İhmalkarlığın bedeli ölüm mü?

6 Şubat tarihinde yaşanan asrın felaketinde yıkımın büyük olduğu illerden biri olan Malatya'da bir yandan ağır hasarlı binaların yıkımları sürerken bir yandan da yeniden inşa süreci devam ediyor. Kent merkezi ve mahallelerde bulunan binlerce ağır hasarlı bina, yaklaşık 7 aydır yıkılmayı bekliyor. Çevresine hiçbir önlem alınmayan ve adeta metruk hale gelen binaların çatılarından düşen molozlar, insan hayatını tehlikeye atıyor. Madde bağımlıları tarafından farkı amaçlar için de kullanılan binalarda neredeyse her gün yangın çıkıyor. Binaların çevresinde hiçbir önlemin alınmadığını dile getiren vatandaşlar, insanların sokak ve caddeler yürümekte zorluk çektiğini söyledi.

Her türlü tehlike ile karşı karşıyayız

Ağır hasarlı binaların tehlike saçtığını ve yıkılmasını gerektiğini dile getiren vatandaşlar, ağır hasarlı binaların yıkımlarının yavaş ilerlediğini, yapıların altından geçince korktuklarını dile getirdi. Yoldan geçerken korktuğunu dile getiren vatandaş Bayram Aslan, “Ağır hasarlı binalar adeta tehlike saçıyor. Dün rüzgâr çıktı. Korkudan çıkamadık her yer toz enkaz parçaları ve yıkılmayan ağır hasarlı binalardaki malzemeler rüzgarla birlikte yola ve yoldan geçen yaya ve sürücülere zor anlar yaşattı. Mevsim sonbahar ve rüzgâr çok sık esmeye başlıyor her yer toz, toprak önlem alınmıyor. Yetkililerden bir an önce yıkımların bitmesini istiyoruz” dedi. Şeyda Adıgüzel ise okula gidip gelirken ağır hasarlı binaların altından geçtiğini o yüzden kaldırımdan yürüyemediklerini yoldan yürüdüklerini her gün korku yaşadığını belirterek, “Yıkım işlemlerinin ağır ilerlemesi nedeniyle ağır hasarlı binalar tehlike oluşturuyor. Okul açıldı her gün bu yolları kullanıyoruz. Yoldan geçince hasarlı binalarda parçalar dökülüyor. Araçla geçince korkuyoruz şimdi yaya geçiyoruz. Buradan geçerken her an ölümle burun buruna geliyoruz” diye konuştu.