Kimseyle ittifak yapmıyoruz
Saadet Partisi Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Cemali Marasalı, Saadet Partisi'nin kimseyle ittifak yapmadığını bir kez daha yineleyerek 'Saadet Partisi hakkında algı operasyonları maalesef had safhada. Biz ısrarla diyoruz ki, Saadet Partisi seçime tek parti olarak, tek başına giriyor, kimseyle ittifak yapmadı' dedi.
Marasalı, Şeker-İş Sendikası Malatya Şube Başkanı Nuri Murat'ı ziyaret ederek, Malatya şeker fabrikasının son durumu, Türkiye'nin ekonomik durumu ve yerel seçimlere dair istişarelerde bulundu. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Nuri Murat, Malatya Şeker Fabrikası ile ilgili bilgiler vererek, Marasalı'ya çalışmalarında başarılar diledi. Murat, “Malatya Şeker Fabrikası 1956 yılında kurulmuş bölgenin en büyük kamu iktisadi kurumuydu. Bölgemizde, Malatya'mızda kamuya ait 3 tane önemli kurum vardı, Sümer Bank, Tekel ve Şeker Fabrikası, Bunlardan ikisi özelleşti, yok oldu gitti. Şeker Fabrikasını da yıllardır Malatya'daki STK'lar, siyasi partiler, Malatya'daki yerel basının bize verdiği destekle bizlerde bu kaleyi korumaya çalıştık. Çok şükür bugünlere getirdik. Bilindiği gibi geçen yıl kamuya ait 14-15 fabrikamız özelleştirme kapsamında alındı, bunun 11 tanesi satıldı. Geri kalanlardan bir tanesi de Malatya Şeker Fabrikası. Malatya ile ilgili güzel gelişmeler var. Özellikle Recai Kutan Barajı'nın bitmesinden ve Yazıhan ovasının sulamaya açılmasından dolayı o bölgede yaklaşık 250 bin ton pancar ekmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Önce bir tehdit ediyorlar
Saadet Partisi Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Cemali Marasalı ise Şeker Fabrikasının Malatya'ya katma değer sağlayan bir tesis olduğuna dikkat çekerek, “Kotanın doldurulması, Yazıhan bölgesinde pancar üretiminin geliştirilmesi, Eski Malatya'da terk edilen pancar üretimine tekrar geri dönüşün başlaması, bütün bunların tamamı bizleri heyecanlandıran gelişmeler. Şeker Fabrikası ile ilgili de sayın milletvekillerimiz her seçim döneminde geliyorlar, önce bir tehdit ediyorlar. Şeker Fabrikası satıldı, satılacak diye. Ardından bizi sevindirmek için bakanım bunu satmayalım diyorlar, satılmıyor” ifadelerini kullandı. Türkiye'nin ekonomik durumun iyi olmadığına da vurgu yapan Marasalı, Büyükşehir yasasının önemini hatırlatarak, “Malatya Şeker Fabrikası da sürekli mevcut ekonomik kapsamda dillendirilen bir tesis. Büyükşehir yasasının, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanına vermiş olduğu yetkilerden biri de o bölgenin, o şehrin ekonomik olarak kalkınmasını sağlayabilmek. Bununla ilgili büyükşehrin yapabileceği hususlardan birisi de çeşitli ortaklıklar yoluyla işletmeler satın alabilir yada kurulu tesislere ortak olabilir. Büyükşehrin bu yetkisi var” ifadelerine yer verdi.
Bizler bir konsorsiyum oluşturacağız
Şeker Fabrikasını kendisinin alacağı iddialarına da yanıt veren Marasalı, “Bizler bir konsorsiyum oluşturacağız, Büyükşehir olarak. Bazı arkadaşlarımız yanlış anlamış. Osman Marasalı olarak ben şahsıma alacağım demedim. Öyle bir şeye soyunmam. Çünkü burası Malatya'nın değeri. Allah nasip ederse biz büyükşehir olarak burayı aldığımız zaman burası Malatya'nın bir mülkü olmuş olacak. Malatya Büyükşehir Belediyesi de burayı çalıştırmak için elinden gelen bütün gayreti gösterecek. Burayı sadece Malatya Büyükşehir olarak almayacağız. Malatya Büyükşehir Belediyesi konsorsiyuma öncülük edecek. Gerek Ticaret ve Sanayi Odamızdaki sanayicilerimiz, gerek Esnaf ve Sanatkalar Odası'ndaki esnaflarımız bu tesisin çalışabilmesi için elini taşın altına koyar. Bu tesisin çalışmasını istiyoruz” dedi. Saadet Partisi'ne karşı algı operasyonları yapıldığını belirten Marasalı, Saadet Partisi'nin kimseyle ittifak yapmadığını bir kez daha yineledi, “Saadet Partisi hakkında algı operasyonları maalesef had safhada. Biz ısrarla diyoruz ki, Saadet Partisi seçime tek parti olarak, tek başına giriyor, kimseyle ittifak yapmadı. İl, ilçe, belde, bütün seçim bölgelerinde tek başına seçime giren tek parti Saadet Partisidir. Ama vatandaş ısrarla diyor ki siz ittifak yaptınız. İttifak yapmadık diyoruz. Fakat bunu nasıl, hangi kelimeler ile izah edeceğimizi de bilemiyoruz artık. Türkçe konuşuyoruz ama bazıları anlamamakta ısrar ediyor. Yine söylemediğimiz şeyleri sanki söylemişiz gibi davranıyorlar” diye konuştu.