kur'an ahlakına yaraşır şekilde dünyanın tüm vicdanlarına merhameti, cesareti, insanlığı ve dahi Müslümanlığı, cümle ahlak esaslarını bir öğretmen edasıyla insanlığa ve insanlara öğretiyor. Tevekkülü kuşanmış bir halk umudu düstur eylemiş bir şehir. Cümle cihana öğretmenlik ediyor. Saadet aslının şahlanışıyla memleketlerinin özgürlüğü için savaşıyor. Ölüme selam vererek ölümle yaşayarak, ölümü öldürerek şehadete koşuyor. İnandıklarını ve vadedildiklerini savunanlar imanlarının gereklerini yapanlar karşısında biz Müslümanlar hakikatin tam ortasında şuurluyken hakikat olan imanımızın gereğini daha sağlam adımlar ve duruşlar ile yapmaya mecburuz. Biz Müslümanlık iddiasında bulunanlar baştan başa samimiyeti, baştan başa ihlası, baştan başa ilmi ve Kur'an ahlakını kuşanmak zorundayız."