İlaca yüzde 37 zam
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK), 2022 için beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılan 1 avro değerinin 4,5786 TL'den 6,2925 TL'ye yükseldiğini açıkladı. Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyesi Tahir Özelçi, tüm ilaçlara Euro kuru güncellemesiyle yüzde 37,43 oranında zam geldiğini belirterek, 'Devletimizin ödediği bir eş değer fark vardı yüzde 10, buda yüzde 5'e düşürüldü. Dolayısıyla, hastalarımızın cebinden çıkacak ilaç farkı biraz artacak' dedi.
Her yıl şubat ayında Fiyat Değerlendirme Komisyonu'nda yapılan güncellemede çıkan karara göre, ilaçta yerli üretimden ithalata pek çok kalemi etkileyen 1 avro bedeli, bu yıl yüzde 37,43'lük bir artışla 6,2925 TL'ye çıkarıldı. İlaçlardaki zamlı tarife 19 Şubat itibariyle geçerli olacak. Zamla ilgili olarak gazetemize değerlendirmede bulunan Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyesi Tahir Özelçi, tüm ilaçlara Euro kuru güncellemesiyle yüzde 37,43 oranında zam geldiğini, devletimin ödediği eş değer farkının yüzde 10'dan yüzde 5'e düşürülmesiyle hastaların cebinden çıkacak ilaç farkının daha da artacağını söyledi.
19 Şubat'tan itibaren geçerli olacak
Özelçi, ilaç fiyat kararnamesi gereği her yılın Şubat ayında Euro kurunun güncellenmesiyle ilaç fiyatlarının değiştiğini vurgulayarak, "Daha önce 1 Euro ilaçta 4,57 liraya denk geliyordu. Ama şuanda yapılan değişikliklerle 6,29'a yükseltildi. Yani bu şu demek oluyor üretici firmalar ürünlerini 6,29'la çarpılarak fiyatlandıracaklar. Buda 37,4 ilaçta fiyat artışı demek. Şubatın 19'undan sonra fiyat artışı güncellenecek. Bunun sıkıntısı şu biz yıllarca bunu dile getiriyoruz ama bir türlüde çözüm bulamadık. Buna çözüm bulunması lazım. Yılda bir defa yapılınca bu 2-3 ay öncesinden ki bu süre artıyor gittikçe ilaç yokluğu başlıyor. Üretici firmalar ve dağıtım kanalları tarafından eczanelere tedarik edilen ilaçlarda sıkıntı başlamaya dolayısıyla bu halkımıza yansımaya başlıyor. Halkımız nöbetlerde olsun diğer günlerde olsun eczanelere geldiğinde ilaç yok, ilacınız şuanda yok cümleleriyle karşılaşıyorlar. Aslında tam olarak çok bir ilaç yokluğu da değil bu. Sınırlı sayıda gelip her eczaneye sınırlı sayıda verilmesi ve onunda gün içerisinde eczane tarafından tüketilmesi nedeniyle diğer gelen hastalara ulaştırılamaması. Bazı kalemlerde tamamen yok. Çünkü onlarda devlete yaptıkları Kamu kurum ıskontosunun kalkması gerektiğini dolayısıyla zarar ettiklerini bu ilaçları veremediklerini söylüyorlar. Bu işte yapılması gereken basit bir yöntemle bunu yılda 3-4 defa yapıp yıla yaymak esnetmek gerekiyor. Bunu yılda bir defa yapınca bu şekilde ilaç firmaları ve dağıtım kanalları tarafında ilaç yoka girebiliyor. Üretiminde düşükler çıkabiliyor" dedi.
Yerli ilaç üretimi desteklenmeli
Devletin ödediği eş değer farkının yüzde10'dan yüzde 5'e düşürüldüğünü dile getiren Özelçi, "Dolayısıyla insanlarımızın, hastalarımızın cebinden çıkacak ilaç farkı biraz artacak haliyle. Ayrıca da ödedikleri emeklinin yüzde 10, çalışanın yüzde 20 katılım payları da biraz zam oranında yükselmiş olacak. Dolayısıyla hastalarımızın ilaca harcadıkları para zam oranında yükselecek. Burada yapılması gereken daha önce, Sayın Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi ilaçta stratejik bir ürün. Silah gibi savunma sanayi gibi. Dolayısıyla ilaç üretiminin, yerli üretimin desteklenmesi ilacın büyük çoğunluğunun yüzde 80 yüzde 90'nın üretiminin ülkemizde sağlanmasının, özellikle aşı ve benzeri ürünlerin Türkiye'de üretiminin sağlanması önem arz etmektedir. Bunu yapabilirsek ilaçta da dışa bağımlılıktan kurtulup ilaca ülkemizin ekonomisinin, parasının bu kadar harcanmasının da önüne geçmiş oluruz diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.