Kuraklık kapıda
Malatya Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Tahir Macit, son yıllarda hava sıcaklıklarının yüksek olması, mevsimsel yağışların az olması ve barajlardaki su seviyelerinin normalin altında olmasının vatandaşlardaki kuraklık beklentisini arttırdığını söyledi. Macit, 'İmkanı olan çiftçilerimiz sulamadan sonra toprağı işlemeleri gerekiyor' dedi.
Macit yaptığı açıklamada, son yıllarda hava şartlarının kurak gitmesinin başta kayısı olmak üzere kentte yetişen diğer ürünleri de etkilediğini, mevcut sulama sularının da verimli ve tasarruflu kullanmak gerektiğini kaydetti. Bilinçli bir sulama, bilinçli bir gübreleme ve zaman zaman toprağı havalandırmanın ağaçların suya olan ihtiyacını etkilediğine dikkat çeken Macit, “İlimiz topraklarının yeni sulamaya açılan alanlarla birlikte sulanabilir arazi miktarı yüzde 51 oranı civarındadır. Sulanabilecek arazimizin oranı ise daha yüksektir yüzde 90 seviyesindedir. İlimizdeki barajlar kuraklık nedeniyle ile bazılarında sorun olması nedeniyle bazılarında da su durumu fena değil. Havaların kurak gitmesi sadece bahçelere değil, su ile alakalı değil, yağış ve ortam nemi ile alakalıdır. Bunlar bitkilerin meyve ağaçlarının gelişimini ve verimini etkiler” dedi.
Kayısı ağaçlarımız yoruldu
Macit, “Bu nedenle son yıllarda hava şartlarının kurak gitmesi özellikle başta kayısı olmak üzere diğer ürünlerimizi ziyadesiyle etkilemektedir. Kayısı ağaçlarının kuraklıktan etkilenmesi sonucu hem gelişmesi hem de topraktan aldıkları besin ve elementlerin azalması neticesinde çeşitli geriye doğru ölümler dal korumaları oldu. Ağaçlarımızda yorgunluğa bağlı hızlı yaşlanmalar meydana geldi. Bu olumsuz etkilerden dolayı geçen yıl kayısılarımızda meyve yükünün fazla olması ayrıca meyve ağaçlarında çiçek açmadan hasat dönemine kadar olan sürenin de uzaması neden neticesinde ağaçlarımız üzerindeki kalan yük daha uzun sürdü. Daha önceki yıllarda 90 ile 110 gün arasında süren çiçek ve hasat arası, geçen yıl 130 günlere çıktı. Bu da ağaçlarımızı yordu. İklimin olumsuz gitmesi çiftçilerimizin de ağaçlarını iyi besleyememesi neticesinde ağaçlarımıza yorgunluk görüldü. Bu yıl ise kış ve sonbahar en kurak gitmesi bitkilerim izin su ihtiyaçlarını karşılayamadılar. Her ne kadar ağaçlarımız kışın uykuya geçse dahi çok az dahi olsa bir miktar suya ihtiyaç duyarlar” şeklinde konuştu.
Yalancı çiçekler yetiştiriciyi yanıltmasın
Müdür Macit, “Kış aylarının kurak gitmesi neticesinde meyve gözlerinde olumsuzluklara neden oldu. Son günlerde uyguladığımız melezleme çalışmalarında çiçeklerin kalitesine baktık. Bazı çiçeklerde abortif çiçek dediğimiz yalancı çiçeklerin geçen yıllara göre fazla olduğunu gördük. İklim şartlarının kurak gitmesi hem meyve tutumunu hem de kalitesini etkiliyor. İlkbaharda eğer uygun yağış olursa bitki bunu telafi edebilir. Bizim çiftçilere tavsiyemiz öncelikle kullanacakları suyu mutlaka idareli kullansınlar. Bitkinin ihtiyacı olduğu kadar su versinler. Bizim çiftçiler, biz de şöyle bir kanı var. Ne kadar çok su verirsek sanki bitki o kadar su alacakmış gibi algılanıyor. Hâlbuki bitkiler, etkili kök derinliğinde bulunan suyu alır. Ondan aşağı inmiş veya ondan yukarıda kalmış alandaki suları alamaz” ifadesinde bulundu.
Salma sulama ekonomiye zarar
Tahir Macit, “Çiftçilerimiz suyu araziye bıraktıkları zaman yer çekimi nedeniyle dünyanın merkezine doğrusu iner. Bir de otomatik geçiş ile yanlara doğru su yayılır. Bu yayılma neticesinde en etkili kök derinliğinin altına indiğinde var olan sudan bitki faydalanamaz ve kısıtlı imkanlarla elde edilmiş suyun heba olmasına da sebep olur. Ayrıca su yanlara doğru kozmetik basınçla yayıldığı için taç izdüşümünü dışına çıkan su eğer oralarda kök yapısı yoksa kesinlikle dışarıdaki suyu da alamaz. Onun için bitkimize yeteri kadar su alacağı alanı belirlememiz lazım. Etkili kök derinliğine su kaç saatte ulaşır. Bu toprak yapısına göre değişir. Kumlu topraklarda su biraz daha hızlı gitmesine rağmen, killi topraklarda biraz daha yavaş gider. Her çiftçi bahçesinde yapacağı basit deneylerle bunu öğrenebilir. Öğrendikten sonra eğer basınçlı sulama sistemi varsa ağaçlarına kaç saat su vereceğini yaptıkları testler öğrenebilirler. Eğer bunları bilmiyorlarsa il ve ilçe tarım müdürlüklerine gelip nasıl bir test yapacaklarını öğrenebilirler. Bunu öğrendikten sonra kesinlikle suyu fazla vermemeleri gerekir” dedi.
Gübrelerde su ihtiyacını belirler
Tahir Macit, “Ayrıca suya dayanıklılığı sağlayan bazı gübreleri de bitkilerimiz de bu dönemde vermemiz gerekir. Özellikle suyun az olduğu yerlerde azotlu gübrelerin az atmanızda fayda var. Çünkü azotlu gübreler bitkilerin su ihtiyacını artırır tamamen kesmekten ziyade uygun oranda verilmesi gerekir. Çünkü bitkinin de azota ihtiyacı var. Dolayısıyla şu durumuna ve bitkinin ihtiyacına göre azot miktarını minimum seviyede vermelerine fayda vardır. Özellikle organik madde yönünden zengin olan topraklarımız topraklarda bitkinin su ihtiyacı biraz daha diğer topraklara göre daha az olur. Organik maddenin olduğu alanlarda bitkiler suya daha az ihtiyaç duyuyorlar. Bunlara dikkat ettikten sonra çiftçilerimiz imkânları var ise sulamadan sonra toprak işlemesi yapması gerekir. Bu da toprağın üzerindeki oluşturacak bir tabaka suyun buharlaşmasını ve bitkinin suya olan ihtiyacını biraz daha azaltır. Eskiden üreticilerimiz şöyle derler. İki defa toprak işleme bir suya bedeldir derler. Toprak sulamadan sonra eğer ağaçların dibine bir karıştırılırsa, bellenirse bitkinin su ihtiyacı biraz daha azalmış olur” şeklinde konuştu.