İki teklifte inanç sömürüsü
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü teklifi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Anayasa değişikliği çağrısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan İhvan Strateji ve Araştırma Derneği Başkanı Av. Zeki Taşkıran, 'Muhafazakâr AK Parti iktidarının zirvede olduğu hele de son 5 yılda bile başörtüsü meselesinin hala anayasal korumaya alınmamış olması büyük bir ayıptır. CHP'nin başörtüsü ile ilgili yasal düzenleme teklifi nasıl bir dini sömürü olarak görülüyorsa AK Parti'nin bugüne kadar bahsetmeyip CHP atağa geçtiği için Anayasa teklifi de aynen bir inanç sömürüsüdür' dedi.
İhvan Strateji ve Araştırma Derneği Başkanı Av. Zeki Taşkıran, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü teklifi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Anayasa değişikliği çağrısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Taşkıran, düzenleme yapılırken siyasi iktidarın yada bürokrasinin keyfi kullanımının önü hep açık bırakıldığını, bu nedenle açık, şeffaf ve net bir anayasal düzenlemenin varlığı şart olduğunu söyledi.
Anayasal düzenleme şart
CHP liderinin geçen hafta ki başörtüsü yasağının kanunla kaldırılması girişimi üzerine Erdoğan'dan üst hamle geldiğini anımsatan Taşkıran, “Cumhurbaşkanı, yasa değil Anayasa ile kaldıralım dedi. MHP lideri ise bunun zaten ortadan kaldırıldığını siyasi nemalanma olarak görmüş gibi konuştu. Anayasa'nın 10. ve 42. Maddeleri Eğitim ve Kanunlar karşısında herkesin eşitliği hususunu düzenlemiştir ülkemizde. Bu maddelerde düzenleme yapılırken dahi o kadar kullanıma müsait cümleler kullanılmıştır ki Eğitim verilirken dahi “…. Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda…” diyerek zaten kötüye kullanmanın, irtica kisvesinin, siyasi iktidarın yada bürokrasinin keyfi kullanımının önü hep açık bırakılmıştır. Bu nedenle açık, şeffaf ve net bir anayasal düzenlemenin varlığı şarttır” diye konuştu.
Anayasaya konulmazsa sorunlar sürecek
Başörtüsünün yasak olduğuna yada darbelerin serbest olduğuna ilişkin hiçbir zaman yasa yada Anayasal bir hüküm olmadığına dikkat çeken Taşkıran, “İşin esasına baktığımızda, asıl olan uygulama olduğunu yaşanan 28 Şubatlardan, 15 Temmuzlardan görebiliriz. Hep muğlak ve önü açık kurallar, maddeler olmuştur. Hala da bu tür maddeler kaideler vardır. Aslında yasa yada anayasal maddeyi hukuku zorlayarak kendine isteğine göre çekerek haksız ve hukuksuz uygulamalar hep yaşanmıştır. Başörtüsü konusunda en son değişiklik benim bildiğim 2013 yılında olmuştur. Ve aşamalı olarak kamu personelleri, sonra hâkimler ve savcılar… Vs. yasak kaldırılmıştır. Ama “Çocukluktan itibaren başlayarak hayatın sonuna kadar her kademede her yerde ve her kurumda her şekilde sınırsız olarak başörtüsü serbesttir.” Şeklinde bir kural bugüne kadar konulmadı. Ve eğer ki bu şekilde kapsayıcı ve çok net bir kaide Anayasaya konulmazsa başka bir iktidar döneminde zorlayıcı yorumlarla yada değişikliklerle yine aynı yasaklar ve sorunlar varlığını sürdürmeye devam edecektir” şeklinde konuştu.
Anayasal korunmaması büyük bir ayıp
AK Parti iktidarının başörtüsü meselesinin hala anayasal korumaya almamasını büyük bir ayıp olarak nitelendiren Taşkıran, “Yıllarca süren sol vesayetin zulmü bazen ara verse de en ağır etkisini 28 Şubatta göstermiştir başörtüsü konusunda. O günden bu yana hele de muhafazakar AK Parti iktidarının zirvede olduğu hele de son 5 yılda bile başörtüsü meselesinin hala anayasal korumaya alınmamış olması büyük bir ayıptır. CHP'nin başörtüsü ile ilgili yasal düzenleme teklifi nasıl bir dini sömürü olarak görülüyorsa AK Parti'nin bugüne kadar bahsetmeyip CHP atağa geçtiği için Anayasa teklifi de aynen bir inanç sömürüsüdür. Demezler mi bugüne kadar kim engel oldu da Anayasa değişikliği yapmadınız diye! Diğer yandan, uğruna savaşılacak, mücadele edilecek bir başörtüsü mü kaldı diye de sormak lazım. Farz olan başörtüsünün tarz olduğu, bayanlar arasında estetik ve güzellik tarzı olarak kullanıldığı, ahlak ve maneviyatın bitirildiği ülkemizde böyle bir düzenlemenin bu zaman için çok da önemli olmadığı ama gelecek nesiller için zaruret arzeder umuduyla Anayasal güvenceye alınmasının yararlı ve yerinde olacağı kanaatiyle siyasi rantla çıkarılacak bu değişikliğin hayırlara vesile olmasını diliyorum” açıklamasında bulundu.