İnönü Üniversitesi'ni Dünyanın İlk 100 Üniversite Arasına Taşıyacak Proje…!
Prof. Dr. Ahmet Sami Akbulut, Malatya'daki İnönü Üniversitesi'nde görev yapan ve bilimsel araştırmalara adadığı 16 yıllık uzmanlık kariyerinde önemli başarılara imza atan bir akademisyen olarak dikkat çekiyor. Prof. Akbulut, bugüne kadar 360 civarında uluslararası araştırma yayınlamış ve bu çalışmalara yaklaşık 6 bin kez atıf yapılmış. Yapılan çalışmalarla hem Türkiye'yi hem de İnönü Üniversitesi'ni uluslararası camiada başarıyla temsil ediyor.
Prof. Akbulut, İnönü Üniversitesi'ni ilk 4 yılda dünyanın en iyi 600 üniversitesi arasına alma hedefiyle rektörlük için adaylığını koymuş. Dünyanın sayılı karaciğer merkezlerinden biri olan İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli bölümünde çalışan Prof. Akbulut, özellikle karaciğer nakli ile ilgili akademik başarıları ile tanınıyor. İyi bir akademisyen olmanın sürekli düşünmek, okumak ve çok çalışmakla mümkün olduğunu vurgulayan Prof Akbulut, bilimsel çalışmalarını ve hedeflerini Net Haber Gazetesi'ne anlattı.
En idealini araştırıyorum
Yaklaşık 16 yıldır bir uzman olarak tıp camiasında yer aldığını daha verimli araştırmalar yapmak için çok okuyup araştırmalar yaptığını belirten Akbulut, “Araştırma yapmak için Halk Sağlığı Epidemiyoloji’de doktora yaptım. Daha sonra araştırmalarımda istatistik kullanabilmek için önce internetten öğrendim sonra eksik kalınca istatistik için yüksek lisans yaptım. Bütün araştırmalarımın analizlerini kendim yapıyorum çünkü ben yazdığımın çok iyi olması için bütün aşamalarını birebir organize ediyorum. Defalarca okuyorum böyle araştırmamım en ideal olması için emek harcıyorum. Bu sayede 360 civarında uluslararası makale ve birkaç kitap bölümü yazma fırsatı buldum. Hepsi İngilizce ve bunların yaklaşık 6 bin küsur atıf aldı. Bunların hepsi Türkiye ve İnönü Üniversitesi adına yapılan şeyler. Bu araştırmalarımı okuyan insanlar atıf yaparken Türkiye’nin İnönü Üniversitesi’nde şu akademisyen diye atıfta bulunuyorlar. Bu da hem ülkem açısından hem İnönü Üniversitesi açısından hem de güzel Malatya’mız açısından çok önemli. Ben o yüzden bu araştırmalarda aynı zamanda ülkemizi de uluslararası camiada en iyi şekilde temsil ettiğimizi düşünüyorum” dedi.
Prof. Akbulut, yaptığı çalışmaların kollektif bir şekilde ilerlemesi gerektiğini bunu için de İnönü Üniversitesinde görev alan akademisyenlerin araştırmalar yaparak İnönü Üniversitesini yakın zamanda dünyanın sayılı üniversiteleri arasında yer alması için çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizdi.
2030 yılına kadar İnönü ilk 100 içerisinde
Düzenli ve kollektif bir şekilde çalışıldığı takdirde İnönü Üniversitesinin iyi yerde olabileceğini vurgulayan Prof. Akbulut, “Bizim artık birlikte ilerlememiz lazım. Bunu yaymak lazım. Mesela İnönü Üniversitesinde yaklaşık olarak bin civarı akademisyen var. Her biri yılda ortalama 6 ila 10 adet kaliteli uluslararası araştırma yaparsa 4 yıl içerisinde İnönü Üniversitesi dünyanın en iyi ilk 600 üniversitesi arasına girer. Ben bunları önceki üniversitelerin akademik araştırmalarını inceleyerek ilk 600’e girmek için ortalama kaç araştırma yapılması gerektiğini üzerine hesapladım. Ben inanıyorum ki hesapladığım ölçülerde ilerlersek 2030 yılına kadar İnönü Üniversitesi dünyanın en iyi ilk 100 üniversite arasına girecek ama bu en erken 2030 yılının başlarında olur. Dolayısıyla yüze Allah’ın izni ile önümüzdeki 6 yıl boyunca çok ama çok çalışmamız gerekiyor “şeklinde konuştu.
Akademisyenlere uygun ortam
Üniversitedeki akademisyenlerin bilimsel çalışmalar yapmaları için elverişli ortamların olmasına dikkat çeken Akbulut, “Üniversitedeki bütün akademisyenleri bizim aktive etmemiz lazım ve akademisyenlere uygun ortam oluşturmak lazım. Mesela araştırma yaparken İngilizce eksiklikleri olan akademisyenlere İngilizce eksikliklerini gidermek için üniversiteden mutlaka katkı sunmak desteklemek lazım. İngilizce en büyük eksiğimiz, akademisyenlerin uluslararası makaleleri okuyabilmesi için bu uluslararası araştırmalara erişim konusunda daha fazla yayın kuruluşu ile anlaşmalar yapmak lazım ki TÜBİTAK bu konuda bizlere her daim destek vermeye hazır. Bir de en önemli konu bilimsel çalışmalar ve yenilikler yapmak için uluslararası standartlara uygun bilimsel çalışma prensiplerine uymak, araştırma yöntemlerine hakim olmak ve analizler yapmak gerekir. İnşallah fırsat verilirse üniversitemizdeki tüm akademisyenlere yılda birkaç kez ücretsiz olarak akademik kazanımlar, yayın etiği ve temel istatistiksel analizler konusunda eğitimler vereceğiz. Bun konuda Türkiye’deki en kapsamlı Bilimsel Yayın Etiği ve Akademik Kazanımlar Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni kurmayı hedefliyoruz. Bu başarmanın olmazsa olmazıdır.” diye konuştu.