Malatya'da Bilirkişi Raporu Açığa Çıkardı: 3'ü Çocuk 7 Kişinin Hayatını Kaybettiği Otele 5'inci Kat İlave Edilmiş...!
Malatya'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 7 kişinin hayatını kaybettiği Beydağı Oteli davasında çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Bilirkişi raporuna göre, sonradan beşinci katın ilave edildiği binanın ilave yüke maruz kaldığına yer verildi.
Malatya’da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki ikinci depremde yıkılan ve 3’ü çocuk 7 kişinin hayatını kaybettiği Beydağı Otel davasına devam edildi.
Malatya 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya; tutuksuz sanıklar Ö.Ş, M.H.B, A.Y., A.T.Ü, M.B. ile müştekiler, sanık ve müşteki avukatları katıldı.
Duruşmada savunmasını veren tutuksuz sanık M.H.B., 1993-1999 yılları arasında Malatya Belediyesi’nde imar işlerinde görev yaptığını belirtti. M.H.B, Beydağı Otel için 1994 ve 1996 yıllarında belediyeye tadilat projeleri sunulduğunu, kendisinin bu projeleri onayladığını ifade etti. Sanık, yapılan işlemlerin taşıyıcı sisteme zarar vermediğini belirterek, "Taşıyıcı sisteme etki edecek hiçbir şey yapmadım" dedi.
Savunmasında, belediye olarak mimari projelerin uygunluğuna baktıklarını, denetleme sorumluluğunun ise fenni mesullerde olduğunu belirten M.H.B, yapılan tadilatların otelin taşıyıcı yapısına müdahale etmediğini vurguladı.
Davada, otelin yıkılmasına dair sorumluların yargılandığı duruşmada tutuksuz sanık A.Y. savunmasını verdi.
A.Y., 1994 ila 2020 yılları arasında Malatya Belediyesi’nde imar işlerinde görev yaptığını ifade ederek, otelin 1987 yılında ruhsat aldığını, 1990 ila 1994 yılları arasında tadilat işlemleri yapıldığını belirtti. Ancak, 1994 yılında yapılan tadilatın daha sonra iptal edilerek 1990 yılı tadilatına geri dönüldüğünü vurguladı.
A.Y., binanın ilk ruhsat ve tadilat süreçleri hakkında detaylar verirken, otelin 1994 tadilatına dair projelerde değişiklikler olduğunu, bu değişikliklerin iptaliyle yeniden eski projeye dönüldüğünü söyledi. Savunmasında, ruhsatlandırma işlemlerinin uygunluğunu denetlediğini, ancak otelin yapısal sürecindeki hatalardan sorumlu olmadığını belirtti.
Savunmasını yapan tutuksuz sanık Ö.Ş., otelin 1987 yılında mimari projesini hazırlayan mimar olduğunu, binaya dair ilk ruhsattaki imzanın kendisine ait olduğunu anımsatarak, "1987'de otelin mimari projesini yaptım, ancak bina inşaatı 1990 yılı başına kadar başlamadı. 1989 yılının yedinci ayında ofisimi kapattım ve serbest mimarlık yapmayı bıraktım. 1987’de imzaladığım projenin son haliyle uygulanmadığını görüyorum. Binada tadilat yapıldı ve tasarım proje değiştirilmiş, çatı katı da kapatılmış. Bu tadilatların hafif malzemelerle yapıldığını düşünmüyorum" dedi.
Tutuksuz sanık A.T.Ü ise, binanın genelinden mesul olmadığını, sadece çatı tadilatı için görev aldığını, tadilatın hafif malzemelerle yapıldığını, binanın statiğini bozacak bir işlem gerçekleştirilmediğini kaydetti.
Savunmasında, binanın 1987 ila 1996 yılları arasında yapılıp yapılmadığına dair belirsizlik olduğunu vurgulayan sanık A.T.Ü, “Belediye tarafından tadilat projesine onay verilmiş olsa da binanın o dönemde kaçak yapılmış olması veya hiç yapılmamış olması ihtimalleri de bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
Açılan davada, tutuksuz sanık M.B., SEGBİS aracılığıyla mahkemeye katılarak savunmasını yaptı. 1990-1999 yılları arasında Malatya Belediyesi’nde imar müdürü olarak görev yaptığını belirten M.B., belediyede tadilat projelerinin personeller tarafından incelendiğini ve uygun görüldüğünde onaylandığını söyledi.
Tutuksuz sanık M.B., "Tadilat projelerini personeller inceler ve gerekiyorsa yerine gidip kontrol ederler. Bu bina için yerinde denetim yapılıp yapılmadığını bilmiyorum," ifadelerini kullanan M.B., tadilat sürecinde kendisinin dışarıda herhangi bir işlem yapmadığını da ekledi.
Müşteki Elif Nur Acı ise Beydağı Otel’i dedesi Nurettin Acı’nın yaptığını anlatarak, “Burada sanıklar doğru olmayan ifadeler kullanıyorlar. Binada yapılan tadilatların yükü artırdığı kesin. Dedemin kaçak bir işlem yaptığını düşünmüyorum. İnşaatta gecikme olmuş. Dedemin kötü bir müteahhit olduğunu düşünmüyorum. Binada kullanılan malzemede sorun yoktur. Sorun proje ve tadilattan kaynaklıdır” dedi.
1989 yılında binayı inşa ettiğini ifade eden ve tanık olarak dinlenen Arif Acı, “6 Şubat’ta ilk depremden sonra ağabeyimle otele gittik. Otelin odalarını ve bütün her yerini inceledik herhangi bir çatlak ya da sorun yoktu. İkinci depremde bina 20-25 saniye yıkılmadı. Enkaz kaldırma çalışmalarında arkasındaki binanın tabliyesi üzerine devrilmişti. Diğer binaların üzerine devrilmesiyle otel yıkıldı” dedi.
Acı, binanın çatı katındaki restoranın 1996 yılından sonra odalara dönüştürüldüğünü, yıkıldığı zaman son halinin oda olduğunu söyledi.
Mahkeme, ikinci depremde yıkılan Beydağı Otel ile ilgili bilirkişi raporu alınmasına karar vererek, duruşmayı 21 Ocak 2025’e erteledi.
Kahramanmaraş merkezli ikinci depremde yıkılan Beydağı Otel’in enkazında kalan Hira Ecrin Baykal (10), İlahe Hasanzade (50), Rana Ökten (51), Raziye Baykal (41), Selami Acı (52), Selami Acı (4) ve Suat Acı (2) hayatını kaybetmişti.
İddianamede yer alan bilirkişi raporunda, sonradan beşinci katın ilave edildiği binanın ilave yüke maruz kaldığına dikkat çekildi.
Yine raporda, Malatya Belediyesi tarafından onaylanan 1987 İmar Durum ve 1996 İskan İzni arasında 2 kez tadilatın yapıldığı bilgisine yer verilerek, “Beydağı Oteli binasının projelendirmedeki eksiklik, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları, yapım-inşa sürecindeki yetersizlik nedeniyle yıkılmış olduğu kanaatine varılmıştır” denildi.